Senatör Menendez: Bir Türk düşmanlığınun anatomisi

Senatör Menendez: Bir Türk düşmanlığınun anatomisi
ABD Senatörü Bob Menendez Türkiye medyasında F-16 uçakların Türkiye’ye satılmasına karşıt olması ile bilinen bir politikacı. Senatörün eşi Nadine Arslanian ile beraber geçen ay aleyhine gündeme gelen rüşvet suçlamaları medyada haber konusu oldu. 2018’e kadar uzanan suçlamalar külçe altın, gizli nakit para, lüks Mercedez araba ve Mısır ile ilişkileri içeriyor. Soruşturma federal yetkililer tarafından 2022’de başladı.

27 Eylül’de New York’da mahkemeye sevkedilen Menendez ve eşi, diğer 2 sanık le beraber suçlamaları reddetti; Menendez 100 bin dolarlık kefalet ve hizmet pasaportunu teslim şartıyla, eşi ise 250 bin dolarlık kefalet ve pasaportunu teslim şartıyla serbest bırakıldılar. Diğer 2 sanık da 1 ve 2 milyon dolar kefalet ve pasaportlarını teslim şartıyla serbest bırakıldı.

Bunu tȃkiben 31 senatör Menendez’in Senato’dan istifasını talep etti; Menendez sadece Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı’ndan istifa etti; senatörlüğü ve Komite üyeliği devam etmektedir. 2024 seçimlerinde yeniden senatör adayı.

Birkaç gün önce yolsuzluk savlarına ek olarak Menendez ve eşinin “yabancı ajan” olarak Mısır’a gizli devlet bilgileri aktardığı suçlaması eklendi. Bu bir anlamda casusluk suçlaması demektir.

F-16 konusuna ve bu suçlamaların ayrıntılarına burada girmeyeceğiz. Ancak şu da var ki, Menendez’in geçmişi ve ne ölçüde Türk düşmanı olduğu Türkiye medyasında yeterince bilinmiyor. Burada bu konuya kısaca açıklık getirmeye çalışacağız.

Menendez’in geçmişi

Aslen avukat olan Menendez, 1993-2006 yıllarında Demokrat Parti’den New Jersey eyaletini temsilen ABD Temsilciler Meclisi’nde yer aldı. 2006 yılında New Jersey eyaletinden senatör olarak seçildi; 2013-2015 ve 2021-2023 dönemlerinde Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı’nı yaptı. Bir Küba’lı göçmenin oğlu; 69 yaşında ve New York doğumlu.

Şimdiki (ikinci) eşi Nadine Arslanian Lübnan doğumlu; annesi ve babası Ermeni; Lübnan Savaşı’nda Yunanistan’a kaçmışlar. Bir habere göre anne Güney Kıbrıs vatandaşı. Menendez çifti 2018’de tanıştı, 2020’de evlendi. Nadine 2018 yılında ABD’de araba kullanırken yolda bir yayaya çarptı; yolcu hayatını kaybetti. Polis fazla araştırma yapmadan Nadine’i kusursuz buldu.

Yolsuzluk iddiaları Menendez için yeni değil. 2006’da başlamak üzere senatörün bazı faaliyetleri federal savcıların dikkatini çekti. 2015 yılında bir göz doktorundan 700 bin dolar rüşvet almak ve lüks tatil olanakları edinmek suçlamaları gündeme geldi. 2017’de senatör yargılandı; ancak juri heyeti çıkmaza girdiği için 2018 yılında suçlamalar sukut etti; Adalet Bakanlığı yeniden yargılamaya gitmedi.

Buna karşın ABD Senatosu Etik Komitesi, pozisyonunu uygunsuz bir şekilde hediyeler almakla kötüye kullandığı gerekçesiyle Menendez’i Nisan 2018’de sert bir üslupla uyardı; yaptıklarının Senato’nun itibarını düşürdüğünü, söz konusu hediyelerin piyasa değeri karşılığının ödenmesini, ve Mal Beyanı’nın yenilemesini talep etti. İbretle okunacak bu uyarı senatör için çok utanılacak bir gelişme idi.

Birkaç gün önce gündeme gelen casusluk suçlamalarının Senato’dan ne tepki alacağı henüz belirgin değil.

“Ermeni soykırımı” savunculuğu

Menendez’in Türk karşıtlığı F-16 uçak satışının çok ötesine uzanıyor. Menendez, ABD Temsilciler Meclisi’nde üye iken Meclis’e 2000 ve 2005’de sunulan sözde Ermeni soykırımını tanıma tasarılarına destek verdi; senatör olarak 2006 yılından günümüze kadar her yıl “soykırım”ın Kongre tarafından tanınması girişimlerinde öncülük yaptı; 2009’da ABD Başkanı’nın “soykırım”ı tanımasını talep eden bir tasarıyı Senato’ya sundu; 2019’da Senato’nun “soykırım”ı tanıması tasarısını bizzat gündeme getirdi.

Bu bakımdan “Ermeni soykırımı” yalanının amansız savuncusudur.

Bu girişimlerinde Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanılığı pozisyonunu ABD Ermeni lobisinin isteği ve çıkarları yönünde kullandı. ANCA (Amerika Milli Ermeni Komitesi) gibi Ermeni diasporası örgütlerin bir anlamda buyruğu altındadır. Bu örgütlerle sıcak dostluk toplantıları yaptığı gibi ANCA’nın Yönetim Kurulu üyeleri ile özel ilişkileri oldu.

xxxx.jpg

ABD Senato’su 12 Aralık 2019’da oy birliği ile tasarıyı onayladıktan sonra “duygulanarak” ağlamaklık oldu, gözlerinden yaş geldi.

Sözde Ermeni soykırımını “destekleyen” kitapların ABD Kongre Kütüphanesi’nde özel olarak yer almasını sağladı. “Soykırım”ın daha yaygın tanınması için için Kongre’ye 10 milyon dolarlık özel bütçe tanınması tasarısını destekledi.

xxs.jpg

Günümüzdeki ABD’nin Ankara B. Elçisi Jeff Flake’in sözde Ermeni soykırımını tanımasına vesile oldu. Flake, B. Elçi olarak atanmadan önce 2005’den itibaren Arizona eyaletinin temsilcisi olarak önce ABD Temsilciler Meclisi’nde, daha sonra Senato’da yer aldı; ve Kongre’ye sunulan sözde Ermeni soykırımını tanıma oylamalarında 4 kez tasarıya karşı oy kullanmıştı. Ancak Flake’in B. Elçi olarak atanması için Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin onayı gerekiyordu. Komite’nin Eylül 2021’deki duruşmasında Komite Başkanı Menendez Flake’i sözde Ermeni soykırımı konusunda sorguya çekti; Flake, Komite’nin onayını alabilmek için “soykırım”ı tanıyacağını ifade etti.

Şu da var ki, Flake’i B. Elçi olarak aday gösteren Başkan Joe Biden, 24 Nisan 2021’de “Ermeni soykırımı”nı resmen tanımıştı; ve Flake’in B. Elçi olmak için başka seçeneği yoktu. Biden’a “soykırım”ı tanıması için baskı yapan Ermeni lobisinin yanı sıra, yine Menendez idi.

Azerbaycan ve Kıbrıs politikaları

Senatör Menendez, Azerbaycan’a da karşıt olmuştur. Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili olarak 1997’de ABD’nin Azerbaycan’a yardım etmesine karşı çıkmış, son yıllarda bu noktada daha sert tutum edinmiş, olaylarda yerel Ermeni halkına karşı gaddarca davranıldığını, bunun “Ermeni soykırımı”na benzer olduğunu iddia etmiş, Ermenistan’a ve Karabağ Ermenilerine insani yardım, ve Azerbaycan’a yaptırım önerilerini desteklemiştir.

