Tevfik Yamantürk açıkladı: Beşiktaş'ın sigortasıyız. Beşiktaş'ın 1 kuruşuna el sürdürtmem. Beşiktaş Divan Kurulu Başkanlığına bir kez daha aday oldu

Tevfik Yamantürk açıkladı: Beşiktaş'ın sigortasıyız. Beşiktaş'ın 1 kuruşuna el sürdürtmem. Beşiktaş Divan Kurulu Başkanlığına bir kez daha aday oldu
Beşiktaş’ta Divan Kurulu Başkanlığı seçimi heyecanı yaşanırken mevcut Başkan Tevfik Yamantürk adaylığıyla ilgili olarak Yeniçağ’a özel açıklamalarda bulundu.

YENİÇAĞ ÖZEL

RÖPORTAJ: SAMİ GÜREL / FOTOĞRAFLAR: FARUK MALİK

17 Eylül''de gerçekleşecek Divan Kurulu Başkanlık seçimi öncesi Yeniçağ aracılığıyla Siyah-Beyazlı üyelere seslenen Yamantürk, “Beşiktaş’ın sigortasıyız” dedi.

İşte Tevfik Yamantürk’ün çarpıcı açıklamaları:

“ÖN TEKER ARKA TEKERİ TAKİP EDER”

Beşiktaş’la ilk tanışmanız, ilk yöneticiliğiniz nasıl oldu?

- Babam İdris Yamantürk, teknik üniversite mezunuydu rahmetli. Orada öğrenciyken Beşiktaş’ın antrenmanlarını maçlarını izleyerek Beşiktaşlı olmuş. Zaten ön teker hep arka tekeri takip eder. Şimdi görüyorum bazen baba başka oğul başka takımı tutuyor. Bence bir çocuğun babasına verebileceği en güzel hediye 1- diploma 2-aynı takımı tutmak. Ortak paydanız olması lazım ki hatırlayacağınız güzel anlarınız olsun.

Biz de kendi çocuklarımızı başka takımlara kaptırmadık.

O dönemki yönetici profiliyle günümüz karşılaştırırsanız. Nasıl farklar var?

- O zamanki Türkiye profiline bakın şimdi ki Türkiye profiline bakın.

“GİTTİ 4 HAFTASI. BİZ LİDERİZ! NASIL OLUYOR?”

Beşiktaş’ın sportif ve mali anlamdaki durumunu nasıl değerlendirirsiniz?

-Sportif açıdan.. O konuya ben girmem. Hep söylüyorum ben futbolu çok seven bir insanım. Öğrenciliğimde de oynadım. Üniversite takımında... Yurt dışında okurken yerel liglerde oynadım. Lisanslı oynadım. Ama futbolu sevmek başka o işten ekmek yemek başka. Sportif olarak görüş bildirirsem işe emek verenlere haksızlık yapmış olurum. Kimseye bilerek haksızlık etmem.

Futbol çok nankör bir endüstri. Kimse takımı yere göğe koyamıyor. Ben Alanya maçındaydım. Herkes o maçtan sonra hocaya 7 hafta ömür biçiyordu. Gitti 4 haftası biz lideriz. Nasıl oluyor?

O yüzden herkes kendi işini yaparsa futbol endüstrisi daha da büyür ve böylelikle gelirlerimiz artar.

“ÖDENMEYECEK BORÇ DEĞİL”

Mali açıdan... Denetleme Kurlumuz yeni seçildi. Çok ilkeli çalışkan ve dürüst insanlar olduğunu görüyorum ve bu gençlerle guru duyuyorum. Gençlerin kulübümüzün geleceği olduğuna inanıyorum. Henüz kendilerinden son raporu alamadım.

Senede 20-30 milyon Euro faiz ödüyoruz. 60 milyon gelirimiz vardı. 30 milyonu faize çıkın. Kaldı 30 milyonumuz. Bunun içine futbolcu maaşlarını, genel giderleri katın. Nerede olduğumuz ortaya çıkıyor.

Ben ödenecek borcu olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi son rakamlar elimizde yok. Gelecek denetleme çalıştıktan sonra bizlere sunacak. Şu seçim sürecinde konuşmuyoruz. Çünkü onları rahatsız etmek istemiyoruz.

