Bir ürünü almadan önce eskiden ilk durağımız Google olurdu. "En iyi bluetooth kulaklık", "dayanıklı valiz önerisi", "kullanıcı yorumları" gibi aramalarla başlayıp sayfa sayfa gezinirdik.

Fakat şimdi işler biraz farklı yürüyor. Gençler artık araştırma için Instagram’a, TikTok’a, hatta YouTube Shorts’a yöneliyorlar. (Güneydoğu Asya’da)

Görsel içerik, anlık deneyim ve kısa videolar, klasik arama motorlarının önüne geçmiş durumda.

We Are Social’in Temmuz 2025 raporu bu dönüşümü net biçimde ortaya koyuyor.

Genç internet kullanıcıları ürün araştırmalarını sosyal medya üzerinden yapmayı tercih ediyorlar.

Özellikle Güneydoğu Asya’da sosyal ağlar, alışveriş kararlarında başrolde.

İnsanlar mağazalara gitmeden önce Instagram’da ürünü inceliyor, TikTok’ta başkalarının deneyimlerini izliyor, YouTube'da hızlandırılmış kutu açılımı videolarını takip ediyor.

Bilgiye ulaşmanın yeni yolu bu. Hızlı, görsel ve yorumlara dayalı bir sistem.

Raporun Türkiye kısmı da bir o kadar dikkat çekici.

Yapay zekâya en çok ilgi duyan ülke konumundayız. Gençler yalnızca sosyal medya içerikleriyle oyalanmıyor; yapay zekâ araçlarıyla tasarım yapıyor, projeler geliştiriyor, üretkenliği öğreniyor. Merak yüksek, öğrenme isteği de öyle.

Bir yandan da YouTube’un rolü hızla büyüyor.

Alphabet’in ikinci çeyrek raporuna göre YouTube’un reklam gelirleri yıllık bazda %13 artışla 9,8 milyar dolara ulaşmış. Geçen yıl aynı dönemde 8,7 milyar dolardı.

Büyümenin temelinde, YouTube’un televizyon reklam pastasından pay alma çabası yatıyor. Nielsen verilerine göre, YouTube son üç ayda televizyon izlenme süresinin %12,4’ünü kaparak bu alanda zirvedeki yerini sağlamlaştırmış.

Artık reklamverenler de yönünü buraya çeviriyor. Büyük markalar milyonlarca lira bütçeyi artık televizyon ekranlarından ziyade, doğrudan YouTube videolarına ayırıyorlar.

Bu tablo aslında her şeyi özetliyor. İnsanlar bilgiye ulaşmak, ürünleri keşfetmek ve karar vermek için sosyal medyada dolaşıyorlar.

YouTube, sadece bir içerik platformu olarak kalmıyor, yeni nesil reklam dünyasının da kalbi hâline geliyor.

İzlenen videolar yalnızca eğlence amacı taşımıyor, kararları yönlendiriyor, tercihleri şekillendiriyor.

Yani kimin neyi izlediği kadar, nerede izlediği de önemli. Sosyal medya artık yalnızca bir vitrin olmaktan çıktı. Alışverişe ilham veren, tüketici davranışlarını şekillendiren dev bir mecra halini aldı.

Ve Türkiye bu dönüşümün içinde yalnızca gözlemci değil. Dijital dünyanın her alanında adı geçen, üretime açık, teknolojiyi benimsemeye hazır bir toplum görüntüsü veriyoruz.

Gelecek artık yalnızca ekranlarımızda yer almıyor; elimizde, cebimizde ve bir sonraki kaydırmada karşımıza çıkıyor.