Yeniçeri: Atatürk'e sahip çıkmak, namus ve şerefe sahip çıkmaktır!

Yeniçeri: Atatürk'e sahip çıkmak, namus ve şerefe sahip çıkmaktır!
Milli Düşünce Merkezi’nin 382’nci Bilgi Şöleni’nin konuşmacısı Yeniçağ Gazetesi yazarı, eski MHP milletvekili Prof. Dr.Özcan Yeniçeri’ydi.

Yeniçeri'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyleydi :

MİLLİYETÇİLİK DEVŞİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

"Bugünlerde çok ciddi biçimde kavramlarımız üzerinden gerek Atatürk üzerinden gerek milliyetçilik üzerinden, gerekse ülkücülük üzerinden rant devşirmeye çalışan yapılar var. Bazı arkadaşlarımız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbuğ Alparslan Türkeş’in mezarına gidip, testi ile su döküp dua etmesini, Başbakan Binali Yıldırım’ın, bozkurt işareti yapmasını, tarihin büyük kazanımı olarak sunuyorlar. Hâlbuki onların karşısında başı ile gövdesi ayrılmış bir kitle var. Onlar bu kitleyi kendi taraflarına transfer hevesi ve çalışması içindeler.

img_6741.jpg

SİYASAL İKTİDARLARIN KAYNAĞI MİLLETTİR

Bir bireyin, ilk bağlılığı, aidiyeti ailesinedir. İlk önce ana der. Baba demez. Sizi doğuranın, bir de coğrafya olduğunu da düşüneceksiniz, bir de tarihi olduğunu düşüneceksiniz. Aile üzerinden birey, ebeveynine, ecdadına, atasına milliyetine ulaşır. Milliyeti üzerinden de milliyetçiliğine ulaşır. O halde aile var olduğu sürece millet de var olacaktır. Milliyetçiler, bütün siyasal iktidarların kaynağının millet olduğunu düşünürler. 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' söylemi de buradan türemiştir. Yani siyasal iktidarların kaynağı millettir.

MİLLİYETÇİ OLMAYAN İNSAN YOKTUR

Dünyada milliyetçi olmayan insan yoktur. Milliyetçi olduğunun farkında olmayan ahmaklar vardır. Türkiye’de milliyetçiliğe karşı çıkanlar başka milliyetçilik adına karşı çıkıyorlar. Komünizm, Rus milliyetçiliğine hizmet etmiştir. Panslavizm’e  hizmet etmiştir. Liberalizm, İngiliz milliyetçiliğine hizmet etmiştir. Küreselleşme, Amerikan milliyetçiliğine hizmet etmiştir.

ATATÜRK'Ü İHMAL EDERSENİZ, LENİN'E BENZETİRLER

Atatürk’ü çok yanlış insanlar, çok yanlış biçimde tarif etmiş ve onu anlatmaya çalışmışlardır. O yanlış insanların yüzünden, birçok insan Atatürk’ten soğumuş, uzak durmuştur. Atatürk konusunda Türkiye’de, hakikaten bu büyük insanı, bu dahi insanı, en fazla içselleştirmesi gereken bizler olduğumuz halde, biz bu konuyu uzun süre ihmal ettik. Bunun sahibi var diye düşündük. Hâlbuki  Atatürk’ün Türkiye’de sahibi, Türk milletidir. Türk milletine aidiyet hissedenler, Atatürk’ü, Atatürk tacirlerinin elinden almak durumunda ve konumunda idi. Fakat bu bir türlü gerçekleştirilemedi. 1998 yılında 26 ilde Atatürk ile ilgili konferans verdim. Sizin ihmal ettiğiniz, sizin boş bıraktığınız yerden başkaları Atatürk’ü Lenin’e benzetebilirler veya başka şeye de benzeterek ifade edebilirler.

ATATÜRK, BAĞIMSIZLIK VE EGEMENLİĞİN SEMBOLÜDÜR

Atatürk, bağımsızlığımızın, egemenliğimizin teminatı ve sembolü olan bir Türk. Atatürk’e sahip çıkmak namusa sahip çıkmaktır, şerefe sahip çıkmaktır, haysiyete sahip çıkmaktır. Televizyonlarda  yüzde yirmibeş aklıyla Atatürk’le ilgili söylediklerine bakın. Buraya nasıl geldi bu iş? Hepimiz göz yumduk da ondan geldi. Burada bizim suçumuz inanılmaz derecede büyük. Atatürk, neden çoğulcu demokrasiyi getirmedi diyenler var? O zaman bir tarafta Franco var, bir tarafta Stalin var, bir tarafta Mussolini var, bir tarafta Salazar var, bir tarafta Hitler var. Tamamı diktatör. Ülken altüst olmuş daha oy vermesini bilmeyen, okuma yazma oranı yüzde yirmi olan toplum, karnı doymayan bir toplum.  Atatürk’ü niye 2000 yılındaki, 2020 yılındaki demokrasinin uygulanamadığından sorguluyorsunuz."