Paris Olimpiyatları öncesi eski defterleri açtı. Türkiye'nin yaşadığı zorlukları anlattı

Paris Olimpiyatları öncesi eski defterleri açtı. Türkiye'nin yaşadığı zorlukları anlattı

Paris Olimpiyatlarına 45 gün kaldı…
Türkiye, 1924 Paris olimpiyatlarından, 2024 Paris olimpiyatlarına gelinceye kadar ne zorluklarla karşılaşmış, hangi şartlarda olimpiyatlara katılmış ve ne kazanmış…
Türkiye, 1924 Paris olimpiyatlarına katıldığın da Cumhuriyet ilan edileli henüz 6 ay 7 gün olmuştu.
Cumhuriyetin ilanından 3 ay önce ise, Kurtuluş savaşı daha yeni sona ermiş, 24 Temmuz 1923’de Lozan anlaşması imzalanmıştı…
Millet yorgun, ülke kaynakları çok çok yetersizdi…
Bütün zorluklara rağmen, kurucu iradenin bir an önce diplomatik yalnızlıktan kurtulma ve tanınmaya ihtiyacı vardı…
Atatürk’ün önderliğinde etkili ve yetkililer, diplomatik yalnızlığın giderilmesi, ülke insanının motivasyonun artırılması, Türkiye Cumhuriyetinin tanınması ve propagandası için, 1924 Paris Oyunlarının iyi bir araç olacağı kanaatine vardılar…
Bu vesileyle, futbol, güreş, atletizm, eskrim ve bisiklet dallarında 40 sporcuyu Paris’e gönderdiler…
Olimpiyatlardan kısa bir süre önce (6 ay 7 gün) Cumhuriyetle tanışan Türkiye’nin olimpiyat takımının 1924 Paris Oyunlarında elde edeceği başarı, Türkiye Cumhuriyeti için müthiş bir moral kaynağı olabilirdi…
Yaklaşık 3 ay süren Paris Olimpiyatlarına 44 ülkeden 3.089 sporcu katılmış, Paris’te Türk milli takımı kayda değer bir başarı elde edememişti…
Paris Olimpiyatlarına katılan sporcu kafilemiz, madalya kazanamasa da oyunlarda boy göstermesi, Türkiye'nin diplomatik yalnızlığının giderilmesine, tanınmasına ve propaganda yapmasına önemli katkıda bulundu…
Çünkü, kurucu irade, Olimpiyata katılımı salt spor organizasyonu olarak görmemiş, spor temsiliyle birlikte haklı olarak bir çok argümanlarda geliştirmişti…
Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1924 Paris'ten sonra 20 olimpiyata daha katılarak toplamda 104 madalya kazandı…
Geriye dönüp baktığımızda, Türk spor yönetimi 1924 ruhuyla katıldığı ilk olimpiyattan 2020 Tokyo olimpiyatlarına kadar bir çok badireler atlatmış, bir çok zorluklar yaşamıştı…
Spor yönetiminde en zor olanı ise dönem dönem istikbal ve İzzet beklentisi içerisinde olan muhteris ve iş bilmez yöneticilerin iş başına gelmesiyle Türk sporu 1924 ruhundan ve yapılmak istenilenlerden giderek uzaklaştı…
Bu gerçeği de ifade etmek lazım…
En sonun da müthiş kaynak ve imkanlara rağmen, olimpiyatlarda ülke ve madalya sıralamasında çok çok geri sıralarda yer alırken, nüfusu bizden çok daha düşük olan ülkeler bizim kazandığımız madalyaların 5-10 kat daha fazlasını kazandılar…
1924 Paris’ten, 2024 Paris’e, yani yokluktan çokluğa tam 100 yıl geride kaldı…
Şimdi büyük imkanlarla, Paris’in 100. yılında bir kez daha madalya mücadelesi yapacağız…
Esasında, 2024 Paris Olimpiyatları, Türk sporunun 100 yıllık muhasebesi olacak…
100 yılda yaptıklarımızın, yapamadıklarımızın, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın tartılacağı, tartışılacağı bir organizasyon olacak…
Ya her şeye yeniden başlanılacak, ya da bir adım ileri, bir adım geri aynı sisteme devam edilecek.

NEREDEN NEREYE GELDİK
O dönemin yöneticilerinin olimpiyat tasavvuru ile günümüz yöneticilerinin olimpiyat tasavvuru, (göz önüne getirme) çok iyi bir araştırma konusu olabilir…
O dönem ( 4 Mart 1924) bir Fransız gazetesinde şöyle yazıyor; “Türkler Olimpiyatlara hazırlanıyor.”
Türk Hükümeti, sporcularının, Paris’te yapılacak olan VIII. Olimpiyat oyunları için en iyi Türk sporcularının seçilmeleri, hazırlanmaları ve ülkeyi temsil edebilmeleri için, yaklaşık iki milyon franklık hibe ayırdı.
Bu hibe kapsamında Türk sporcuları, oyunlara hazırlaması için de Amerikalı antrenör A. Tobin Türkiye’ye davet edilerek bu işte görevlendirildi.
Tobin’e ayrıca, aylık 100 dolar daha ücret ödenerek atletizm takımını da oyunlara hazırlaması için anlaşma yapıldı…
Aynı dönemde İskoçyalı futbol antrenörü Billy Hunterle 30 sterlin karşılığında anlaşma yapıldı…
Olimpik Milli futbol takımımızı Paris’e hazırlaması için…
Güreş milli takımımızı hazırlaması içinde Macar Raul Peter’le aylık yüz dolara anlaşma imzalandı…
Ancak, bu antrenörler 1924 Paris Olimpiyatlarından iki ay önce görevlerine başladılar…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti henüz 1923 yılında kurulmuş, kuruluşunun üzerinden az bir zaman geçmesine rağmen, dönemin yöneticileri hiç vakit kaybetmeden genç Cumhuriyet sporcularını Paris’te görücüye çıkardı…
1924 Paris Olimpiyatlarına 6 branşta 41 erkek sporcu ile katılan Türkiye, bu oyunlarda ne yazık ki madalya kazanamadı…
Ancak, Paris Olimpiyatlarına katılan Türkiye, bütün dünyaya önemli bir mesajı vererek, sporda da var olduğunu ve olacağını duyurdu.

Yazarın Diğer Yazıları