Gülen'in vakfından Cumhurbaşkanı'na görev çağrısı geldi

Gülen'in vakfından Cumhurbaşkanı'na görev çağrısı geldi
Fethullah Gülen'in "Onursal Başkan" olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Başkanı Mustafa Yeşil, iktidara zehir zemberek eleştiriler yöneltti, "anayasal düzen, güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün riske girmemesi adına" Gül'ü gör

Gülen'in vakfından Cumhurbaşkanı'na görev çağrısı geldi

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Türkiye'de gidişatın ülkeyi hukuk devleti olmaktan çıkardığını söylerken hükümeti "iktidarı yönlendiren oligarşik yapı" ifadeleriyle tanımladı. Vakıf, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü göreve çağırırken İçişleri Bakanı Efkan Ala için "Devlet terbiyesi ve nezaket sınırlarını aşıp hakaret ve nefret diliyle kullandığı ifadeler siyasi tarihimizin en talihsiz beyanlarından biri olarak hatırlanacaktır" ifadelerini kullandı. Açıklamada, "Bu provokatif yollarla birilerinin, bizce asla tasvip edilmeyecek tepkiler vermesi sağlanarak, hizmet camiasının terör örgütü kapsamına alınması yönünde 'şartların olgunlaştırılmak' istendiğine dair şüpheler güç kazanmaktadır" denildi. Açıklamada şu görüşlere de yer verildi:

Linç kampanyası

"Hizmet hareketine yönelik yoğun bir linç kampanyası yürütülüyor. En üst düzeydeki yetkililer ve hükûmete yakın medya tarafından sıkça zikredilen 'paralel yapı, ananas cumhuriyeti, örgüt, çete, darbeci, casus, in, Haşhaşi, âlim müsveddesi, içi boş veli, sahte peygamber, kula kulluk yapanlar' gibi öfke ve nefret içeren itham, hakaret ve iftiralarla nefret suçu işlenmektedir. Dikkatleri yolsuzluk soruşturmalarından uzaklaştırmayı amaçlayan bu tür şeytanlaştırmalar, kışkırtmalar ve linçlerin yakın tarihimizde nasıl acı sonuçlar doğurduğu açıktır. Kefen giyen insanların 'öl de, ölelim' diye slogan atmaya başladığı, resmi sıfata sahip bazı kişilerin 'ürpertici devlet geleneklerinden' ve 'devlet için evlatların feda edilmesinden' bahseder olduğu bu ülkede, tarihteki acı olayların tekerrürü akıllara gelmektedir.
Anayasal düzen, güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünün riske girmemesi adına Sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve çağırıyoruz. Kendilerinin yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında yaşanan hukukun işlevsiz hale getirilmesi yönündeki müdahaleleri araştırmak üzere anayasanın verdiği tüm yetkileri kullanması kamuoyunun beklentisidir. Ülkenin ve devletin birliğini temsil eden Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu süreçte sergileyeceği yapıcı ve proaktif yaklaşım, toplumsal barışın dinamitlenmemesi, ülkenin bir kaosa sürüklenmemesi, ülkenin önemli bir kesiminin siyasi, medyatik ve toplumsal bir linçe tabi tutulmaması ve hepsinden öte adaletin temini adına elzemdir ve aciliyet kesbetmektedir.

Terör örgütü kapsamı

Vakfımızın 13 Ağustos 2013 tarihli açıklamasında yer alan 'Gerekirse hareketi iki polis bir savcı ile terör örgütü kapsamına sokarız' iddiaları hala yetkili ağızlarca yalanlanmamıştır. Bazı hükûmet yetkililerinin ve medya aktörlerinin pervasızca kullandığı tahrik edici dil, akıllara karanlık senaryoları getirmektedir. Kasten arttırılan gerginlikle toplumsal tahriklere zemin hazırlanmaktadır. Bu provokatif yollarla birilerinin, bizce asla tasvip edilmeyecek tepkiler vermesi sağlanarak, hizmet camiasının terör örgütü kapsamına alınması yönünde şartların olgunlaştırılma istendiğine dair şüpheler güç kazanmaktadır."