Türkiye'nin yakın tarihi aydınlanıyor

Türkiye'nin yakın tarihi aydınlanıyor
Türkiye'nin yakın tarihinde gündemi meşgul eden pek çok olay yaşandı. Bunların pek çoğunun faili ortaya çıkarılamazken bazılarının belirli kurumları hedef alan kurmacalar olduğu ortaya çıktı.

ANALİZ / Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu

Halkımız propogandanın muhteşem gücü ile camileri bombalayacağına binlerce insanı tutuklayacağına inandırıldığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarsızlaştırılmasını lanetler ederek izledi. Hatta dönemin Genelkurmay başkanları bile silah arkadaşları teslim alınırken hukukun gereğini beklediklerini beyan ederek kurguya zımnen inandıklarını ortaya koymaktaydı. Ancak bugün Atabeyler, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davaların büyük bir kurmaca olduğu ortaya çıktı. Çok büyük bir çetenin ürettiği sahte delillerle Türk Silahlı Kuvvetlerinde büyük bir tasfiye yaptığı ve boşalan yerlere kendi adamlarını yerleştirdiği 15 Temmuz gecesi ortaya çıktı. Esasen bu uzun zamandır dile getiriliyordu hatta nisan ayında yayınlanan Mustafa Önsel'in Ağacın Kurdu kitabında alenen yazılıyordu ancak yapılan uyarıları dikkate almayanlar milletin feraseti sayesinde darbe girişiminden kurtuldular.

2010 KPSS sınavında soruların çalınması halkın Gülen cemaatine bakışında önemli bir kırılma noktasıdır. Bu sınava kadar cemaatin polis okulları ve akademi sorularını sızdırdığı yönündeki bilgilere pek fazla kulak asmayan halk KPSS sorularının sızdırıldığını iddia eden sendika başkanına da ilk başta çok kıymet vermemişti. Zira hem hükümet kati bir dille bunu yalanlarken hem de hükümete yakın sendika bunu bir rekabet unsuru haline getirerek Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'a yüklenmişlerdi. Bu tezgahı yapanların adliyedeki uzantıları ile de işin üstü örtülmüştü. Ancak bugün o sınavda milyonlarca insanın hakkının gaspedildiği ortaya çıktı. Üstelik çorap söküğü gibi gelen soruşturmalar ile askeri lise sınavlarından harp akademileri sınavlarına, tıpta uzmanlık sınavlarından kaymakamlık ve hakim-savcı sınavlarına kadar pek çok sınavda usülsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. Yakın bir gelecekte ÖSYM'nin yaptığı sınavlar mercek altına alındığında pek çok sınavda da benzer uygulamaların yapıldığına dair izler belirmeye başladı.

Ülkemizin yakın tarihinde faili meçhul kalmış ya da fail olarak bazı masumların hayatı çalınmış çeşitli dosyalar vardır. Son günlerde tefsir hocasının darbe girişimini yönettiği, esnafın Dicle Üniversitesine atanacak profesörü belirlediği hiyerarşik yapıya sahip örgüt mensuplarının Türkiye'nin gündemini değiştiren pek çok olayda parmağı olduğu ortaya çıkmaya başladı. Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırmaya yönelik operasyonların ardında bu yapı çıkınca darbe girişiminde bulunan kişilerin geçmişteki faaliyetleri de mercek altına alındı. Bu incelemeler sonunda yakın bir zamanda,

Muhsin Yazıcıoğlu suikastının aydınlanma ihtimali belirdi. Rahmetli Yazıcıoğlu'nun helikopterine ilk müdahale eden grup 15 Temmuz'da halkına silah doğrultanlar içindeydi.

Kaşif Kozinoğlu'nun çok profesyonel bir biçimde tasarlanmış cinayete kurban gittiği ihtimali belirdi. Hrant Dink suikastı ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan yönlendirmelerin büyük kısmının yanlış olduğu anlaşıldı.

Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan ilk organize saldırı olan Umut kitabevinin bombalanması olayının gerçek faillerinin başkaları olduğu Yaşar Büyükanıt'ı sürece dahil etmeye çalışan savcının itiraflarından ortaya çıktı.

Uludere olayı ve Rus uçağının vurulmasının ardında darbeci yapının olduğu ihtimali güçlü delillerle ortaya konmaya başladı. Aynı şekilde bölücü terörle mücadele sırasında ortaya çıkan istihbarat zaafiyetinin altından da malum yapı çıktı.

Zirve yayınevi davasından yıllarca hapiste yatırılanların masum olduğu misyonerlere yapılan saldırının ardında darbeci yapının olduğu görülmeye başlandı.

Necip Hablemitoğlu cinayetini işleyen karanlık ellerin kısa süre sonra kim olduğunun ortaya çıkacağına dair ilk işaretler verildi.

Deniz Baykal ve MHP milletvekillerine yönelik kaset şantajını bu yapının düzenlediği ortaya çıktı. Aynı şekilde Bülent Arınç'a suikast düzmecesiyle kozmik odaya giren hakimin buradan elde ettiği bilgileri başka devletlere servis ettiği öğrenildi.

Yukarıda bahsedilen olaylara başkalarını da eklemek mümkün. Bu olayların ortak özelliği Türkiye'deki pek çok kurumun dokusuna önemli zararlar vermeleri ve oralarda yeni bir yapı kurulmasına zemin hazırlamalarıdır. Yine bu olaylar vesileyle milli, yerli unsurlar tasfiye edilerek ya da etkisiz kılınarak yerlerine daha organize olmuş yapıların mensupları yerleştirilmiştir.

Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vuran bu olaylar aydınlığa kavuşmaya başlayınca devletimizin nasıl bir badire atlattığı ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda tam bağımsızlık yanlısı kadroların kıymeti de anlaşılmaya başlanacaktır.