Altılı Masa’nın büyük bileşenlerinin iç hesaplaşması nedeniyle masanın akıbeti de muğlak olsa da yola çıktıklarında ilk vurguladıkları hedef, devam eden süreçte de asla vazgeçilmemesi gereken hedef olmalıdır.

Ne demişti Altılı Masa ilk olarak: "Tek adam rejimini kaldıracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçları için “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili tartışmalara son noktayı koydu” dese de bu tam olarak doğru değildir.

Çünkü halk, bu hükümet sisteminin yol açtığı sorunlardan memnun değildir. Ancak sorunları, nedeniyle ilişkilendirememekte zorlanmaktadır ya da daha doğru ifadeyle, bu ilişki halka iyi anlatılamamıştır.

Halk ikna edilmeli

Seçim sonucuyla birlikte netleşen şey, parlamenter sisteme dönüş vaadinin halkta karşılığının tam olmadığı.

Ancak bu, “halk, cumhurbaşkanlığı sisteminden memnun” demek değil.

Zira halk, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yol açtığı haksızlıklardan da adaletsizlikten de yoksulluktan da şikâyetçi.

Ancak burada şikâyetlerinin sebebini hükümet sistemiyle ilişkilendiremiyor.

Bu açıdan, muhalefet bıkmadan usanmadan aradaki ilişkiyi anlatmak zorunda. Hem de bunu kapı kapı gezerek, seçmenle birebir temas kurarak, kafalara takılan soruları cevaplayarak yapmak zorunda.

Sorunları yaşayan halk, sebebini de bilirse ancak o zaman değişim için ikna olur. Ancak o zaman ‘bu yönetimin frenlenmeye ihtiyacı var’ der.

Tabii yalnızca bunu yapmak da yeterli olmayacaktır. Sistemin değişmesi halinde bugünün muhalefetinin yönetme kapasitesi olduğuna seçmenin ikna olması gerekir.

Nitekim sistemi değiştirmenin yolu da öncelikle seçimi kazanmaktan geçiyor. Bu yüzden seçmen öncelikle, muhalefetin iyi bir iktidar alternatifi olduğuna ikna olmalı.

Bunun için de muhalefetin güven tesis etmesi gerekiyor. Güven de mantık ve tutarlılıkla ilişkili.

Seçimlere endeksli söylemler yerine, dayanışmayı arttırma hedefli bir siyaset anlayışı güdülmeli, mevcut seçmen korunarak üzerine destekçiler eklenmelidir. Bir o yana bir bu yana savrularak yapılan siyasetin getirisi kadar götürüsü olacaktır.

Yeniden demokrasi, yeniden hukuk

Türkiye’de yeniden demokratik, laik bir hukuk devleti kurmak mevcut sistem altında mümkün değildir.

Ekonomideki umutlu beklentilerin gerçekleşmesi de adaletli bir sistemin oluşturulmasıyla mümkün olacaktır.

Burada "seçimler bitti, iş işten geçti" düşüncesine kapılmak, doğru bir yaklaşım değildir.

Türk siyasi tarihinin en aşina olduğu kararların başında erken seçim gelir.

O yüzden muhalefet partilerinin de muhalif seçmenin de enseyi karartmaması ve erken seçime kapı aralayabilecek önemdeki yerel seçimlere iyi çalışması elzemdir.