Tahıl koridoru için dünyayı şok edecek iddia

Tahıl koridoru için dünyayı şok edecek iddia
Zafer Partisi Denizcilik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Mustafa Can tahıl koridorunun istenildiği gibi çalışmadığını açıkladı.

Zafer Partisi Denizcilik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kapt. Mustafa Can, Ukrayna tahılının dünyaya satılmasının sağlanarak “kıtlık tehlikesi”nin çözülmesi amacıyla kurulan tahıl koridorunun bu doğrultuda çalışmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Tahıl Sevkiyatı Anlaşması''na ilişkin, "Afrika''dan Orta Doğu''ya, Amerika''dan Asya''ya tüm dünyada milyarlarca insanı bekleyen açlık tehlikesinin önünün alınmasına hep birlikte katkı sağlayacağız" dediğini hatırlatan Can, gemilerin bu coğrafyalara değil Türkiye, İrlanda, Çin, İtalya, Güney Kore, Lübnan ve İngiltere’ye gittiğinin altını çizdi. Lübnan’ın ise beş aylık bekleme süresini geçtiği için tahıl dolu gemiyi limana kabul etmediğini belirten Can, önümüzdeki bir ay içinde de Afrika’ya hiçbir geminin gitmeyeceğini söyledi.

AJİTASYON YAPARAK SÖZLEŞME DELİNDİ

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve Ukrayna yetkililerinden oluşan Müşterek Koordinasyon Merkezi’nin (MKM) İstanbul’da kurulduğunu ve Türk boğazlarından geçen ticari gemilerle ilgili karar verici yetkiyle donatıldığına dikkat çeken Can, “MKM, 4’üncü ve 5’inci maddelerine aykırı davranarak Türk Boğazları Sözleşmesi’ni ihlal ediyor. Yaşanan ihlali gözden kaçırmak için de ‘dünya aç kalacak’ algısı yaratıyorlar” dedi.

Can, “Türk Boğazları Sözleşmesi’nin 4’üncü maddesine göre, savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen koşullar içinde boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanıyorlar. 2 ve 3''üncü maddeler ise barış zamanı ile hastalık durumlarını açıklıyor. Madde 5’te ise, yine savaş zamanında Türkiye savaşmışa, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla, boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanıyorlar. Bu gemiler boğazlara gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacak” şeklinde konuştu.

SÖZLEŞMEDE MKM YOK

Devamında Can “Görüldüğü gibi her iki maddede de giden veya gelen gemilerin uluslararası bir koordinasyon merkezi tarafından kontrole tabi tutulması gibi bir uygulama yok. Ola ki yapılmak zorunda kalsa bile Türkiye inisiyatif alan tek ülke olmalıdır” dedi.

KRİTİK DENDİ SABAHI BEKLİYORLAR

Gemilerde silah, kaçak insan veya uyuşturucu olabileceği için arama yapılacağı anlatılmıştı fakat İstanbul’a gelen gemiler Türkeli Demirleme Sahası’nda arama için beklemeye başladıklarını belirten Can, “Bazen akşam gelen gemiye arama için sabah gidiyorlar. Ya o gemide gerçekten silah, uyuşturucu veya kaçak insan olsa? Bu bile aslında “tahıl koridoru” için kurulan MKM’nin amacının güvenlik olmadığını gösteriyor” diye konuştu.

KANAL İSTANBUL AYRINTISI

Can şöyle dedi:

“Uykuya yatmış gibi gözükse de, Türk Boğazları Sözleşmesi''nin delinmesiyle beraber Kanal İstanbul''da da hareketlenme başladı. Hatta ilk haber geldi bile. Danıştay''ın iptal ettiği, ‘Halkalı-Kapıkule yeni demiryolu Kanal İstanbul geçişi’ ihalesi aynı firmalara iki katı fiyata verildi. Proje sessiz ama derinden devam ediyor. Tamamlandığında da İstanbul, batısında kanalın, doğusunda ise boğazın yer aldığı bir ada haline gelecek. İstanbul boğazı aynı zamanda bu projenin Asya kıyısı olacağı için Türk Boğazları Sözleşmesi''nin yürürlükten kalkması hayati önem taşıyor”

 

İlgili Haberler