Bu yarışın adil olması lazım. Divan yönetiminde olmamıza rağmen biz bir takım bilgiler alıp da öne geçersek haksızlık olur düşüncesindeyiz.

Eski bilgilerimle tekrar söylüyorum. Beşiktaş’ın borcunun ödenebilir olduğunu söylüyorum.

"RAPOR 1 YILDIR GELMEDİ"

KPMG''nin raporu henüz gelmedi önümüze. 1 yıl oldu. Madem gelmeyecekti neden yaptırıldı? Neden dünyanın parası verildi. Başkana söyledim. Bunu herkesle birlikte bize verin ki, sızarsa bizden bilmesin kimse. Hakikaten suçlu varsa gözümün nuru olsa bakmam.

“ŞARTLAR NEYSE UYACAĞIZ”

Daha önce mali durumla ilgili “Beşiktaş için köprüden önce son çıkış” demiştiniz. Şimdi şartlar daha zor değil mi?

- Şartlar daha zor ama takımın değeri de düşüyor. Yanılmıyorsam Olimpiakos''la maç yapıyorduk. Ve onları sahada baya hırpalıyorduk. Yunanlılar bana dönüp dedi ki, “Tevfik Bey bu takım kaç paralık takım?” Biz de ağzımız dolu dolu “90 milyon Euroluk takım” dedik. Şimdi bu takım geçen sene 55 milyon Eurolara düştü. Ödediğimiz maaşlar da düşüyor. Tabii ligi de 6. bitirdik Avrupa’ya gidemedik maalesef. Şartlar neyse biz de ona uyacağız.

Biz aynı ekiple yine adayız ve göreve talibiz. Bizim grupta benimle birlikte 50 yıldır çalışanlar var. 25 yıldır çalışanlara “Daha dün geldi bunlar” diye takılıyoruz. O yüzden kolay kolay kadro değiştirmem. Camiamız için kim hayırlıysa o kazansın.

“1 KURUŞA EL SÜRMEM, SÜRDÜRTMEM”

Biz Beşiktaş’ın sigortasıyız diyince alınanlar oldu! İnsanlar her şeylerini sigorta yapıyor. Biz bunu diyince neden bozuluyorlar ki? Sağlıklı bir düşünce değil bu. Arabamızı, evimizi, sağlığımızı sigortalıyoruz. Kulübü mü sigortalamayacağız?

Beşiktaş’ı kendi gözüm gibi sakınıyoruz. Çok büyük bir bankanın genel müdürü bana bir kere iş hayatımla ilgili, dedi ki, “Sizin grup bizim banka gibi yönetiliyor. Bilerek hata yapmazsınız” dedi.

Tercümesi şu: Şirketinizi soymuyorsunuz. Şirket batsın ben çıkayım yok!

Beşiktaş’ın 1 kuruşuna el sürmem. Sürdürtmem. İnsan evini soyar mı? Burası bizim evimiz.

“YANLIŞ GÖRÜRSEK HAREKETE GEÇERİZ”

5 yıldır ne yapıyorsak onu yapmaya devam edeceğiz.

Çok iddialı bir laf bu.

Beşiktaş’ta olmaması gereken bir şeyi görürsek, yakalarsak hatta hissedersek harekete geçeriz. Bunu tüm Beşiktaş camiasına bildiririz. Denetleme de zaten bu işlerin içinde.

“SORULMADAN HESAP VERECEKSİNİZ”

Ben başkan olsam Divan Kurulu’nu daha işlevsel kullarım. Kendimi sigortaya almak için yönetim kurulu toplantılarına Divan’dan bir kişiyi dahil ederdim.

Halbuki şeffaf olsalar. Böylece tarihe not da düşmüş olurlar.

Bakın maalesef görevden ayrılan hiçbir yönetici maça gelemiyor.

Ben kimseyi göremiyorum. Çok acı değil mi bu? Neredeler?

Kendime çok güveniyorum.

Ve hep gençlere de şunu söylüyorum: Sorulmadan hesap vereceksiniz. Tarihe not düşeceksiniz.

