Bazı yargıçlar hükümet sopası haline geldi
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A. hakkında Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan tutuklama kararı veren 1’inci Sulh Ceza Hakimi Nayim Durak hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) görevini kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Kart, “Burada HSYK’nın re’sen devreye girmesi gerekir. Suç duyurusu olmadan devreye girmesi gerekir” dedi. CHP’li Atilla Kart, düzenlediği basın toplantısında Meram Endüstri Meslek Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi M.E.A’nın katıldığı Asteğmen Kubilay’ı anma töreninde Erdoğan’a, hakaret suçundan tutuklanmasını ve daha sonra serbest bırakılmasını değerlendirdi. Kart, şunları söyledi:
İşlem yapılmalı
“Bir yargıç kanunun ve Anayasa’nın, uluslararası sözleşmelerin açık hükümleri ayaklar altına alınıyorsa, bir yargıç görevini doğru ve tarafsız yapmadığı kanısı yaratıyorsa, elbette o yargıç hakkında işlem yapılmalıdır. O sebepledir ki 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 68’inci maddesinin a,b, c bentlerine dayanarak, görevini kötüye kullanan hakim hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na suç duyurusunu pazartesi günü (bugün) itibarıyla yapacağımı bilmenizi istiyorum. Bu ülke kimsenin çiftliği değil. Herkes görevini yasalar, Anayasa ve hukuk çerçevesinde yapacak. Onun için kimsenin yanına yaptığı kalmayacak. Bunları elbette dile getireceğiz. Burada HSYK’nin re’sen devreye girmesi gerekir. Suç duyurusu olmadan devreye girmesi gerekir. Ama nerede o HSYK. Umarım HSYK bizi yanıltır ama yanıltmayacağını biliyorum.”
Kimin haddine!
CHP’li Kart, şöyle devam etti: “Bir diğer kabul edilemez husus her nasıl tesadüfse aynı yargıç, 17 Aralık yolsuzluğunu protesto eden CHP’nin Konya İl Başkanlığı binasında arama kararı veriyor. Aslında yargıçlık misyonuyla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını gösteriyor. Demokrasiyi hançerliyor. Bir siyasi partinin binasına girmek ne demek, kimin haddine. Böyle bir düzeni, böyle bir sistemi yaşıyoruz. Geldiğimiz nokta şu ortaya çıkıyor. Sulh Ceza Hakimlikleri siyasi iktidar odaklı, haksız tutuklama, arama ve gözaltılar için bir idari mekanizmaya dönüşmüştür. Türkiye’nin tüm illerindeki genel tablo bu yöndedir. Bu yargıçlar siyasi iktidarın sopası misyonunu üstlenmişlerdir. Bu yargıçlar artık siyasi iktidarın kanunsuz emir ve talimatlarını yerine getiren bir idari merci konumundadır.”
