Tantan: "Yanlış politikalar ABD'nin işine yaradı"

Tantan: "Yanlış politikalar ABD'nin işine yaradı"
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye'yi yöneten iktidarın iç ve dış politikada yaptığı yanlışların ülkeyi tıkanacak noktaya sürüklediği söyledi.

Fatih Erboz / Yeniçağ

Orta Doğu'da izlenen yanlış politikalar nedeniyle ABD'nin bölgeye yerleşirken, Türkiye'nin kaybettiğini belirten Tantan, "Türk donanması casusluk davalarıyla ve casusluk suçlamalarıyla etkisiz hale getirildi ve tasfiye noktasına sürüklendi. Oysa bunun bir amacı vardı. Karadeniz'in güvenliği için Türkiye'nin Karadeniz'den uzak tutulmasıydı" şeklinde konuştu.

ABD'nin Türk donanmasını Karadeniz'e sokmak istemediğini ve bunu başardığını ifade eden Tantan, "Ardından da Türk askerini başta Karadeniz olmak üzere kendi bölgelerinden uzak tutup göstere göstere bizim üzerimizden bölgeye yerleştiler" dedi. Tantan, ABD'nin Asya ve Afrika'yı eşgüdümlü olarak kontrol edebilmesi ve bölgeye yerleşmesi için üslerle kuşatmaya ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Tantan, şunları anlattı: "Bunları da sağlıyor ABD. Kıta Afrika ile kıta Asya'yı kontrol edebilmek için Doğu Akdeniz Havzası, Karadeniz havzası, Hürmüz Boğazı ve Bab-ül Mendep boğazını kontrol etmesi gerekir. Bunlar çok önemli. ABD özellikle Kıbrıs politikası ile hem hava ve deniz üssü aldı Türkiye'yi sıkıştırarak. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de ve münhasır alanlarda hareket bölgeleri kalmadı. Güney sınırlarına ABD ve Rusya yerleşti. Rusya ve ABD'nin üsleri var, özel kuvvetleri var. Karadeniz havzasında da Romanya ve Bulgaristan'da NATO üslerini kullanıyor. Kazakistan, Gürcistan ve Azerbaycan bölgesinden de Hazar havzasına geçiyor. Yoğun bir faaliyet içinde."

"TÜRKİYE KAYBEDERKEN..."
 
İngiltere'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölgeye geri döndüğüne de işaret eden Tantan, Doğu Akdeniz'in zengin enerji kaynaklarını hangi şirketlerin kontrol edeceği üzerine bölgede ekonomik bir savaş olduğunu belirtti. Tantan, "Bu şirketler arama faaliyetlerine başladı. Biz taşeron bile olamadık. Üçlü sismik araştırma gemisini yeni aldık ancak daha kullanamıyoruz araştırmalarda. Hükümet bir şey yapmak istiyor Akdeniz ve Karadeniz havzasında ama aramalarda neticeye varamıyor. Ege'deki adaların Kıbrıs müzakerelerinden dolayı ses çıkarılmayıp, Yunanistan tarafından işgal edilip Türkiye'nin ses çıkaramaması da bir başka projeyi gösteriyor. Türkiye kaybeden oluyor" diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgesinde oynanan oyunlarla ilgili olarak yapabileceği çok şey olduğunu kaydeden Tantan, ancak tek kişiye teslim ettiği mutlak güç ile bir şey yapamadığına vurgu yaptı. BOP'un iki kilit ülkesinin Libya ve Suriye olduğunu aktaran Tantan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu iki ülkenin rejimi ve silahlı kuvvetlerini darmadağınık ederek Libya üzerinden Afrika'ya, Suriye'den de Orta Doğu'ya açıldı. Batı emperyalizmi yerel güçleri kullandı ve istediğini aldı. Türkiye bunu öngörebildi mi? Türkiye'yi yönetenler başka hesaplarla buna müdahale edemedi mi, bunu şimdilik bilemiyoruz. AKP iktidarının söylem, davranış, eylem, yaptığı yasal düzenlemeler, mali ekonomik anlamdaki ilişkiler bakımından ABD-İngiltere ve İsrail'e yarıyor. Onlarla kavgalı gibi görünse de Türkiye kaybederken, bu ülkeler kazanıyor. Çelişki burada."  

ÇÖZÜM EĞİTİM SİSTEMİNDE...

Sadettin Tantan, Türkiye'nin gelecek stratejisi olmadığı için oyunu bozamadığını dile getirerek, "Şu anda iktidar ve muhalefet partileri kendi aralarında kavga ediyor. Silahlı kalkışma projesini bile iyi anlayamadılar. Silahlı kalkışmaya giden süreçte istihbarat alt yapınız bunu okuyamıyorsa siz bunu önleyemiyorsanız, sorun hâlâ engellenemiyor demektir. Batılı güçler Irak'ta soykırım yaparken bir şey yapamıyorsan, bu Türkiye'nin içeriden işgalini de beraberinde getirir ki bunu göremediniz demektir" dedi. Türkiye'yi yönetenlerin terör örgütleriyle mücadelede yetersiz kaldıklarına da değinen Tantan, sözlerini şöyle tamamladı: "Silahlı kalkışmaya karşı alacağınız önlemler OHAL ile aldığınız yetkileri, gerçek bilgilerle donatmaktan geçiyor. Mahkeme aracığıyla, FETÖ, IŞİD, PKK ortadan kaldırılamaz. Yapılması gereken öncelikle milli eğitim sistemini milli bir bilinçle yeniden inşa etmektir."