Partilerin adları değil tabanları önemlidir

Kurultayında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan davadan CHP’ye kayyum atanması ya da Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa dönmesi kararı çıkabilir.

Partililerin bunlara hazırlıklı olması, akılcı planlar yapması gerekir.

Özgür Özel’in “Atatürk’ün partisini ne kayyuma bırakırız ne de yargı oyunlarıyla kimseye teslim ederiz. 2 milyon üyemiz Atatürk’ün partisine seçimsiz gelecek adamın alnını karışlar” şeklindeki yaklaşımı sorunu çözmez daha da karmaşık hale getirir.

CHP’liler bundan sonra atacakları adımları geçmişte yaşananlardan ders çıkararak belirlemelidir.

***

12 Eylül askeri darbesinden sonra birçok partiyle birlikte CHP de kapatıldı.

Ama bu kapanmayla partinin tabanı ortadan kalkmadı.

Nitekim yeniden demokratik sisteme dönülünce CHP tabanına dayanarak kurulan Halkçı Parti (HP) girdiği ilk seçimden ikinci parti olarak çıkmayı başardı.

Sonraki yıllarda CHP tabanının bir bölümü bu kez ikinci bir partide Sosyal Demokrat Parti’de (SODEP) bir araya geldi.

Bir süre sonra HP ile SODEP, Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de (SHP) buluştu.

1992’de kapatılan siyasi partilerin faaliyetine izin verilince CHP öz adıyla siyasetteki yerini bir kez daha aldı.

Bu tecrübelerden yararlanarak CHP’liler örneğin Türkiye’nin Birinci Partisi (TBP) adıyla bir partiyi şimdiden kurup yedekte bekletemez mi?

CHP’ye kayyum atanması ya da Kılıçdaroğlu’nun dönmesi halinde partinin milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ile yaklaşık 2 milyon üyesi bu yeni partinin çatısı altında bir araya gelemez mi?

***

DEM Parti’nin yaşadığı tecrübeler de CHP’lilere ilham verebilir.

Bugünkü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), kapatma davaları, partiden birçok ismin milletvekilliklerinin düşürülmesi ve başka partilerle birleşmeler nedeniyle 1990’dan bu yana defalarca isim değiştirdi ama tabanı aynı kaldığı için Meclis’te yer almayı hep sürdürdü.

DEM’lilerin bundan önce kurdukları partileri hatırlayalım:

Halkın Emek Partisi (HEP), Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZTEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP),

Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP.)

***

Sonuç olarak söyleyeceğim şu:

Partilerin adları değil tabanları önemlidir.

Uygulanan siyasetle taban elde tutulabiliyorsa partinin adı defalarca değişse bile oyları azalmaz hatta bazen artar.

CHP’liler çıkabilecek muhtemel bir yargı kararına karşı yeni bir partiyi yedekte hazır bulundurmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları