Kendinizi sürekli yorgun hissedenler dikkat. Bu hastalıklara yakalanmış olabilirsiniz

Kendinizi sürekli yorgun hissedenler dikkat. Bu hastalıklara yakalanmış olabilirsiniz
Yoğun tempolu bir günün ardından gelen yorgunluk normal olarak kabul edilebilir. Fakat bu yorgunluk dinlenmenize rağmen geçmiyorsa ve sürekli olarak tekrarlıyorsa bazı hastalıklara yakalanmış olabilirsiniz.

Posta’nın haberine göre; Yorgunluk kişinin bir iş yaparken fiziksel veya psikolojik anlamda yeterli enerjiyi bulamadığı durumlar şeklinde tanımlandığı biliniyor. Akşam erken yatılmasına rağmen sabah yataktan kalkıldığı andan itibaren, öğlene doğru tüm enerjinin tüketilmesi de yorgunluk olarak tarif edilebileceği bildirildi. Yorgunluğunda ruhsal, fiziksel ve kronik yorgunluk şeklinde türleri vardır.

YORGUNLUK SENDROMU NEDİR?

Yorgunluk sendromu şu anda araştırmacılar tarafından, etkilenenlerin kronik yorgunluk ve bitkinlikten muzdarip olduğu çok sistemli bir hastalık olarak ele alınmaktadır. Hastalıkta bağışıklık sisteminin, sinir sisteminin ve enerji metabolizmasının bozulduğuna ve vücudun normal şekilde çalışmak için yeterli enerjiye sahip olmadığına inanılmaktadır.

Yorgunluk sendromu başka bir hastalığın seyrinde de gelişebilir veya hastalıktan sonra kendini gösterebilir. Bu tür nedenler şunlar olabilir:

1. YETERSİZ BESLENME VE BESİN EKSİKLİKLERİ

Vücudumuz yeterli besin, vitamin ve minerallere sahip değilse metabolik süreçler düzgün çalışamadığı vurgulandı. Özellikle tek taraflı beslenme, yetersiz beslenme ve yetersiz beslenme durumunda enerji üretimi bozulur. Örneğin aşırı ve çok sağlıksız bir diyetin parçası olarak günde 500 kaloriden daha az kalori tüketen insanlar hızla yorulabilir. Mümkün olduğunca çok meyve, sebze ve işlenmemiş gıdalardan oluşan dengeli bir beslenme vücudun enerji dengesi için son derece önemlidir.

2. VİRAL ENFEKSİYONLAR

Şiddetli bağışıklık tepkilerine yol açan viral enfeksiyonlar, yalnızca ME/CFS belirtileri ile ilişkilendirilemez, aynı zamanda ikincil bir hastalık olan yorgunluk sendromunu da tetikleyebilir. Örneğin, birçok hasta, şiddetli bir gripten kurtulduktan sonra ME/CFS''nin tipik semptomlarını ilk kez fark ettiklerini bildirmektedir. Bu bağlamda glandüler ateşten sıklıkla bahsedilir. Epstein-Barr virüsü tarafından tetiklenir, damlacık enfeksiyonu yoluyla bulaşıcıdır ve şişmiş lenf düğümleri, ateş, soğuk ve ayrıca belirgin yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, iştahsızlık ve düşük performans ile grip benzeri semptomlara neden olur. Bu son semptomlar, glandüler ateşin üstesinden gelindikten sonra bile devam edebilir ve yorgunluk sendromuna yol açabilir. 

3. UZUN-COVİD

Covid-19 etkilenenlerden bazıları, iyileşmelerinden aylar sonra hala nefes darlığı, koku alma duyusunda bozulma veya konsantrasyon ve hafıza bozukluğu gibi semptomlardan muzdariptir. Bazen sadece bir Covid-19 enfeksiyonundan sonra geç ortaya çıkan bu uzun süreli semptomlar, Uzun-Covid olarak tanımlanıyor. Artık Corona''dan etkilenen yaklaşık on kişiden birinin daha sonra Uzun-Covid''den muzdarip olacağı varsayılıyor. Yorgunluk Sendromu, Uzun-Covid''in daha yaygın sonuçlarından biridir. Göreceli olarak hafif seyreden veya asemptomatik olan kişilerde bile korona hastalığının bir sonucu olarak yorgunluk sendromu gelişebilir. Kronik yorgunluk, bitkinlik ve performans düşüklüğünün ne kadar sürdüğü kişiden kişiye değişir.

4. ANEMİ

Anemide, kan serumunda yeterli kırmızı kan hücresi yoktur. Bu büyük bir sorundur çünkü kırmızı kan hücreleri oksijenin akciğerlerden vücut hücrelerine taşınmasından sorumludur. Kanımıza rengini veren kırmızı kan pigmenti olan hemoglobin, akciğerlerdeki oksijeni emer ve vücuttaki her hücreye taşır. Yeterli kırmızı kan hücresi olmadan hücreler yeterli oksijen alamazlar. Yorgunluk, düşük performans ve bitkinlik gibi tipik yorgunluk sendromu belirtileri ortaya çıkar.

5. KANSERLER

Kanserin bir sonucu veya eşlik eden hastalığı olarak görülen yorgunluk sendromu da sıklıkla gözlenen bir nedendir. Kanser hastalıkları bazen sadece bağışıklık sistemi üzerinde değil, sinir sistemi ve hormon dengesi üzerinde de güçlü bir etkiye sahiptir. Bazı kanser türleri, kana geçen ve enerji metabolizmasında değişikliklere yol açabilen kendi hormon benzeri maddelerini üretir. Yorgunluk ve bitkinlik, tümörlerin doğrudan bir sonucudur. Kanser tedavisi de yorgunluk semptomlarına yol açar. Cerrahi müdahaleler, radyoterapi veya kemoterapi, bağışıklık sistemi üzerinde ağır bir yük oluşturur.
 

İlgili Haberler