Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası

Yeniçağ Gazetesi'nin 1. sayfası
Yeniçağ Gazetesi bugün "Yoğurt yemeye bile hasret kalacağız!" başlığıyla çıktı.

Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı

sdq.jpg

Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız

İktidar, ‘BÜYÜDÜK’ derken beslenemez duruma geldik

Yerli üretici desteklenmeyip üretim düştüğü için, vatandaş tarımsal ve hayvansal ürünlere çok daha pahalı ücret ödemek zorunda kaldı. Emekli aylığının 7500 TL, asgari ücretin 11 bin 400 TL, açlık sınırının 14 bin, yoksulluk sınırının 45 bin TL olduğu bir geçim ortamında yetersiz beslenme sorunu ciddi boyutlara ulaştı

CHP Manisa Milletvekili, Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, “Bakım ve besleme maliyetlerindeki artışlar nedeniyle süt hayvanlarının kesime gönderilmesi ve dönemsel verim azalışları yüzünden çiğ süt üretimi düştü. Çiğ süt arzındaki yetersizlik nedeniyle de süt ve süt ürünleri fiyatlarında olağanüstü artışlara gidildi. Büyüdük derken beslenemez hale geldik” dedi.

Ulusal Süt Konseyi, iktidarın talimatıyla çiğ süt fiyatlarını baskılamaya çalışsa da süt piyasasında oluşan resmi ve reel fiyatlar arasındaki makasın hızla açıldığını vurgulayan Başevirgen, “USK’nin son olarak 11,50 TL’ye çıkarttığı çiğ sütün litre fiyatı piyasada 12,5 TL’den işlem görürken, geçen hafta süt üreticileri sektör temsilcileri çiğ sütün litre fiyatına yüzde 20 oranında zam yaparak 12,5 TL’den 15 TL’ye yükseltti. Kaliteli yağlı süte yüzde 10 prim ödemesiyle birlikte peynir, tereyağı, yoğurt vb. üretiminde kullanılan sütün litre fiyatı 16,50 TL düzeyine ulaşıyor“ dedi.

Çiğ süte yapılan zammın zincir marketler tarafından raflardaki süt ve süt mamulleri fiyatlarına asgari litre ve kiloda 2,5 TL artış olarak yansıtıldığını ifade eden Başevirgen, “Çiğ süt fiyatına 2,5 TL zam yapılırken, bu artış marketlerdeki süt ve süt ürünlerinin fiyatlarına da yansıtıldı. Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) enflasyonun altında baskılamaya çalıştığı çiğ sütün yüzde 20 zamlanması, peynir, tereyağı, yoğurt vb. tüm süt ürünlerinin fiyatlarında ciddi artışları beraberinde getirecek.

Bu artışın önümüzdeki günlerde daha da yükselmesi, süt ve süt ürünlerinde daha yüksek satış fiyatları oluşması söz konusu. Halen marketlerde farklı markaların inek ve koyun peynirlerinin kilo fiyatı yağ oranı ve türüne göre 97-293 TL arasında değişiyor. Bazı ürünlerde 300 TL’yi aşan fiyatlar söz konusu. Market zincirlerinin kendi markalarıyla ürettirdiği peynirlerde ise en düşük fiyat 60-75 TL arasında değişiyor” İfadelerini kullandı.

Başevirgen, “Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından aylık olarak yayınlanan Gıda Ürünleri Dış Ticaret Bülteni’ne göre bu yılın ocak-eylül döneminde 9 aylık tarım ve gıda ürünleri ithalatı 16,8 milyar dolar oldu. Diğer deyişle yılbaşından bu yana dokuz ayda tarımsal-hayvansal ürünler ve gıda maddelerinde yerli üreticinin desteklenmesine ayrılabilecek yaklaşık 17 milyar dolar yurt dışındaki üreticilere aktarıldı. Yerli üretici desteklenmeyip üretim düştüğü için, vatandaşlar bütün tarımsal ve hayvansal ürünlere çok daha pahalı ücret ödemek zorunda kalıyor. En düşük emekli aylığının 7500 TL, asgari ücretin 11 bin 400 TL, açlık sınırının 14 bin, yoksulluk sınırının 45 bin TL olduğu bir geçim ortamında yetersiz beslenme sorunu çok ciddi boyutlara ulaşacaktır. Milyonlarca çocuğun beslenme çantası boş ya da sadece kuru ekmek bulunurken, süt ve peynir gibi en temel gıdalardan yoksun kalmaları, iktidarın uyguladığı ekonomi, tarım, hayvancılık politikalarının acı ve yakıcı sonucudur” diye konuştu.

Merve KIZILALP

5555.jpg