Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Servet Avcı bugünkü yazısında eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
"Sinan Ateş ne zaman ölür" başlıklı yazıda yaşanan tüm olaylara sessiz kalınması durumunda asıl ölümün gerçekleşeceği yazıldı.
Avcı; torbacıya, hapçıya, azmettiriciye karşı sessiz kalındığında, sırtını sisteme dayamış zalimlere suskunlukla cesaret verildiğinde Sinan Ateş''in öldüğünü belirtirken cenazeye katılmanın adaletin peşinden koşmak olduğunu ifade etti.
SİNAN ATEŞ KAHPECE KATLEDİLDİ
Sinan Ateş''in uyuşturucu çeteleri, siyasî azmettiriciler ve mesleğine ihanet eden polis üçgeninde kahpece katledildiğini belirten Avcı, bu adi tezgâhla mücadelenin bırakıldığında, organize bir şekilde takipçi kesilmemesi durumunda öleceğini belirtti.
Suçüstü niteliğindeki bu cinayetin çarpıtılması, yönünün değiştirilmesi, adalet çemberinin yarılması ile gerçek failleri korumaya çalışılması gibi aşağılık hamlelere karşı, siyasî görüş farklarına aldırmadan, adalet için ülkenin en büyük baskı grubu olunmadığında Sinan Ateş’in öleceğini ve iki küçük kızının feryatlarının kulağımızdan silindiği an da adaletin yetersiz kalacağını aktardı.
SİNAN ATEŞ’İN CENAZESİNE GELMEYEN EKMEKSİZ SANATÇILAR VE MİLLİYETÇİ AKADEMİSYENLER
Sinan Ateş’in cenazesine gelmeyen sanatçıları ve akademisyenleri de yazısında eleştiren Servet Avcı şu ifadeleri yazdı:
“Sinan Ateş, cenazesine gelemeyen, başsağlığı bile dileyemeyen ve o meşhur üç maymunun yanında dördüncü maymun olmaktan utanmayan ''ekmeksiz'' sanatçıları, yolda, düğünde, bayramda, cenazede, nerede karşılaşırsak karşılaşalım, insan yerine koyduğumuzda ölür…
Sinan Ateş, acısına, namuslu solcular, siyasetçiler, gazeteciler, karikatüristler kadar eşlik edemeyen, hangi kaygıyla olursa olsun tepkisini ifade edemeyen kimi ''milliyetçi akademisyenler''e bundan böyle saygı duyduğumuzda ölür…”
ÖMER LÜTFİ METE''NİN ''KAHPE KAYIŞINDA BİLENİYOR BIÇAK'' DEDİĞİ GÜNLERE BENZİYOR YAŞANANLAR
Sinan Ateş, cesedi toprağa verilip mânen ortada bırakıldığında, adalet önünde hesabını soracağımızdan emin olmadığında öleceğini ifade eden Servet Avcı bu durumu Ömer Lütfi Mete’nin ''kahpe kayışında bileniyor bıçak'' dediği günlere benzettiğini ifade etti.
Servet Avcı yazısını şöyle sonlandırdı:
“Sinan Ateş, uğruna binlerce gencin ölümü gözü aldığı, can verdiği Türkiye Cumhuriyeti''nin başkentinde katledilirken, adaletin tecellisine gölge düşürecek eylemler gerçekleştiğinde, kardeşlerinin gök kubbeyi hüküm sahiplerinin başlarına yıkacaklarından ümit kesildiğinde ölür…
Sinan''ın yaşaması için bugüne kadar kardeşleri büyük sınav verdi… Bu dinmeyecek öfkeyi ve adalet arayışını hiç kimse yok sayamaz… Çünkü yok sayanın büyük bedel ödeyeceği çok iyi anlaşılmıştır…”