“RUSÇA, ÇİNCE YA DA ARAPÇA KONUŞULMASINI DUYMAK İSTEMİYORSAK...”

Bunu hep söylerim. Daha önceki yönetim zamanında da söyledim. Biz bir sabah kulübe geldiğimizde Rusça, Çince ya da Arapça konuşulmasını duymak istemiyorsak tedbirlerimizi şimdiden almalıyız. Alınacak tedbir de basit. Ayağını yorganına göre uzatacaksın. İktisadi bağımsızlığı olmayan hiçbir kurum ayakta kalamaz.

Benden sonra Tufan diyorsanız. 40 bin kişi beni alkışlasın da borcu kim öderse ödesin diyorsanız. Beşiktaş’ı şampiyon yapan başkan olarak hatırlanayım gerisi boş derseniz o başka tabii. Beşiktaş’ın geleceğine saatli bomba bırakmış olursunuz.

“HAYAL DEĞİL”

Burada karar vermek önemli. Ama tüm camia olarak. Sportif başarı beklemiyoruz ama finansal olarak o kadar güçlü olacağız ki derseniz... Yıllar önce Bayern’in Dortmund’a desteği gibi biz rakiplerimize destek verip, “Hadi kendini toparla oynayalım” diyebilecek güce ulaşmamız lazım. Bu dediklerim hayal değil.

ETHEM SANCAK ÇIKIŞI

"BENİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE"

Beşiktaş TMSF’ye düşerse alacağım diyen Ethem Sancak’a çıkışınız çok konuşuldu...

- Bu ülkenin bir sahibi var. Bu milletin de bir izzeti nefsi var. Yaşadığın topluma ve insanlarına saygı duyacaksın. Bunu birisi sorar! Ben sordum bana denk geldi. Yoksa benim kimseyle bir alış verişim yok. Bu tür insanlarla arkadaşlık, ortaklık, komşuluk yapmak istemem. Benim için yok hükmündedir.

Nurlar içinde yatsın Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, benim için önemli olan. Ne mutlu Türküm diyenedir.

“İHTİYAÇ OLDUĞU ANDA HAYIR DİYEMEM”

Gelecekte Beşiktaş’a başkan olmayı düşünür müsünüz?

- Harp okuluna giren her talebe Genel Kurmay Başkanı olmayı hayal eder. Ben 66 yaşındayım çok huzurlu bir hayatım var. Kendime ayırdığım bir ömür var. Eşimle tek başıma toplumun dikkatini çekmeden gezebiliyoruz.

Özel hayatımdan fedakarlık yapmak istemiyorum. Ama Cumhuriyetin Osmanlıdan miras aldığı değerler var. Bunlardan biri de Beşiktaş. Ben orada bir tercih yapmak zorundayım. Bu değerden vazgeçecek miyiz? Ama Beşiktaş’ın bana ihtiyacı olduğu anda, camia da isterse ona hayır demeyeceğimi herkes biliyor.

Atladık suya. Geri dönsem dönerim ama bu ülkenin değeridir Beşiktaş ona kıyamıyorum.

35 yıldır içindeyim bu kulübün. Bir ömür bu.

“OĞLUMA SEN ÇOK TALİHSİZSİN DEDİM”

Bir gün oğlum yanıma geldi. Baba ben de yönetici olmak istiyorum dedi. Ben “Olmaz” diyince “Neden sen de benim yaşımdayken yöneticilik yapıyordun” cevabını verdi.

Oğlum sen çok talihsiz bir adamsın dedim.

Niye baba dedi.

Çünkü senin baban benim babamdan daha tecrübeli bu konularda dedim.

“BUNLAR YEMEĞE TÜKÜRÜYORLAR”

Yatılı okulda bilir misiniz iyi yemek çıktığında yemeğin içine tükürür bazıları. Kendine kalsın yemek diye.

Şimdi bunlar yemeğe tükürüyorlar. Çok ayıp şeyler bunlar. Artık problem kimin biliyor musunuz. Alacaklının. Alacaklı müdahale etmesi lazım. Alacaklı demesi lazım ki: Benim borcumu bu kalibredeki insanlar mı ödeyecek?

İlgili Haberler