Rusya ve Fransa ile mukayese!
güvenlik şirketlerinden en büyüğü olan Wagner, büyük bir devlet krizine sebep oldu... Kriz, şimdilik önlenmiş gibi görünüyor ama Cumhuriyet yazarı Nilgün Cerrahoğlu’na göre 2014 Kırım işgalinden bu yana Rusya’da, “jeopolitiğin özelleştirilmesi” denen bir olgu ve bu olgunun yol açtığı bir “vahşi Batı hesaplaşması” yaşanıyor:
“Ülkedeki tek paralı ordu Wagner değil. Uzmanlar Wagner haricinde 30’a yakın ‘PMC/ özel askeri şirket’ten bahsediyor. İşler o raddede ki, Kutupta petrol arayan enerji devi Gazprom bile bir PMC kurmuş. Büyük oligarklar ve valilerin bu özel ordu işinde olduğu, hatta savunma bakanı Sergey Şoygu’nun dahi bir PMC’si olduğundan dem vuruluyor. Bir savunma bakanı neden özel orduya ihtiyaç duyar ki? Rakiplerine belli ki ‘gücün kadar konuş!’ demek için… Rusya’ya bu yüzden ‘mafya devleti!’ gözüyle bakan, sadece ucunu gördüğümüz aysbergin altında büyük çete savaşlarının sürdüğünü ve son kalkışmanın da su yüzündeki örnek olduğunu söyleyen çok.”
Öyleyse ülkesini düşünen insanların, Rusya örneğini göstererek, Türkiye’de güvenliğin özelleştirilmesinin ve ortaya çıkan silahlı güçlerin, siyasi hedefler doğrultusunda, özellikle rejim değiştirmek amacıyla kullanılmasından endişe etmesi son derece yerindedir. Böyle bir tehdit olmadığını kimse iddia edemez...
***
Fransa’daki olaylara devletin ırkçı uygulamalarının yol açtığı söyleniyor hatta Birleşmiş Milletler, 17 yaşındaki bir gencin, polisin açtığı ateş sonucu ölümüyle ilgili "Fransa'nın, kolluk kuvvetlerindeki derin ırkçılık ve ayrımcılık sorunlarını ciddi şekilde ele almasının zamanıdır." diye bir açıklama yaptı. Fransa, bu suçlamaları asılsız olarak niteledi ve reddetti.
Fransa’da yağma, yakma, yıkma gibi olaylara karışanlar büyük oranda göçmen çocukları... Dolayısıyla Türkiye’de de bir kışkırtma sonucu benzer olaylar yaşanabileceğini düşünmek veya söylemek de gayet normal...
AKP sözcüsü Ömer Çelik ise “Son günlerde bazı siyasetçi, gazeteci ve yorumcular, Fransa’da yaşanan son hadiseler üzerinden sığınmacıların Türkiye’de de benzer çatışmalara yol açabileceği iddiasını dile getiriyorlar. Türkiye’nin insani değerlere dayanan göç politikası ile Fransa’nın sömürgeci politikalarına ve ırkçı şiddete duyulan tepkiyi mukayese etmek, şuursuz ve kötü niyetli bir yaklaşımdır.” diyor.
Neden şuursuz olsun neden kötü niyetli olsun?
İşte Fransa’da Le Pen’ci gençler, yağmacılara karşı ellerinde sopalarla karşı eyleme geçti. Yani kaos büyüyor... Türkiye’de de zaman zaman yerel düzeyde de olsa benzer olaylar yaşanmıyor mu?
Şimdi Suriyelilerin veya eski Afgan ordusu askerlerinin dışarıdan yani onları gönderen asıl güç olan ABD tarafından organize edilerek Türkiye’yi istikrarsızlaştırması mümkün değil midir?
Siz ne kadar onları “muhacir” kendinizi “ensar” gösterirseniz gösterin, gerçek bu değil... Suriyeliler ve Afganlar, Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarmak ve bölgede bir Türk-Kürt-Arap konfederasyonu kurmak amacıyla gönderildi. İktidarın ideolojisi de bu hedefle örtüşüyor... Sorunun temeli de bu zaten!
***
Ömer Çelik, mesajına yapılan yorumlara bakmıştır herhalde... Kendisine hak veren bir kişi bile yok!
Meselâ Av. Fatih Sevimli, “Ömer bey, sanırım sokaklardan haberiniz yok. Ülkenin her yeri mülteci/kaçak göçmenlerle istila edilmiş. Esenyurt’ta Türk bulmak zor. Gaziantep’te, Kilis’te... Evet ülkemize alındılar, bakıldılar ama savaş var diye aldık! Artık savaş yok...” diyor.
Başka bir yorumda “Ömer bey, lütfen ailenizi yanınıza alın, herhangi bir sahilde dolaşınız lütfen...” deniliyor...
Nurcan Günsan ise “Ömrünüzün sonuna kadar aldığınız bu vebal ile yaşayacaksınız. Ülkeyi bitirdiniz...” diyor...