Tokat'ta 8 Mart Kadınlar Günü'nde 8 dakikalık sessiz kutlama

Tokat'ta 8 Mart Kadınlar Günü'nde 8 dakikalık sessiz kutlama
Tokat’ta 8 Mart Dünya Kadınlar gününde İYİ Parti ve CHP'li Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde 8 dakikalık "sessiz kutlama" yaptı.

Kenan KAYHAN - TOKAT / YENİÇAĞ

Tokat Cumhuriyet meydanında yapılan eyleme Tokat İYİ Parti il başkanı Ömer Sağol, CHP Tokat İl başkanı Çağdaş Kurtgöz ile partilerin kadın kolları katıldı.

8 Mart dolayısı ile yapılan açıklamada, Sistematik olarak artan kadın katliamları kadın kırımına dönüştüğü belirtilerek, kadın kırımını önlemek için hiç bir politika geliştirmeyen AKP/MHP iktidarı kadın düşmanı politikaları tek tek hayata geçirildiği ifade edildi.

Açıklamada “İstanbul Sözleşmesi''nin feshinin hemen arkasından gelen kadın kazanımlarına saldırılar şimdi de 6284 sayılı yasanın hedefe konulması, 6. yargı paketi ile çocuk istismarcılarına af getirilmesi, yoksulluk nafakasının süreyle sınırlandırılması, boşanmalarda aile arabuluculuğu sisteminin getirilmesi ile kadınlara aile dışında seçenek sunulmaması tartışmaları ile devam ediyor.

Kadınların haklarına ve kazanımlarına dönük tüm bu kadın düşmanı politikalarda gerici vakıf, tarikat ve cemaatler devreye sokuluyor. Müfredatta yapılan değişikliklerle hazırlanan kitaplarda kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler fıtrata bağlanıyor, kadınların ikincil konumda olduğu öğretilmeye çalışılıyor. Hayatın her alanının gericileştirildiği, kadınların medeni kanunla korunan hakları gasp ediliyor, yerine şerri hukuka uygun düzenlemeler yapılıyor. 8 Mart’ı emek sömürüsünün her geçen gün arttığı, enerjiye ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla birlikte alım gücünün kalmadığı koşullarda karşılıyoruz. İşsizliğin rekor seviyelere ulaştığı ekonomik kriz koşullarında kadınlar olarak barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları bile karşılayamaz olduk. Hali hazırda yoksullukla baş etmeye çalışırken, açlıkla mücadele etmek durumunda kaldık. Var olan mesaimize yeni bir mesai daha eklendi;

Türkiye Dünya''da kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu, kadın istihdamının en düşük olduğu ülkelerden biri. Kayıt dışı işlerde, güvencesiz ve düşük ücretlerle istihdam ediliyoruz. Aynı işi yaptığımız erkeklerden daha az ücret alıyoruz. Çalışma hayatında olduğumuzda dahi yönetim kademelerinde yer alamıyoruz. Emeğimiz ikincilleşiyor, gelirimiz erkeğin gelirine ek olarak görülüyor. Ev ve bakım işini aksatmamamız için esnek çalışmamız gerekiyor.

Bakım yükünün sadece kadınların sırtında olduğu esnek ve yarı zamanlı çalışma biçimi kadınların istihdam alanında maruz kaldığı eşitsizlikleri her geçen daha da derinleştiriyor. Çalışma yaşamı sanki çocuklar, yaşlılar, engelliler ve hastalar hiç yokmuşçasına örgütleniyor, bakım işleri yalnızca kadınların sorumluluğundaymış gibi yarım gün çalışıp geri kalan zamanlarında da ev içi yeniden üretimi üstlenebilecekleri şekilde düzenlemenin yolları aranıyor. Üstelik bu çalışma biçiminin özellikle de kadın çalışanların lehine olduğu üzerinden söylemlerle rıza inşa edilmeye çalışılıyor! Kadınların doğal sorumlulukları gibi görülen ev işleri ve bakım işleri hep kadınların ücretsiz emeği üzerinden idame ediliyor, yarım gün uygulaması, kadınlara “bir fırsat”mış gibi sunuluyor.

Toplumdaki cinsiyetçi işbölümü sorgulanmadığı için kadınların daha düşük gelirli, yükselme şansı olmayan işlerde çalışmaları ve esas görevlerinin aile içi sorumlulukları olduğu düşüncesi meşrulaştırılıyor. Bu da genel yoksulluk içinde kadın yoksulluğunun daha da artmasına yol açıyor.

Kadın cinayetlerinde failleri koruyan erkek devlet ve yargıya karşı mahkeme önlerinde "Erkek adalet değil gerçek adalet" demekten vazgeçmedik. Adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar ile dayanışmadan geri durmadık. "Tek bir kadının bile kaybedilmesine, katledilmesine tahammülümüz yok" dedik, "Gülistan Doku nerede?" diye sormaktan vazgeçmedik.

Bugün kadınların öncülüğünde toplumsal mücadeleyi yükselterek, faşizmin sonunu kadın eliyle gerçekleştirmenin zeminini her zamandan daha fazla olgunlaşmış durumdadır. "İsyandan direnişe, direnişten özgürlüğe" şiarıyla kadın örgütlüğünü büyütmeye davet ediyoruz. Bu 8 Mart''ta da kadın kazanımlarına dönük saldırılara, kadın yoksulluğuna, savaşa, kadın emeğinin güvencesizleştirilmesine ve görülmemesine, işyerlerimizde yaşadığımız ayrımcılığa, şiddete ve tacize karşı isyanımızı birleştirip, kadın buluşmaları ile direnişi örgütlemek için alanlarda, işyerlerinde olmaya devam edeceğiz”  denildi.