Üroloji Doktoru Op. Dr. Hüseyin Soyan, her on kişiden birinde ömrünün herhangi bir aşamasında böbrek taşı oluşabileceğine dikkat çekti. Böbrek taşından korunmanın en etkili ve basit yönteminin su içmek olduğunu belirten Soyan, genetik ve coğrafi koşulların taş hastalıkları üzerinde etkili olduğuna dikkat çekti.
Dr. Soyan şu açıklamalarda bulundu:
"Ailenizde böbrek taşı düşüren birinin olması sizin için de bir risk oluşturur. Genetik faktörler böbrek taşı oluşumu için oldukça önemlidir. Kalsiyum taşlarının, yaklaşık yüzde 50'sinde genetik geçişin etkili olduğu bilinmektedir." ifadelerini kullandı.
BÖBREK TAŞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Op. Dr. Hüseyin Soyan 30 ile 50 yaş arasında olanların risk altında olduğunu belirtti.
Böbrek taşı haslığı tedavi edilmediği taktirde taşın lokalizasyonu ve boyutuna bağlı olarak, şiddetli ağrı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ve kronik böbrek yetmezliği ve böbrek fonksiyon kaybına giden çok tehlikeli sonuçlar oluşturabileceğine dikkat çeken Soyan şöyle konuştu:
"Yaşamınız boyunca yüzde 5-10 taş oluşturma riski var. Erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha sık görülmektedir. En yüksek risk 30 ile 50 yaş arasında. Bazı şeylere dikkat ederek taş oluşum riski en aza indirilebilir. Günde yaklaşık 2 litre idrar çıkaracak kadar sıvı alınmalı, bunun da önemli kısmı su olmalıdır. Taşların büyük kısmı kalsiyum içerikli olduğundan önceleri kalsiyumlu gıdalar yasaklanırken günümüzde kalsiyumun taş oluşumunu önleyici etkisinin bile olduğu saptanmıştır.
Ancak çok nadir durumlarda, bağırsaktan kalsiyum emilimi aşırı olan, çok yüksek dozda kalsiyum tabletleri alan hastalar gibi durumlarda kalsiyum, taş oluşum riskini arttırmaktadır. D vitamini takviyeli yiyecekler ve kalsiyum bazlı antasitlerden kaçınılmalıdır. Hayvansal gıdalar aşırı tüketilmemelidir. Diyette tuz kısıtlanmalıdır."