Güney Kıbrıs’a karşıt, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’ne destek olmuştur. Kıbrıs adasına ilk ziyaretini 1995 yılında yapmış, Türk askerinin Kıbrıs’ta olmasını “işgȃl” olarak tanımlamıştır.

Eşinin de etkisi ile olacak, son yıllarda Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'deki politikalarından rahatsızlığını dile getirdi; ABD, İsrail, Yunanistan ve G. Kıbrıs’ı içeren “Doğu Akdeniz Güvenlik Anlaşması”na Senato’da öncülük yaptı, bu vesile ile G. Kıbrıs’a yönelik ABD silah ambargosunun kaldırılmasını sağladı; F-16 uçakların Türkiye’ye satılmasına karşı çıktı.

Bunun karşılığında Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından onursal nişanlara lȃyik görüldü. Menendez’in Ağustos sonunda Güney Kıbrıs’a yaptığı ziyaret, Yunan/Rum sıcak ilişkilerine güzel bir örnek:

Sonuç

Senatör Menendez gibi bir politikacının ABD Kongresi’nde dış ilişkiler konusunda uzun yıllar söz sahibi olması Türkiye için büyük şansızlık olmuştur. F-16 konusu dahil Menendez’in Türk karşıtlığı, temel olarak sözde Ermeni soykırımı, ve buna ilişik olarak Ermeni lobisinin etki ve baskısına bağlanabilir. Senatör bir anlamda bu lobinin buyruğu altındadır; ve lobiden seçim kampanyaları ile ilgili ne ölçüde mȃli destek aldığı bilinmemektedir. Tutumunda Yunan ve Rum lobisinin de etkinliği yadsınamaz. Şüphe yok ki, son yıllardaki tutumunda eşinin rolü oldu.

Menendez, ABD Senatosu tarihinde iki değişik yolsuzluk iddiasıyla suçlanan ilk senatör. Son rüşvet suçlamaları kriminal boyutlara ulaşıp senatör için uzun yılları kapsayan hapis hükmüne yol açabilir. Böyle bir hüküm ABD Kongresi tarihine bir skandal olarak geçecektir. Hapis hükmü olmasa bile Senato’dan azledilmesi başka bir olasılık.

Sadece casusluk suçlamaları 2 yıla kadar hapis cezası getirebilir.

Kayda alınacak diğer önemli bir husus, ABD Ermeni lobisinin ne kadar aşırı ve müfrit olabileceğidir. Lobinin ANCA dahil 2 örgütü, Disney Plus dizisi ile ilgili olarak Atatürk’ü soykırım suçuyla karaladı; ve ANCA İcra Direktörü Aram Hamparian Eylül ayı sonlarında Facebook’da yaptığı bir paylaşımda, örtülü bir üslupla Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı hedef alan şiddet önerisinde bulundu.

ANCA’nın eski başkanı Mourad Topalian yasa-dışı patlayıcı maddeleri depolamak ve makineli tüfeklere sahip olmak suçundan 2001 yılında federal cezaevinde 37 ay hapis hükmü almıştı. Örgütün Batı-Bölgesi kesiminin 2015’de California’da yaptığı bir GALA merasiminde Topalian “şeref konuğu” olarak ağırlandı, ve aynı toplantıda örgüt adına 50 bin dolar bağış vaadı alındı.

Ve tabii ki, 1914-21 yıllarında sadece Anadolu’da yaklaşık 518 bin sivil Müslüman halkının Ermeni çetelerince hünharca öldürülüşü Ermeni lobisi ve ANCA gibi örgütler için söz konusu değil!

Tarihin bir gerçeği o ki, 1. Dünya Savaşı ve hemen sonrasında Anadolu’da insanlığa karşı suç işleyenler aslında Türkler değil, emperyal güçlerin kışkırtması ile ağırlıklı olarak Ermeniler olmuştur.