'Türkiye İçin Kalkınma Modeli'

'Türkiye İçin Kalkınma Modeli'

Türkiye''de ekonominin dizginlerini elinde tutanlar, "Ben iktisatçıyım." diyen Recep Tayyip Erdoğan ve "Şu anda koyun eti çok ucuz, dana etine göre ama koyun etini yemiyorlar." diyen Dr. Nureddin Nebati...

Türkiye''nin geldiği yeri görün... İnsanlar, kasapların, manavların, lokantaların, giyimcilerin önünden yutkunarak geçiyorlar.

Dış ticaret açığı martta 8,6 milyar dolara çıktı. Ocaktan bu yana dış ticaret açığı 34,9 milyar dolar!

Reis Bey, 2022 yılını değerlendirirken "Türkiye''yi, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyadan ayıran en önemli özellik, istihdamdan ve üretimden taviz vermeyen ekonomi modeli olmuştur. Evet, bu ülkede bir hayat pahalılığı yaşanmıştır. Ama vicdan sahibi herkes kabul edecektir ki aynı zamanda bu ülke tarihinin en yüksek istihdam oranına, en yüksek üretim gücüne, en yüksek ihracat rakamına da aynı dönemde ulaşmıştır. Bir başka ifadeyle, biz milletimizi hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmadık, kendi kaderine terk etmedik." demişti.

Şimdi yemeğin olmazsa olmazı kuru soğan 30 lira. Gerisini söylemeye gerek var mı?

Prof. Dr. Esfender Korkmaz-Prof. Dr, Binhan Elif Yılmaz''ın "Deniz Baykal''ın aziz hatırasına..." epigrafiyle yayınlanan "Türkiye İçin Kalkınma Modeli" kitabı önümde. (Asyaşafak Yayınları, 198 s.)

Bu eser hakkında fikir edinmek için bazı ara başlıkları vereceğim:

"İkinci Dünya Savaşı Sonrasında İktisadi Kalkınma", "Dış Açıklar - Dış Borç Sorunu". "Klasik İktisat", "Neo - Klasik İktisat", "Kalkınma Modelleri", "Marksist Teori ve Sosyalist Uygulamada Devlet", "Keynes ve Müdahaleci Devlet Kuramı", "Kalkınmada Kurumsal Devletin Önemi", "Türkiye''de Devletçilik", Kadro Hareketi ve 1933 Devletçilik Dönem", "1963-1980 Karma Ekonomi Modeli", "Kurumsal Devletten Parti Devletine", "Devlette Yolsuzluk Algısı oluştu", "Özelleştirme Halkın Refah Seviyesini Düşürdü", "Eğitimde İdeolojik Tuzak", "Demokrasi İnişte", "Heterodoks Politikalar"...

Yılların iktisat hocası eski milletvekili Prof.  Dr. Esfender Korkmaz, kitabın ön sözünde bir tespitte bulunuyor:

"Akademik, siyasi ve iş hayatımda, birçok ekonomik kriz gördüm. Çoğunda istikrar önlemleri için heyetlerde görev aldım veya öneride bulundum. Her hükümet, krizi çözmek için istikrar programı yaptı. Bugün çok yönlü kriz yaşıyoruz ve hükümet henüz kriz teşhisi bile yapamadı. Tersine siyaha beyaz demek kadar yanlış algı yaratarak sorunları hasır altı etmeye çalışıyor."

Ve ekliyor:

"Her vatanseverin görevi bu gidişatı önlemektir. Türki­ye her zaman zor dönemlerden çıkış imkânı bulmuştur. Bu risklerden de kurtulacaktır. Bu kitabın Türkiye''nin çıkışı için bir çoban ateşi olmasını umuyorum."

"Türkiye İçin Kalkınma Modeli"nde liyakatsizlik ve yolsuzluk kaydı da düşülüyor:

"AKP iktidarı, ilk günden beri kamuoyu önünde devlet mallarını parti malları gibi gördü. 15 Temmuz 2015 darbe girişiminden sonra, Başbakan ve sonrasında Cumhurbaşka­nı olan Erdoğan, Fetullah Gülen cemaatine ''ne istediniz de vermedik'' demesi, bu cemaatin siyasi desteğine karşı her türlü devlet malının ve devlet imtiyazının verilmiş olduğunu gösteriyor." (s. 102)

"Yolsuzluğun sosyal maliyeti yüksektir. / Yolsuzluk, haksız rekabet yaratır. Piyasa ve fiyat düzenini bozar. / Yolsuzluk, siyasette yozlaşma yaratır ve sistemin çalışma­sını engeller. / Yolsuzluk, hükümetlere olan güven kaybına neden olur, sermaye hareketlerini ve yatırımları engeller.

Çaldı, ama yaptı anlayışı, iktisatta da Corruption teori (yolsuzluk teorisi) olarak geçer. Bu teoriye göre, yolsuzluk yapsa da iş yapan siyasetçiyi toplumun hoş görme eğilimi vardır.

''Çaldı, ama iş yaptı...'', ''Hırsızsa bizim hırsızımız…'', ''Devlet malı deniz, yemeyen domuz''. Bu sözlerin bizim toplum tarafından benimsenmiş olması, aynı zamanda ne­den Türkiye''de siyasette yozlaşma olduğunu da gösteriyor." (s. 109)

Prof. Dr. Esfender Korkmaz ve Prof. Dr, Binhan Elif Yılmaz, "Türkiye İçin Kalkınma Modeli"yle tarihe not düşüyorlar.

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları