RÜZGARLI SOKAK

RÜZGARLI SOKAK
Aile karesindeki eksik!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart yerel seçimlerinden hayli yorgun bir o kadar da hınçlı çıktı. Görece başarıya kısa sürede methiyeler düzülürken, Erdoğan’ın AKP balkonunda yaptığı  konuşmaya manalar yüklendi. Ancak Erdoğan, aynı Erdoğan’dı. Maaile balkonda toplandı; yolsuzluk, rüşvet, sıfırlama iddiaları unutuldu. Emine, Sümeyye ve Esra hanımlar ile Bilal Erdoğan’ın elleri havaya birlikte kalktı... 
Aile fotoğrafına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eski AB  Bakanı Egemen Bağış kenardan da olsa girmeyi başardı!
Maaile fotoğrafına girmeyen bir isim vardı! Gözler onu da aradı fotoğraf karelerinde. Burak Erdoğan nedense yoktu balkonda..
Gemi işlerinin yoğunluğuna yoranlar da oldu bu yokluğu, soğukluğa da...
Ama bu soğukluk 30 Mart gecesinin Ankara ayazı değil..
İddialara göre; Burak Erdoğan’ın yaşamı, yaşama biçimi baba Erdoğan’ı fena halde rahatsız ediyormuş...
Hal böyle olunca da Burak babasının nasihatlerine uyarak hep tek başına takılıyormuş!.. 

 

Beşir Hoca 7/24 nöbette
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay terör örgütü PKK ile oturulan pazarlık masasını kuran önemli bir isim. Öyle ki bu uğurda tartaklanmayı bile göze aldı. Her ne kadar eski Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik ile aralarında yaşanan görüş ayrılığından dolayı sadece sert tartışma yaşandığı şeklindeki bilgi kamuoyuna yansısa da işin aslı bambaşkaydı. 
Pazarlığa karşı çıkan eski Müsteşar Özçelik sinirlerine hakim olamamış  ve işi Atalay’a kafa atmaya kadar vardırmıştı.
Neyse, dönelim Atalay’ın bugünlerine...
Atalay, 17 Aralık operasyonu sonrasında kendini fena halde paralel devlet operasyonlarına kaptırdı. İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte teşrik-i mesai tutmaya başladı.
Bu arada evinin yolunu da unuttu. Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık’tan ayrılmadan makamını terk etmemesi haliyle emrindekileri de uykusuz bırakır oldu.
Mırın kırın söylenmeler, hafiften sitem etmeler de Atalay’ın huyunu değiştirmedi..
Bu durum Başbakan Erdoğan’ın da dikkatini çekmiş olacak ki; bir gün makamından ayrılırken karşısında Atalay’ı gördü.  “Hayrola Beşir Bey bu saatte burada ne yapıyorsunuz” diye sordu.
Atalay, bu soruyu beklercesine,  “Sayın Başbakanım bana ihtiyacınız olur düşüncesiyle, siz ayrılmadan ben de ayrılmıyorum”  diye konuştu.

 

CHP nasıl kurtulur
Yerel seçimlerde CHP bekleneni bulamadı. Eleştiri-özeleştiri; tasfiye beklentisi ve işin olmazsa olması MYK değişikliği... Kendini koltuğa yakın görenler; kolları sıvadı harıl harıl muhalefete başladı. Klasik ve denenmiş yöntem devreye girdi; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bol bol övülürken eleştirilerin hedefi MYK üyeleri oldu.  Gerçi MYK üyeleri de kaçın kurası, hepsi siyasetin kurdu. Eleştirilerin dillenmesine fırsat tanımadan, başladılar başarılarını anlatmaya. Sonuçlar ortada.. Kılıçdaroğlu’nun tavrı da..
Fotoğraf bu olunca vekillerden seçim sonuçları ile ilgili rapor yazılması konusunda herkes hemfikir oldu.
Bir milletvekili de tuttu; CHP’nin “dev çınar, yeni filiz”  sloganına inat partinin yönetim ve milletvekili kadrosunun yaşlarını masaya yatırdı.
Milletvekili, çalışmasında gençlerin sadece seçmen olarak görülmesinin beklenilen oy oranının yakalanamamasında önemli bir etmen olduğunu yazdı.
Rapora göre; CHP’nin134 milletvekilinden sadece 6’sı 40 yaşın altındaydı. 17 kişilik MYK’da ise sadece iki kişi 50’nin altındaydı.
Ve vekil önerisinde şunları yazdı:
 “Türkiye nüfusunun yarısı 30 yaşın altında. Hem milletvekilleri, hem MYK hem de PM Türkiye’nin demografisi ile uygun hale getirilmeli.” 

 

Pensilvanya’ya gidecek gazeteci aranıyor...
Kısa adı TUSKON; uzunu ise Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu... 
Başkanı ise Rızanur Meral.
TUSKON ününü cemaatin gözde olduğu günlerde yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TUSKON üyelerini uçağından indirmedi. Her yurt dışı seyahatine onlarca iş adamını beraberinde götürdü. Gittikleri ülkelerde yüzler güldü, ithalat ve ihracat işleri bağlandı.
TUSKON sık sık ABD seyahatleri düzenledi. Fethullah Gülen’in huzuruna çıkmak, hayır duasını almak için başta iş adamları olmak üzere basın mensupları birbirleriyle yarıştı.
ABD seyahatine çıkabilenler mutlu, çıkamayanlar kahroldu..
Fethullah Gülen’in rahatsızlığında göz yaşı döküp, sağlığına duacı olanlar 17 Aralık’tan sonra işler değişince, ruh ve beden hallerini de değiştirmek zorunda kaldı!
Pensilvanya’dan ikbal bekleyenler, birden  “istiklalci”  oluverdi..
İşte TUSKON bu süreçte tuttu, ABD’ye bir seyahat planladı. İş adamları başta olmak üzere medyadaki dostlara şifahi davetler gönderildi. Ancak köprünün altından sular akmış ve artık mazeret günleri gelip çatmıştı.
Bakalım, yapılması planlanan ABD seyahatine medyadan  kaç kişi katılacak?..