Salgının zirve yaptığı Ankara'da 15 bin kişilik sınav! 80 ilden gelecekler, 80 ile götürecekler

Salgının zirve yaptığı Ankara'da 15 bin kişilik sınav! 80 ilden gelecekler, 80 ile götürecekler
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, koronanın en çok yayıldığı il durumunda olan ve ciddi bir hastane, doktor sıkıntısının başgösterdiği Ankara’nın, 15 bin Adliye personelini ağırlayacağı sınava dikkat çekti.

Korona salgınının Türkiye'deki merkez üssü haline gelen Ankara'da 15 bin Adliye personeli sınava girecek.

Bugünkü yazısında konuya değinen ve sınavı kaçırmamak için tedavi altında olan, izole durumdaki personelin Ankara'ya geleceğine ilişkin yazışmalar yapıldığını aktararak bu durumun Adalet ve Sağlık Bakanlıklarını da korkuttuğunu belirten Sözcü yazarı Saygı Öztürk çarpıcı sorular ortaya koydu. 

Öztürk, “COVID-19'un Ankara'da zirve yaptığı bir dönemde 80 ilden 15 bin personeli sınav için Ankara'ya getirilmek de ne oluyor? Adalet Bakanlığı adına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak bu sınava nasıl izin verildi? Hem Ankara'da salgının ileri boyutta olduğu söylenecek, hem de 80 ilden insanları sınav için Ankara'ya çağıracaksınız. Milli Eğitim Bakanlığı sınava sadece Ankara'da yapmak yerine, her il'de olmasa da bölgesel olarak belli illerde yapması çok mu zor olacaktı?” diye sordu.

Saygı Öztürk’ün konuyla ilgili "80 ilden getirecekler 80 ile götürecekler" başlıklı yazısı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, COVID-19'un en çok Ankara'da yaygınlaştığına dikkat çekti. Bakanlığın kapattığı hastaneler yeniden açılıyor.  COVID-19'un Ankara'da yaygın olduğu bilinmesine karşın Türkiye'nin 80 ilinden gelecek adliye personeli Pazar günü sınava girecek. Sınavdan sonra da bunlar memleketine dönecek. Virüs Ankara'ya gelmesin, Ankara'dan da diğer illere yayılmasın ne yapsın?

Sınavın ayrıntısıyla ilgili bölüme geçmeden önce CHP'nin doktor kökenli Ankara Milletvekili Servet Ünsal'ın anlattığı vahim konuya değinmek gerekiyor. Ankara Şehir Hastanesi'nde bir maskenin iki kişiye kullandırılmaya çalışıldığını öne sürüyor. Ünsal, “Karantina süresi 14 gün olmasına karşın, virüse yakalanan İŞKUR'dan gelen personelden 8 gün işe gitmeyenin sözleşmeleri fesih ediliyor” diyor.

BIRAKIP KAÇIYORLAR

Servet Ünsal, doktor olması nedeniyle hastane içinden de bilgiler alıyor. İşte bize anlattıklarından bir bölüm:

“Ankara Şehir Hastanesi'nde yoğun bakım yatak sayısı iki katına çıkarılmasına rağmen 180'den fazla hasta yoğun bakıma alınmayı bekliyor. Şehir hastanesinde odalardaki yoğun bakım yatağı sayısı artırılmasına, hatta koridorlarda hasta yatırılmasına karşın ihtiyaca yetmiyor.

Kapatılan Numune Hastanesi'ne şimdi yoğun bakım ünitesi kuruldu. Kapatılan diğer hastanelerde de yoğun bakım ünitelerinin açılması gündemde. Çünkü hasta sayısına yetmiyor. Saklamasalar, gerçek sayıları zamanında açıklasalardı bu kadar artış da olmazdı. Sağlık personeli de yoruldu. İnsanlar kurallara uymaz oldu.”

80 İLDEN GELECEKLER

Ünsal'dan bu olumsuzlukları dinlerken, 5 Eylül'de yaklaşık 15 bin adliye personeli görevde yükselme sınavı için Ankara'ya çağrıldı. COVID-19'un Ankara'da zirve yaptığı bir dönemde 80 ilden sınav için Ankara'ya getirilmek de ne oluyor?

Adalet Bakanlığı adına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak bu sınava nasıl izin verildi? Hem Ankara'da salgının ileri boyutta olduğu söylenecek, hem de 80 ilden insanları sınav için Ankara'ya çağıracaksınız. Milli Eğitim Bakanlığı sınava sadece Ankara'da yapmak yerine, her il'de olmasa da bölgesel olarak belli illerde yapması çok mu zor olacaktı?

Sınavı kaçırmamak için tedavi altında olan, izole durumdaki personelin Ankara'ya geleceğine ilişkin yazışmalar, açıkçası Adalet ve Sağlık Bakanlığı'nı korkuttu. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine sorduğumda, buna karşı önlem alındığını, COVID-19 tedavisi görenlerin sınava girmesini engelleyecek çalışma yapıldığını söylediler.

SINAV ERTELENMELİ

Hem, Ankara'da kritik bir süreç yaşandığını açıklayacaksınız, hem de tüm illerden 15 bin kişiyi Ankara'ya çağıracaksınız. Farklı illerden gelenler, aynı sınıfta sınava girecek. Onların arasından virüsü taşıyan olabileceği gibi sınav sırasında, yolculukta virüs kapıp bunu memleketine götürenler de çıkacaktır.

Zaman varken Adalet, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ortak çalışma yapıp sınavı ertelemeli ya da sınavı bulundukları illerde yapmalı. Önlemleri gevşeteceksiniz, sonra “Yeni vaka sayısı, iyileşen hastadan fazla. Bugün de şu kadar kişi vefat etti” diye açıklama yapacaksınız.

ÖNLEMİ ŞÖYLE

Adalet Bakanlığı tarafından Başsavcılıklara gönderilen genelgede “Sınava katılan personelin sınav sonrası iş ve personel durumuna göre uzaktan veya dönüşümlü çalışma yöntemlerine tabi tutulmasının
uygun olacağı” belirtildi. Bunun anlamı “Sınava girenler Ankara'da COVID-19'a yakalanabilir. O yüzden çalışma düzenini yeniden belirleyin” demektir.

Sağlık Bakanlığı'nın önlemini de Adalet Bakanlığı'nın sorusu üzerine verilen cevaptan öğreniyorum: O yazıda şu uyarıda bulunuluyor:

“Sınav tarihinde COVID-19 nedeniyle karantinaya alınmış olan personelin 5 Eylül 2020 tarihinde Ankara'da yapılacak olan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına alınması uygun değildir.”

Ya bir de “Uygundur” deselerdi. Adalet Bakanlığı, adaletsizlik olmaması için karantina altında bulunduğu Sağlık Bakanlığı tarafından resmen bildirilen personel için Pazar günü yapılacak sınava eşdeğer bir sınav yapacak. Pazar günü yapılacak sınav, COVID-19'un Ankara'da daha artmasına, sınava gelen adliye personelinin de görevli oldukları illere virüsü taşımalarına neden olmaz.