Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah OSKAY

Abdullah OSKAY

Ticaretin Politikası

Yurtdışı Türkler Başkanlığı AKP'nin Seçim Makinesi

Üniversitede psikoloji hocam, Kanada'daki Türklerin uyumuna ilişkin yaptığı doktora araştırmasında ne zaman birisine soru kağıtlarını uzatsa, "MİT'ten misin, Emniyet'ten misin?" sorusuyla karşılaştığını anlatmıştı. Türkiye'nin yurt dışındaki istihbari yapısı, dışa dönük değil, içe dönüktü. Bu durum, toplumsal psikolojimizi ve devlet toplum ilişkimizi en iyi anlatan anı olarak aklımda kaldı.

Bu yaklaşımından dolayı Türkiye, yurt dışında yaşayan Türkleri hiçbir zaman etkili konumlayamadı. Türk Lobisi diye bir lobi oluşmadı, oluşamadı. Lobi kelimesi, Rum Lobisi, Yunan Lobisi, Yahudi Lobisi, Ermeni Lobisi gibi her zaman olumsuz kavramlarla kafalarımızda kodlandı.

Halbuki, Türkiye, modernleşme dinamiklerine başladığından beri yurt dışına çeşitli nedenlerle göç verdi. İlk göç dalgası, 19. Yüzyılda Abdülhamit'in otoriter politikalarından dolayı yurt dışında yaşayan ve sonrasında Jön Türkler olarak isimlendirilen gruptu. Bu grup, yenilikçi fikirleriyle Osmanlı için tehdit olarak görüldü. İkinci Dünya Savaşı sonrasında solcu birçok entelektüel ABD ve Kanada başta olmak üzere Batı ülkelerine göçtü. Sonrasında 1960'lardaki işçi hareketliliği ile muhafazakar/milliyetçi kesimden Batı Avrupa'ya göç oluştu. Basra Körfezi ülkelerine yine 1970'lerden sonra özellikle Arapça konuşan Türk vatandaşları göç etti.

Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Dışa Dönük Değil İçe Dönük Çalışıyor.

Yurtdışı Türkler Başkanlığı kurulduğunda birçok kişi, bu kurumun yurt dışında yaşayan Türkleri örgütleyeceği, artık etkili bir Türk lobisinin oluşacağını düşündü. Böyle düşünenler çok büyük hayal kırıklığına uğradı. Kurumun, aynı Kanada'da doktora yapan hocamın anısında olduğu gibi, dışa dönük istihbarat yerine içe dönük çalışması gibi, Yurtdışı Türkler Başkanlığı da içe dönük bir yapı olarak çalıştı, çalışıyor.

Yurtdışı Türkler Başkanlığı, AKP'nin Seçim Makinesi

Yurt dışında yaşayan Türkler, uzun yıllar oy kullanmadı. AKP iktidara gelince bu grupların oy kullanması için çalışmalara başladı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bu vizyonla ortaya çıktı.

Yurt dışında yaşayan Türklerin seçimlerde kullandığı oylar uzun zamandır tartışmalı. Basra Körfezi bölgesinde kullanılan oyların sayısı az ama genel olarak iktidara karşıt oylar geliyor. ABD ve Kanada'da yer alan Türkler ise genel olarak AKP karşıtı oylarda buluşuyor.

Avrupa'da ise sosyal demokratlara oy veren gurbetçiler, Türkiye'de otoriter/popülist iktidara oy veriyor. Yurt dışı Türkler dendiğinde zaten ağırlığı bu grup oluşturuyor.

Yurtdışı Türkler Başkanlığı, AKP'nin yurt dışındaki seçim makinesi gibi işlev görüyor. Birçok İslami eğilimli yapıya, açık ve örtük destekler sağlıyor. Bu harcamaların önemli bir kısmı, denetimlerden muaf şekilde yapılabiliyor. Zaten refah içinde yurt dışında yaşayan Türklere, oy sadakati karşılığında proje fonları gibi fonlar sağlanıyor. Bu grupların diaspora bilinci inşa edebilecek kesimlerine ayrılan herhangi bir fon yokken, oy sadakati sağlanabilecek ve bulundukları ülkelere uyum sağlayamamış kesimlere fonlar aktarılıyor, refah transferi yapılıyor.

Yurt dışı Türklerin verdiği oylar, ülke içinde huzursuzluk yaratıyor...

Gelinen noktada, yurt dışındaki Türklerin verdiği oylar, ülke içinde huzursuzluğa neden oluyor. Ülkede yaşamayan, yalnızca tatil için gelen veya belki de gelmeyen kişilerin verdiği oylar, ülkede kritik dönemeçlerde etkili oluyor. Yurt dışı Türklerin verdiği oylar olmasa, Başkanlık sistemi gelir miydi meçhul. Yurt dışındaki Türklerin oy davranışları ve ikircikli tutumları seçmen nezdinde de sorgulanıyor, gücenmiş seçmenler yaratıyor.

İçe dönük değil, dışa dönük yapılanma şart...

Yurtdışı Türkler Başkanlığı, tarihsel olarak yaptığımız hatalı konumlamadan uzaklaşmalı, yurt dışında yaşayan Türkleri, etkili bir lobi unsuru olarak konumlandırmalı, ülke içinde huzursuzluk yaratan yurt dışında yaşayan vatandaşların oyları konusunda sanki bir belediye gibi çalışmayı bırakmalıdır. Yurtdışı Türkler Başkanlığı, içe dönük değil, dışa dönük çalışmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları