Dün "Moskoflar" demiştik. "Moskof" deyince bir düşmandan bahsediyoruz. "Moskof"un, komünisti, komünist olmayanı değişmiyor.

Mekteptaşım Kenan Bey'den gelen not:

"Arslan Bey, bir zamandır, Z. V. Togan'ın anılarını okuyorum. Hatıralardan anlıyorum ki halkımız boşu boşuna Ruslara 'Moskof' dememiş. Lenin, Stalin ve diğerleri İslamiyet ve Türk unsurlara karşı daima iki yüzlü.

Anıları okurken, ilk defa bir kavramla karşılaştım: Velikorusçuluk. Deli Petro'dan bu yana 'Büyük Rusya'. Zaman geçse bile, siyaset değişse bile, ister çarist olsun, ister komünist olsun değişen hiç bir şey yok. Aynen, Yunan'ın megola ideası."

Her milletin idealleri vardır. Dünya kuruldu kurulalı, birileri geriler, birileri ilerler.

Ruslar büyüme ideali "büyük Rusya" manasına gelen "velikarusçuluk"tur. Zamanımızın velikarusçusu katliamcı Putin'dir.

Araştırdığınızda kavram "velikorus" olarak karşınıza çıkar. Bu yazılışı. "Velikarus" okunur. Rusçada ilk "o" çoklukla "a" okunuyor.

Bizim idealimiz "Turan". Gökalp, çok güzel özetlemiş:

"Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan... / Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan!"

"Turan", Türklerin yaşadığı, vatan bildiği topraklar. Turancılığımızı diğerlerinin hedefleriyle karıştırmayalım!

Ahmet Zeki Velidi Togan (1890-1970), hem devlet adamı, hem tarihçi. Başkurdistan'ın cumhurbaşkanı idi. Lenin'in militanları ülkesini istilâ edince Orta Asya'ya geçti. Basmacılar ve Enver Paşa ile birlikte Ruslara karşı mücadele verdi. Togan, Bolşevik İhtilâli'nden önce 1911'de çıkmaya başlayan ve hâlâ çıkan Türk Yurdu dergisine makaleler gönderirdi. Son durağı Türkiye oldu. 1932'de, Tarih Kongresi'nde M. Kemal Atatürk'ün tarih anlayışıyla ters düşünce yurt dışına çıkmak mecburiyetinde kaldı. 1939'da döndü. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi'nde ders verdi. 1944'te Atsız'la birlikte muhakeme edildi, 15 ay hapis yattı.

Togan, "Hatıralar"ında, Turan illerinin yakın tarihine ışık tutar. Bolşevik lider Lenin'in aslında nasıl bir "velikarusçu" olduğunu, komünizmi yayılmacı fikirleri için nasıl aracı kıldığını, bizzat Lenin'le ve yakın çevresiyle konuşmalarını naklederek ortaya koyar.

Togan'ın "Hatıralar"ında, "Lenin'in Ahlâk Anlayışı" bölümünü okuduğunuzda, ideolojisini Rus emperyalizminin emrine verdiğini görürsünüz. Lenin tam bir velikarusçudur. Yayılmacı Rusya'nın savunucusudur. İstilâcılık ve katliamcılık Putin'e büyük ustası Lenin'den tevarüs etmiştir.

Togan, Başkurdistan adına Lenin'le görüşmesinde, "Şarklı mazlum bir milletin hakları tam değilse bile tanınmıştı. Şimdi 14 ay geçti, onlar da havaya uçtu." diyor. Lenin öyle bir cevap veriyor ki... "Siz neden böyle ahlâkî nazariyelerden bahsediyorsunuz? Nasıl inkılâpçısınız? Nasıl böyle muahedelere [antlaşmalara] saplanırsınız? Sizinle akdolunan muahede hiç kimseyi bir şeye bağlamıyan, sadece bir kâğıt parçasından ibarettir."(Diyanet Vakfı Yayınları, s. 272).

Yerim olsaydı da o bölümün tamamını alsaydım. Lenin deyince huşu ile eğilen komünistlerimizi üzdüğümün farkındayım. Onların da gerçekleri bilmeye hakları var!

Lenin'in bu sözlerine bakarak bugünü okuyabiliriz. Astana, Soçi, Moskova ve bundan sonraki mutabakatların hepsi bir kâğıt parçasından ibarettir.

Putin, "velikarus" yolunda emin adımlarla ilerliyor.