Ruhun ilacı sevgi

14 Şubat geldi. Geçti. Bu günde ayrılan, barışanlar, küsen, sevgisine sevgi katan kişiler oldu. 
Kimine göre sıradan, gereksiz, gösteriş, masraf, kimine göre de, çok özel ve anlamlı kutlanmalı diye gündemde yerini aldı.
Gerçi sahiplenmeyi, sevmeyi bilene her gün sevgi \ sevgililer günü.  
Sevgi yücedir. Güçtür. Kuvvettir. İnanmaktır. Paylaştıkça büyür. Öyle hemen kolay kazanılmaz. Sabır, emek ister, taşıyabilecek sağlam yürek ister. Kolay kolayda bitmez. 
Hatta sevgi karın doyurmuyor diyenler için, bana göre yaşamın içinde paradan çok daha önce gelir. 
Ruhumuzun gıdası, ilacıdır.
Bütün engelleri aşar.
Aslında, gül ile taçlandırılan günde, çiçek bahane. Tatlı söz şahane. 
Peki, Sevgililer günü nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır!..
Hediye alma tarihi 1916 yıllarında Amerika'da kartpostal sevdiklerine gönderilerek temelini oluşturmuştur. 
Sonrasında ise, tüm dünyada sevgi kutlaması, maddi manevi olarak, günümüze kadar gelmiştir.
Sevgililer günü bilindiği üzere, Roma döneminden bugüne günümüze kadar gelmiştir. 
Şubat ayı baharın başlangıcının müjdecisidir.
Dönemin doğurganlık, bereket tanrıçasının şerefine düzenlenen şenlik, festival kutlamaları olduğu yazılıyor.  Kalabalık etkinlikte gençler birbirleriyle görüşme, tanışma fırsatı yakalıyorlarmış. Burada birbirlerini beğenen çiftler sevgili oluyor. Hatta çok iyi anlaşanların evliliğe kadar gittiği görülürmüş.
Konu sevgi olunca yaz yaz bitmez.
Sevmek, sevilmek çok güzel duygudur. 

14 şubat sevgi gününe dair arkadaşlarımızla konuşuyoruz. 
Sevgi, kimine göre inanmadığı yok öyle bir şey, kimine göre kalp atışını değiştiren, tutku, hastalık, düşünmek, kendini iyi hissettiren, gülümseten bir duygu olduğunu söyleyenler var.
Herkes birbirine gülerek soruyor. Ne yaptınız diye..
Hiç bir şey, telefonum bile çalmadı. Bırak her gün arayan bankalardan bile mesaj gelmedi. Bütün gün izinli olunca depresyon hali diyenler gülenler…
Aman ne olacak. Sıradan gündü. Yemek yedik o kadar diyenler..
Özel gün ve güzel geçti diyenler…
Beylerden biri, küçükken mazeret bulup o günleri ayrı geçirirdim. Kızlardan kaçardım. Ayrılırdık.
Katıla katıla gülüyor. 
Vay vay demek öyle mi diye ekip tepkisini gösteriyor.
Ama öğreniyoruz ki.. Kızlardan yapanlarda varmış. 
Hani nerde samimiyet,  dürüstlük. İnsanın duygularıyla oynamak günah günah diye söylenenler var…
Ama ne yapayım. Zaten çocuksun. Öğrenciyiz. Şimdiki gibi paramızda yoktu. Sonra barışırdık. Şimdiki aklımız olsa yapar mıyız.
Gülüşmeler. 
Beylerden biri, sonra keşke yapmasaydım diye üzülürdüm. Toyluk işte. 
Senin gibi birine yakıştı mı diyor arkadaşlar. 
Ama o zamanlar beynim öyle yap diyordu. Semtin en yakışıklısıydım. Bütün kızlar hastaydı. Sonra birine aşık oldum. Barışmamıştı. İçimde acısı kaldı. Sonra duruldum.
Gülüşmeler…
Çocukluk dedim ya. Birazda çapkınlık vardı. 
Yuhhh bee. Çok ayıp yakışmadı.
Sonra devam ediyor. Büyük ah almışım. Sormayınız. Öyle birine çattım ki. Şimdi sıkıysa özel gülleri unut. Çok fettan. Kıskanç. Zehir eder hayatı bana. Sevmesem katlanamam.
Yeni yıl başlangıcı konu, hatırlatmalar başlıyor.
Geçmişin acısı çıkıyor. Gülüyor.
 Oh olsun sana hak etmişsin deniliyor.
Hanımlardan biri hiç önemi yok. Diğeri ben beklerim. Kırılırım. Öyle ayrılık falan yapmam da.. Bir tek gülde olsa, mutlu olurum yani. İnsanın ruhu bir hoş oluyor. Sevildiğini, önemsendiğini hissediyorsun. 
Beylerden biri, bizimki benden daha çok organize eder. Ben uyarım diyor. Sen ben yok. Sevgi var diye mutluluğunu paylaşıyor.
Arkadaşlardan biri, düşmeyiniz bu tuzaklara.. 
Hepsi ekonomiyi canlandırmak için, taa ortaçağda temelleri atılmış satış taktiği. Ticari kazancın artması, ekonominin canlanması için yapılan kapitalist bir satış taktiğidir diye öfkeleniyor.
Bizde konusu bile evde yapılmaz. Hediye falanda almam. Bizimkide beklemez zaten diyor. 
Alıştırdım diyerek kahkaha atarak gülüyor.
Bir diğeri. Arkadaş kadın ömrünü veriyor. Yuvayı dişi kuş yapıyor. 
Peki biz neyiz. Hep beylere yükleniyorsunuz. 
Cansız sunta mıyız... 
Siz alınız efenim. Hep erkeklerden bekliyorsunuz. 
Ben hanıma dedim zaten önümüzdeki yıl hediye beklerim diye gülüyor.
Ne olur bir çiçek, böcek adı neyse. 
Çok abartıyorsunuz. 
Hayatım benim için, sen çok değerlisiniz… 
Bir gün değil her gün çok kıymetlisin. Bir gül ya da yemek birlikte yeseniz, çok mu diyenler oluyor. 
Canım evliliği, ilişkiyi bir çiçek, gül mü kurtaracak. Öyle süslü püslü cümleler ben ömrümde kurmadım. Kurmamda diyende var. Eh işte  söyleyebildiğimiz kadar diyenlerde var.
Neşesiyle, gülüşmeler konu konuyu açarak uzayıp gidiyor.
Dünyanın, her canlının en güzel ilacı sevgidir. Çıkarsız, menfaatsiz, gerçek sevgiden yolu geçen herkesin sevgi \ sevgililer günü kutlu olsun.
 

Yazarın Diğer Yazıları