Türkiye’yi nasıl durdurdular?

Amerika Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Ankara'da görüşmelere başlamadan önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın YPG ya da PKK’nın sınırda olmayacağı sözünü verdiğini açıkladı. Çavuşoğlu bu açıklamasını İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye yaptı.

Çavuşoğlu, “Eğer Rusya, YPG unsurlarını Suriye ordusu eşliğinde bölgeden çıkartırsa buna karşı çıkmayız” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de Suriye’nin Türkiye’yle sınır bölgesinde kontrolü ele alması gerektiğini belirtti.

***

Çavuşoğlu, “Astana süreci garantörü olarak diğer taraflarla da görüşüyoruz. Rusya ve İran rejimin garantörü, biz ise muhalefetin garantörüyüz.” ifadelerini de kullandı.

Sorun, işte bu anlayıştan kaynaklanıyor!

“Biz muhalefetin garantörüyüz” demek, “Suriye rejimi ile işbirliği yapmaya çok uzağız” anlamına gelir. AKP iktidarının, Suriye’de “muhalif” denilen çapulculara angaje olduğunun veya bu kara sevdadan kurtulamadığının itirafıdır bu.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Yuriy Averyanov ise Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı'nın 'uzayıp gideceğini' sanmadığını söyledi.

***

Çavuşoğlu, “Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı davet etti ve Erdoğan da bu daveti kabul etti. Eğer Cumhurbaşkanı ya da ailesine yönelik bir yaptırım olursa ABD ziyaretinin bir manası olmaz." dedi. Gazeteci Cüneyt Özdemir, CNN Türk’te bu konudaki haberleri özetledi:

“Halkbank davasının ikinci bölümü başlıyor. Halkbank yargılanacak Rıza Sarraf tanık olacak. Bu davanın sanık koltuğuna bence Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı oturtacaklar. Çünkü bir önceki davada pek çok ilişkiyi getirmişler oraya kadar tutmuşlardı. Bazı iddialar vardı Sarraf'a sormamışlardı üzerine gitmemişlerdi. Davanın ikinci bölümünde bunu göreceğiz.”

Fehim Taştekin de Duvar gazetesinde “Ama durum daha da ciddiye biniyor. Kongre üyeleri, Trump’ın geçiştirme yaptırımlarıyla yetinmeyip ilave yaptırımlar için ısrar ediyor. Senatörler Lindsey Graham ve Chris Van Hollen’in tasarısı tedbir konulan üç kişinin yanına Erdoğan, yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ı da ekliyor.” diye yazdı.

***

Trump’ın diplomasiyi hiçe sayarak Erdoğan’a yazdığı mektupta “Daha önce sorunlarınızı çözmek için gayret gösterdim” ifadesi, Türkiye’nin sorunlarını mı kapsıyor, yoksa Rıza Sarraf’ın ifadesinden dolayı Erdoğan’ın sorunlarını mı; bu belli değil ama bilinen gerçek şu: Amerikalı senatörler, ellerindeki her türlü bilgi ve belgeyi, Türkiye’yi durdurmak için kullanmaya çalışıyor. Trump da bu durumu, operasyonu durdursun diye Erdoğan’a karşı alenen kullandı.

Gerçi “Barış Pınarı Harekâtı Trump’ın mektubuna rağmen başlatıldı” deniliyor ama Halkbank soruşturmasının ikinci davası Erdoğan sanık yapılarak açılıırsa, bu durumun Türkiye’nin güvenlik politikaları ve kararlarını etkilememesi için yapılacak iş bellidir! Türkiye, bir kişiden ibaret değildir.

SON DAKİKA: Bu yazı böyle bitmişti. Başlık ise “Erdoğan sanık yaparak Türkiye durdurulabilir mi?” şeklindeydi: Akşam, Amerika Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yapılan görüşmeler sonuçlandı. Mike Pence, “120 saatlik ateşkes için anlaşmaya vardık, YPG 32 kilometre güneye çekilecek” dedi. Trump, “Erdoğan zeki bir adam” dedi ve Türkiye’ye teşekkür etti. Aynel Arap (Kobani) ve Kamışlı gibi bölgelerin, güvenli bölgenin dışında tutulacağı anlaşıldı! Peki Türkiye, nasıl durduruldu? Bu yazının içinde ve Trump’ın son sözlerinde Türkiye’nin nasıl durdurulduğu var!