“Stratejik felaket!”

Ukrayna ve Gazze’de devam eden savaşlar ile Türkiye’nin dış politikası, enerji güvenliği ve KKTC’de İsrail vatandaşlarına toprak satışı ile ilgili önemli haberler var. Birinci haber Brüksel’den...

AB devlet ve hükümet başkanlarının Brüksel'deki zirvesine katılan İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, "Avrupa Birliği olarak gerçekte dünyanın çoğunluğu olan Küresel Güney'de kredibilitemizi kaybettik çünkü Gazze konusundaki tutumumuz çifte standart olarak algılandı. Açıkça konuşmak gerekirse bunda doğruluk payı var" dedi.

Özellikle İsrail'den daha çok Filistin'e sempati duyan gençlerin, Avrupa Birliği'ne güvenlerinde büyük sorun olduğunu belirten Varadkar, Avrupalı liderlere bu konuda ferasetli olmaları çağrısında bulundu.

Leo Varadkar, Avrupa Birliği'nin Orta Doğu'da iki devletli çözüm için "sadece çağrı yapmaması, bunu talep etmesi ve bunun için bastırması gerektiğini" vurguladı.

Varadkar, AB zirvesi öncesinde İrlanda Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada da İsrail'in, Gazze'deki saldırıları neticesinde tüm dünyada hızla destek yitirdiğini vurgulamış ve bu durumun İsrail için "stratejik felaket" olduğu uyarısında bulunarak "Çok büyük hata yapıyorlar. Sadece Filistinlilere insani acılar dayatmıyorlar, aynı zamanda İsraillilerin orta ve uzun vadede güvenliğini de tehlikeye atıyorlar" ifadesini kullanmıştı.

Son cümleyi İran liderleri de söylüyor ama kimse duymak istemiyor. İsrail, canlı yayında katliam yapan bir devlet olarak tarihe geçti bile...

***

ABD Savunma Bakanlığı’nın eski danışmanı Emekli Albay Douglas McGregor ise, “Washington, Londra ve diğer bazı Avrupa başkentlerindeki dostlarıyla ittifak halinde, Rusya'yı yok etme fırsatına sahip olduğuna karar verdi. Bunun için de yıllardır bu senaryo için hazırladıkları Ukrayna'yı kullanmak istediler. 2014 yılında Kiev'de bu amaçla darbe yapıldı ve birkaç yıl sonra Vladimir Zelenskiy iktidara getirildi. Bunların hepsi fanteziydi, hiçbir anlamı yoktu. Amerikalı stratejistlerin tahminleri ve varsayımları yanlıştı. 500 bin asker boşuna öldü" diye bir açıklama yaptı.

Biz benzer tespitleri yazdığımızda, “Ukrayna, vatan savunması yapıyor” diye eleştirenler olmuştu. Başka ülkelerin desteğiyle iktidar olup, o ülkeler adına ve onların verdiği silahlarla savaşmak ve sonuçta ülke halkını darmadağın etmek, vatan savunması değil, ihanettir.

***

Üçüncü haber içerden; TBMM Genel Kurulu’ndan...

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 bütçe görüşmelerinde konuşan Lütfü Türkkan, Gabar’da bulunan petrolün Türkiye’nin 150 günlük ihtiyacına, Karadeniz gazının ise 10 yıllık ihtiyacına yeteceğini, Doğu Akdeniz’deki yeraltı kaynaklarının ise Türkiye’nin 572 yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar büyük olduğunu vurguladı.

Türkkan; “Doğu Akdeniz doğal gaz rezervlerini Karadeniz’deki gibi aramaya da gerek yok. Bütün dünya gazın yerini, noktalarını biliyor ama Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye masada yok. Yani bu denklemde yer almıyor” dedi.

Türkkan, KKTC’de yaşananlara da değindi ve “Kuzey Kıbrıs parsel parsel satılıyor. Görüyoruz ki; birileri KKTC’de ikinci bir İsrail kurmanın derdine düşmüş. Böylesi bir zamanda Kıbrıs konusunda yapılacak en ufak bir hata, Türkiye’ye çok pahalıya mal olacaktır” diye konuştu

Türkkan, ayrıca “Akkuyu,Türkiye için mi, yoksa Rusya için mi inşa edildi?” diye sordu ve “Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya’nın Türkiye’deki nükleer santrali demek yanlış olmaz. Kimse Rusya, bu santrali bir gün Türkiye’ye devredecek sanmasın. Akkuyu Nükleer Santrali bu haliyle Rusya’nın Türkiye’ye yerleştirdiği bir atom bombasıdır. Ruslar, santralin güvenliği bahanesiyle askeri taleplerle gelecek, Mersin açıklarında donanma dahi bulundurmak isteyecekler” uyarısında bulundu.

***

KKTC’de İsrail’in toprak satın almasına izin vermek, Mavi Vatan’dan vazgeçmek de Türkiye için stratejik felaket değil midir? Akkuyu’da ise santral bahanesiyle Rusya’ya asker üs verilmiş olmuyor mu?

Yazarın Diğer Yazıları