Eminim ki şu anda Türkiye'de büyük çoğunluk aynı şeyi düşünüyor.

"Ne olacak şu derbi maçı?"

Maç Beşiktaş'la Galatasaray arasında ama... Sadece iki takımın taraftarlarını ilgilendirmiyor bu! Fenerbahçeliler de düşünüyordur:

"Ne olacak şu derbi maçı?"

İnanın ülkede soğan, patates, et, sebze, meyva fiyatlarını da geçmiştir.
"Ne olacak şu derbi maçı?"

Bir de...
"Hakem ne kadar etkili olacak?"

Ben her zaman hakeme rağmen iyi oynayan takımın maçı kazanabileceğine inananlardanım.
Rahmetli Vedat Okyar'ın dediği gibi;
"Gerekirse hakemi de kalenin içine sokacaksın!"

Gelelim maça...

İnanıyorum ki teknik adamlar sabaha kadar uyumuyorlar!
En zoru onların işi!

Ne yapacaklar, nasıl takım çıkaracaklar, hangi taktiği uygulayacaklar?
Elbette ki ben onlardan daha iyi bilemem bu işi!

Ne de olsa yıllardır bu işin içinde, tam da ortasında olan adamlar.

Takımlarını tanıyorlar, futbolcularının özelliklerini elbette ki iyi biliyorlar!
Ama ben de futbolu 40 yıldır izleyen bir adamım!

Az çok bir şeyler söyleyebilirim.

Şöyle ki;
- Şenol Güneş'in ille de galibiyet istediğini biliyorum. Çünkü onu iyi tanıyorum. Bunun için elinden geleni yapacaktır. Bir kere sahaya hücum ağırlıklı bir kadro çıkaracaktır. Redmond kilit adamı olacaktır bu hücumda. Aboubakar'dan ona boş alan bırakmasını isteyecektir. Orta sahada üstünlüğü ele geçirmek isteyecektir. Gedson Fernandes'ten dikine top sürmesini talep edecektir. Kanatlardan da öyle.

- Okan Buruk'un Fenerbahçe maçındaki gibi takımını sahaya süreceğini tahmin ediyorum. Rakip atakları karşılayıp, ani ataklarla ileri çıkacağını düşünüyorum. Barış Alper'i ilk 11'de oynatmasını bekliyorum. Hedefi galibiyet olacak; onu da biliyorum.
Sonuçta güzel bir maç olmasını diliyorum.

Hakeme iş düşmesin ne olur!
Hakemin konuşulmayacağı bir maç istiyorum.