Aleksandr S. Puşkin'in "Bahçesaray Çeşmesi" (Bahçisarayskiy Fontan) şiiri 1824 yılında yayınlandı. Kırım tarihi uzmanı Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın kitaplarında beyan ettiğine göre, Puşkin ve eserleri Ruslar için o kadar önemlidir ki, Bahçesaray şehri de çeşme de "Bahçesaray Çeşmesi" şiirinin yüzüsuyu hürmetine ayakta kalabilmiştir.
1944 yılındaki sürgünden sonra şehrin isminin değiştirilmesi ve Kırım Tatarlarına ait ne varsa yerle bir edilmesi gündeme geldiğinde yetkililer, ilerde genç Ruslara Puşkin'in şiirinin neden yazıldığını izah etmek zorlaşacağından bu kararlarından vazgeçerler. Böylece hem Hansaray'ın bir kısmı hem de çeşme ayakta kalmayı başarır.
Bugün Hansaray'ın taşlık denilen avlusunda bulunan Gözyaşı Çeşmesi; Bahçesaray'ın ve Kırım Tatarlarının tarihini duyan duymayan her- kese anlatmak için damla damla da olsa akmaya devam ediyor.
İşte Puşkin’in bir şehrin yıkımını engelleyen o şiiri;
BAHÇESARAY ÇEŞMESİ
Aşk fiskiyesi, ölümsüz çeşme!
Sana armağan olarak iki gül getirdim.
Seviyorum bitimsiz konuşmanı
Ve şiirsel gözyaşlarını senin.
Çiseyen gümüşsü tozların
Serin çiğlerle kaplıyor beni:
Ak, ak durmaksızın sevinçli pinar!
Anlat, anlat bana bildiklerini...
Aşk fiskiyesi, kederli çeşme!
Okudum ben de mermerinde senin
Uzak bir ülkenin övgüsünü;
Fakat Mariya'dan söz etmedin...
Ey, solgun yıldızı haremin!
Burada mi unutuldun yoksa?
Yoksa sadece mutlu düşler miydi
Mariya ve Zarema
Ya da sadece imgelemin uykusu mu
Tenha bir alacakaranlıkta resimledi
Kendi bir anlık sanrılarını,
Ruhumun bir anlık idealini?