Sahi konu neydi

Üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçmiş 2021 yılının Şubat Ayında bir lig maçından sonra Çaykur Rize Spor teknik direktörü Sumudica, maç sonrasında rakip teknik ekipten kendilerine yapıldığını iddia ettiği saldırı hakkında konuşurken, “Müslüman bir ülkede bu kabul edilemez, ülkeyi terk etmesi lazım” demişti.

Aynı Sumudica, belki de futbol tarihine gördüğü kartlarla da geçmiş bir teknik direktördü, ama meseleyi tam olarak çözmüştü. Belki de gerçekten bu ifadeleri değerler sistematiği içinde söylüyordu ve böyle durumları sadece din eksenli değerlendirerek hallettiğimizin farkındaydı. Orası bilinmez ama benim açımdan Sumudica’nın o sözleri bir ülke ölçüsü gibi değerlendirilebilirdi ne yazık ki.

Oysa hem futbol hem de futbolun içinden geçen böyle isimler eğlenceli şeyler olmalıydı. Uzun süredir olmadı ve olması da zor zaten.

Benim de böyle bir beklentim yok, konumuz da futbol değil. Konumuz ya da en azından benim konum, hemen her zaman ve her olaydan, umarım yanılıyorumdur diyerek ulaştığım çıkarımlarla birlikte, Ortadoğululuk.

Futbol da en azından dünyanın büyük bir bölümünde spor dalları içinde, içinden sermaye geçen çok büyük bir tünel, doğal olarak asla sadece futbol değil. Hep beraber peşinden koştuğumuz, korkunç rakamların harcanmasından feci şekilde zevk aldığımız bir sektör. Karşılığında da kendi aramızdaki çekişmenin ötesine gidebildiğimiz tarihsel hikayelerle övünüyoruz sadece.

Onun dışında övünmek, ya da gündem oluşturmak, gündemde kalmak açısından kendi aramızdaki mücadeleleri tercih ediyoruz sadece. Bu yazdıklarım belki başka alanlarda da size bazı şeyler çağrıştırıyor olabilir.

Zaten sanırım artık işimiz serbest çağrışıma kaldı. Okuyucuya önerim Türkiye futbol liglerinde harcanan paralarla elde edilen uluslar arası başarıları bir karşılaştırmaları olur bu aşamada. Sonra ülkemizden yetiştirdiğimiz kendi değerlerimizin neden bu konuda yeterince başarılı olamadıkları gibi sorular da sorulabilir. Sanırım 4 milyon civarı Almanya’da yaşayan Türk’ün, 85 milyonluk Türkiye’den daha fazla ünlü futbolcu yetiştirmesinin sebeplerini bize en iyi anlatacak kişi de Alman Milli Tanımının efsanesi Mesut Özil’dir.

Demek ki bizim genetik bir sorunumuz yok. Yani aslında futbol da oynayabiliyoruz. Nüfusumuz da yeterli, sabah akşam futbol la yatıp kalkma konusunda bir sıkıntımız da yok. O zaman niye olmuyor diye sormak gerekiyor mesela Özil’e ya da İlkay Gündoğan’a. Bize anlatırlar işin doğrusunu diye umuyorum. Ama harcanan paralardan ve bu paraların harcandığı futbolcu yaşlarından bahsetmeyelim bence. Hep birlikte 35 den sonra vatan özlemleri depreşebilir.

Neyse yine konumuza dönelim, içeride 4 büyüklerden müteşekkil gibi görünen futbol her an 2 büyük takımın çevresinde kenetlenmelerle en fazla 2 buçuk takım olma yolunda ilerliyor görünüyor. Kendi aralarındaki mücadelelerle hiçbir şekilde sorumluluk almıyor ve uluslararası çok kısıtlı ve ara sıra kazandıkları başarılarla da kendi taraftarlarının rıza oluşturmasını sağlıyorlar.

Öz kaynak kullanımı neredeyse sıfır, başarının anahtarı para harcamak gibi gösteriliyor, işin o hava kısmında da iyiler ama iki tarafta da tam bir lider eksikliği var en az birinin bu konuyu süratle çözmesi de kaçınılmaz.

Her iki taraf da tam uluslararası bir başarıya imza atacak oluyorlar hemen dış güçler devrede oyun üstüne oyun, hakem kararları ve hatta VAR marifeti ile o başarılarılar da ellerinden alınıyor. Bu dış güçler hep oyun oynuyor bizim kulüplere de.

Ama zaten bir tarafın uluslararası başarısını bile hemen diğeri kıskanıyor, o yüzden içeride kimin kazanacağı daha önemli oluyor. Sırf böyle yapmasınlar dışarıda da başarı kazanabilsinler diye bir çok muafiyetten yararlanıyorlar. Harcadıkları paraların neredeyse hesabını vermiyorlar ve bunun bir yolunu da muhakkak buluyorlar. Devletimiz de kendi öz kaynaklarına yönelsinler diye alt yapıları için vergi muafiyetine varıncaya kadar bir çok yol arıyor. Ama bunları da anlamıyorlar, yine o paraları başka yerlere harcıyorlar.

Sonunda stadlar yine doluyor, seçmen, pardon taraftar yine oralarda birbirleri ile takımları için kavga ediyor. Hatta arada bir kendi aralarında da kavga edenler oluyor. Onlar daha çok uzun süredir başarıya hasret olan taraftan çıkıyor.

Allahtan bunlar sadece futbolda yaşanan şeyler, ya ülkemizin siyasetinde de böyle şeyler olsa nasıl baş ederdik düşünsenize , sahi konu neydi?..

Yazarın Diğer Yazıları