Şerafettin Can Atalay üzerinden yaşanan Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi arasındaki dünya hukuk tarihinde yaşanmayan yargı darbesi krizinde Emekli Korgeneral ve eski MHP Milletvekili Engin Alan’ın durumu da örnek gösterildi.

Sosyal medyada yer alan bilgileri teyit etmek için Alan’ı telefonla aradım, ulaşamadım ama görüşme talebimi mesaj ile gönderdim.

Ve akşamüstü Sayın Alan telefonla aradı.

İşte adı Can Atalay tartışmalarında adı geçen Engin Alan ile söyleşim:

-OU: 2011’de MHP’den milletvekili seçilmeniz ve Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye edilip Meclis’te milletvekili yemini ederek görev yapmanız Can Atalay kararı sonrası gündeme geldi. Sözlerinizi yayınlamak için izin verirseniz ses kaydı yapacağım.

Engin Alan:

“Tabii kaydedin ve yazın.

Bakın ben 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili seçildim. Doğru mu? Doğru…

Peki kaç milletvekili vardı hapiste? Ben söyleyeyim size.

5’i PKK’lı hani ‘HDP’li’ diyorlar ya ben PKK’lı diyorum.

İkisi CHP Milletvekili olan Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay biri de MHP milletvekili olan ben Engin Alan.

Ne oldu?

2011 seçiminden sonra 7’si de tahliye oldu. Doğru mu? Doğru…

Kim kaldı cezaevinde hapiste? Engin Alan. Doğru mu? Bir tek ben kaldım doğru mu? Doğru…

Yerel Mahkeme beni tahliye etti mi? Hayır etmedi. Doğru mu? Doğru…

Arkasından tam 3 yıl geçti değil mi? Doğru mu? Doğru…

3 yıl milletvekili olarak cezaevinde yatmaya devam ettim ben.

Peki ne zaman çıktım hapisten ben?

18 Haziran 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı nedeniyle 19 Haziran 2014’te Balyoz Davası’ndan tahliye edildim. Doğru mu? Doğru…

Ayrıca bu karar sadece bana özgü değil. Sadece ben çıkmadım, Bütün Balyoz Davası hükümlüleri tahliye oldu.

Tabii şahsıma ait değil, hepimiz tahliye olduk.

Ben de 24 Haziran 2014’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldim ve milletvekili görevime başladım.

Şimdi size soruyorum. Can Atalay ile benim yaşadığım durum birbirinin aynı mı?”

-OU: Hayır değil, sizin ki çok farklı.

Engin Alan:

“12 Haziran 2011’de milletvekili oldum. Ta, 19 Haziran 2014’te Balyoz Davası’ndan tahliye edildim.

Anayasa Mahkemesi’nin, ‘Hak ihlali’ kararı olmasına rağmen ben tahliye edilmedim üstüne üstlük 3 yıl daha hapis yattım.

Can Atalay’ın hak ihlali milletvekili olmasına rağmen Anayasa’nın 38. Maddesine göre tahliye edilmemesi. Benim hak ihlali kararım ise davadaki yanlış ve usulsüzlükler.

-OU: Siz 2010 yılında Balyoz Davası kumpası ile tutuklandınız değil mi?

Engin Alan:

“Evet hükümlü mahkûm değildim, tutukluydum.

Ben 12 Haziran 2011’de diğer 7 milletvekili gibi tahliye edilmedim hükümlü olmamama rağmen.

Ben tam bir tutuklu olarak hapis yattım ve İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi 2012 yılında Balyoz Davası sonucunda suçlu bularak 18 yıl hapse mahkûm etti.

9 Ekim 2013 tarihinde cezam Yargıtay tarafından onaylandı ve hükümlü oldum.

-OU: Anayasa ve yasalara göre hukuken milletvekili seçildiğinizde yargılanmanın durması, dosyanızın rafa kaldırılması ve milletvekilliğinizin sonra ermesinden sonra yargılamanın devam etmesi gerekmez miydi?

Engin Alan:

“Aynen öyle yargılamanın durması lazımdı. Şimdi Can Atalay için tüm hukukçular bunu iddia ediyorlar.

Üstelik 7 vekil çıktı ben hariç. Neden? Neden bugün Atalay’a sahip çıkıldığı gibi o günlerde benim için de bu hukuki haklılık ortaya konulmadı?”

-OU: Siz 2010’da Balyoz kumpasından tutuklandınız ki 1 Haziran 2012 tarihinde de tutuklu iken Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, 28 Şubat süreci soruşturmasından da tutuklandınız. 4 Haziran 2013’te de bu davadan beraat ettiniz. Yine de tahliye edilmediniz değil mi?

Engin Alan:

“Evet aynen öyle oldu. Şunu söyleyeyim. Diyorlar ki, ‘Can Atalay vekil seçildi’ ki ben bilmem orasını, ‘Engin Alan gibi tahliye edilsin’ diyorlar.

İşte hata burada ben 3 yıl daha hapis yattım milletvekili olarak.”

-OU: Ben de bu hatayı yaptım Sayın Alan. Bugünkü yazımda sizin durumunuzu sormak için aradım ama ulaşamayınca sosyal medyadan aldığım bilgiye dayanarak yazdım ve hata yaptım. Flash Haber TV’de de sizi yayına bağlamak istedim. Yazımdaki hata için sizden özür diliyorum.

Engin Alan:

“Bak kardeşim ben seni tanıyorum, dünya görüşünü de biliyorum, yazılarını da okuyorum.

Bak beni bir sürü televizyon kanalı arıyor. Haber kanallarıydı, gazetelerdi, yazarlardı sürekli arıyorlar.

Şimdi bu olaylardan sonra ilk kez bir tek seninle konuşuyorum, tamamını bir tek sana anlatıyorum.”

-OU: Ben de anlattıklarınızı virgülüne kadar aynen yazacağım.

Engin Alan:

“Bir tek sana anlatıyorum ve eksik kalan ya da sormak istediğin ne varsa telefonum sadece sana sürekli açık bunu da bilesin.

-OU: Ben de o günlerde Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi kumpas davalarına şiddetle karşı çıktım. 28 Şubat FETÖ kumpası davasında kahraman şerefli subaylarımızı da hep savundum ve savunmaya devam ediyorum. Onları cezaevinde ziyaret de ettim.

Engin Alan:

“Hepsini biliyorum, hepsini takip ettim. Allah razı olsun senden…”

NOT: Yazımda eleştirdiğim MHP lideri Devlet Bahçeli’den de haksız yorumum için özür diliyorum.