Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY), Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde KKTC''ye yapacağı ziyarette ilan etmesi beklenen Gazi Mağusa''daki Maraş''la ilgili gelişmeleri ve KKTC''nin tanınması ile ilgili olası açılımları engellemeye çalışmaktadır.. Rum medyası bu konuda birbiri ardına haberler yapmakta ve Güney Kıbrıs''ta yaşanmakta olan paniği çok iyi bir şekilde yansıtmaktadır. GKRY 53 yıldır masa başında Türk tarafı ile oyun oynamanın bedelini çok ağır bir şekilde ödeyecektir. Kıbrıs Türk halkının eşit ortağı olduğu ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ndeki haklarımızın üzerine daha fazla yatamayacaklarını, gasp ettikleri haklarımızı geri vermeyerek adanın tamamını Yunan yapma hayallerinin gerçekleşmeyeceğini artık anlamaları gerekmektedir. GKRY ada gerçeklerini dikkate almayarak, Kıbrıs''ta iki devletin varlığını gözardı ederek, biz Kıbrıs Türklerini azınlık hakları ile kandıramayacaklarını, Rum''a asla yama olmayacağımızı kafalarına sokmalıdırlar... Mevcut gerilimi artırmaları ve haklarımızı iadeye yanaşmamaları halinde ellerindekini de kaybedebileceklerinin bilinci içerisinde hareket etmelerinde ve uzlaşmaya yönelik adımlar atmalarında fayda vardır.     

***           

Güney Kıbrıs''ta yayınlanmakta olan Fileleftheros gazetesi "Erdoğan Kimseyi Dinlemiyor... Lefkoşa''nın Yeni Emrivakileri Engellemek İçin Son Gayretleri... Maraş İçin Kritik Günler" başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum yönetiminin bu çerçevedeki diplomatik eylemlerini BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve AB üzerinde yoğunlaştırdığını yazdı. Rum yönetiminin özellikle liderlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan''a Maraş''la ilgili planlamaları açısından caydırıcı olabilecek şahsî müdahalelerine yatırım yapmakta olduğuna işaret edilen haberde şu vurgular yapıldı: "Erdoğan''a baskı yapma konusunda dikkatler özellikle ABD Başkanı Joe Biden''e, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron''a ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov''a çevrildi. Türk Cumhurbaşkanı şu ana kadar kimseyi dinlemiyor ve kapalı Maraş ile ilgili planlarını uygulamada kararlı görünüyor. Lefkoşa, BM Genel Sekreteri''nin rapor taslağının içeriğini, Erdoğan''ın niyetlerini engelleme çabasında yardımcı bulmuyor. Lefkoşa Erdoğan''ın açıklamalarının kapalı Maraş''la sınırlı kalmayacağını, Kıbrıslı Türklerin ayrı bir varlık olduğu mesajını vererek sahte devleti güçlendirecek başka eylemlerde de bulunacağını değerlendiriyor. Antonio Guterres''in Maraş''taki olguları kaleme alma şekli Başkan Anastasiadis''in gözünden kaçmadı, Genel Sekreter''in özellikle Maraş konularında daha net olmasını beklerdim dedi."

***

Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Pazartesi günü Brüksel''de gerçekleşen AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında, kapalı bölge Maraş''a yönelik sözde yeni oldubittileri hayata geçirmesinin engellenmesi için Türkiye''ye baskı yapılması talebinde bulundu. Hristodulidis ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias''ın, AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı çerçevesinde gerçekleştirdikleri temaslarda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''a yönelik baskı yapılması talebinde bulundukları öğrenildi. Hristodulidis ve Dendias''ın, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Komiseri Josep Borrell''le gerçekleştirdikleri ortak görüşmede bu talebi ilettiklerini ve Erdoğan''ın uyarıları dikkate almaması durumunda AB''nin buna tepkisinin "hemen ve net olması gerektiğini" söyledikleri açıklandı. Borrell, AB Dışişleri Bakanları toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, "Maraş''ın statüsünün BM''nin ilgili kararlarıyla belirlendiğini ve kışkırtıcı eylemlerden kaçınmanın önem taşıdığını" belirterek, Avrupa Konseyi ve AB Komisyonu başkanlarının Türkiye''ye, Maraş''ın statüsünü birçok kez hatırlatarak, bu konuda adım atmaması talebinde bulunduklarını vurguladı. Önceliklerinin, Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanılması olduğunu belirten Borrell; "Bakanlar bugün Kıbrıs''ta iki devletli çözümü reddettiler ve birlik olduğumuzu vurguladılar. Önümüzdeki günlerde olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı yapmak zorunda kalmayacağımızı umalım" şeklindeki açıklamasıyla Kıbrıs Türk halkını yok sayarken adada iki devlet bulunduğu gerçeğini de bir kez daha göz ardı etti.

Özgürlük ve Barış Bayramı''nın 47.yıldönümünü kutlayacağımız 20 Temmuz''a sayılı günler kala, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın Anavatan Türkiye''nin de desteklediği egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm modeli ve Maraş Açılımı''ndan herhangi bir geri adım atılmayacağı ortadadır. Tatar ve Erdoğan''ın 20 Temmuz günü yapacakları yeni açılımlarla Büyük Türk Milleti''ne çifte bayram değil ''üç kutlamalı'' bir bayram yaşatmaları en büyük temennimdir.

15 Temmuz 1974 Yunan Cuntası''nın Kıbrıs''ta Enosis''i gerçekleştirme hedefindeki darbesinin 47''nci, Türkiye''yi yıkıp parçalamaya yönelik ABD destekli FETÖ kalkışmasının 5. yıldönümünde Türk düşmanlarını buradan lanetliyor, aziz şehitlerimizi şükranla anıyorum.

Büyük Türk Milletinin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramını ve Kurban Bayramını kutlarım..