23 Nisan neyi ifade eder?
23 Nisan neyi ifade eder diye sokakta sorsanız çok insan “çocuk bayramını” diyecektir. Çocuk bayramına giden yolun başlangıcı, 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıdır.
Meclisin ilk açılışı “Türkiye Büyük Millet Meclisi” değil; sadece “Büyük Millet Meclisi”dir. “Türkiye” sonra eklenmiştir.
Büyük Millet Meclisi’nden önce, Meclis-i Mebusan var. Halkın temsil edildiği meclis tecrübesi, Meclis-i Mebusan ile başlar.
İlk Meclis-i Mebusan ne zaman açıldı?
600 yıllık Osmanlı idaresinde Meclis-i Mebusan’a geçişin kolay olmadığını bilelim. İlk Meclisi açan II. Abdülhamid’dir. Öyle sadrazamı çağırıp “Halk temsilcileri bulun, onları mebus yapalım, bir meclis kuralım. Ele güne karşı bir görüntü olsun.” demiyor tabiî... Avrupa’ya açılan Osmanlı, Batı’da halk meclisleriyle karşılaşıyor ve gide gide, aydınların zihinlerinde halkın bir grup olarak devlet nezdinde temsil edilmesi yer tutuyor.
Meclisin açılışı, mutlak monarşiden meşrutî monarşiye geçiştir. Bu geçişle, cumhuriyete giden yolun da açılacağını bilmeliyiz.
Abdülhamid Birinci Meşrutiyet’i 23 Aralık 1876’da ilân ediyor. Önce kanun-i esasî yani anayasa hazırlanması gerekiyor.
İlk kanun-i esasî 119 madde.
Osmanlı deyince çok milletli devlet akla getirilir. “Gelir” demedim, “getirilir” dedim. Hatta, “Türkiye” adlandırmasının Osmanlı döneminde hiç kullanılmadığını söyleyen İslâmcılıkları kendilerinden menkul zevat vardır. Osmanlı döneminin süreli yayın organlarının ciltlerinin yeni harflere çevirisini öncülük eden ve bizzat yapan biziz. Birkaç bin sayfayı bulan çevirdiğimiz Osmanlı dönemi yayın organlarında kaç defa “Türk”, “Türkiye” geçtiğini sayacağım diyeceğim ama metin taraması bile günler alır!
Osmanlı Türklerinin kurduğu bir devlet “Türk” gösterilmek istenmez. Birilerinin beyin hücrelerine “Türk”ü “gayri” görmek yerleşmiştir. “Abdülhamid Han” diye yere göğe koyamadıkları II. Abdülhamid Kanun-i Esasî’ye (Anayasa’ya) “Türk”, “Türkçe”yi koydurmuştur:
Madde 18: Tebaa-i Osmaniye’nin hidemât-ı devlette istihdam olunmak için devletin lisan-ı resmîsi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır.”
Madde 57: Heyetlerin müzakeratı lisan-ı Türkî üzere cereyan eder...
Madde 68: Heyet-i Mebusan için azalığa intihabı [seçilmesi] caiz olmayanlar şunlardır: Türkçe bilmeyen (…) Dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için Türkçe okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır...
İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı (Mebuslar Meclisi) 19 Mart 1877 Pazartesi günü Dolmabahçe Sarayı’nda II. Abdülhamid tarafından açılıyor. II. Abdülhamid Meclis-i Mebusan’ın ilk başkanlığına Ahmed Vefik Paşa’yı getiriyor.
Ahmed Vefik Paşa yazardır, Türkçüdür. İki defa da sadrazamlık yapıyor. “Sadrazam” yerine “başvekil” (başbakan) sıfatını ilk kullanan da odur.
II. Abdülhamid, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbinde) yenilgisinden sonra 1878’de Meclis-i Mebusan’ı kapatıyor.
Bu dönem Birinci Meşrutiyet’tir.
24 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet hayata geçiriliyor.
İngilizlerin başını çektiği İtilâf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ediyorlar. Meclis basılıyor. Bazı mebuslar meclisten çıkarılıyorlar, Limni ve Malta’ya sürülüyorlar. 18 Mart’ta meclis çalışmalarına ara veriliyor. İstanbul İşgaldeyken, Vahdeddin tahtında oturuyor ama, söz geçirenler İtilaf Devletleri’dir. Meclis-i Mebusan çalışmıyor. Vahdeddin Meclis-i Mebusan’ı 11 Nisan 1920 tamamen kapatıyor.
Ankara, yeni meclisin merkezidir. Aslında, yeni meclisin de İstanbul’da Meclis-i Mebusan’da kotarıldığını söyleyebiliriz. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’dan İstanbul’daki Meclis’te de etkiliydi. Misak-ı Millî’nin çerçevesi İstanbul’da çizilmiş, 28 Ocak 1920’de resmen kabul edilmiştir.
Büyük Millet Meclisi İstanbul’dan kaçarak Ankara’ya gelen mebuslar ve yeni seçilen üyelerin katılmasıyla 23 Nisan 1920 Cuma günü düzenlenen törenle açıldı. İstiklâl Harbi’ni yürüten bu meclistir.
23 Nisan’ın bayram olarak kutlanmasına 1924’te karar veriliyor.
Kutlamaların bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde “çocuk bayramı” olarak kutlanması kararı çıkıyor.
Böyle bir bayram dünyada da ilk.
23 Nisan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk millî bayramı. 1921’den itibaren “23 Nisan Millî Bayramı” adıyla kutlanmaya başlanmıştı. Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne (Etfal “çocuklar” demek) gelir getirmesi için 1927’den itibaren çocuk bayramı olarak kutlanmaya başlanıyor. Adı 1935’te “Hâkimiyet-i Milliye Bayramı”, 1981’de “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” oluyor.
UNESCO 1979 yılını “Çocuk Yılı” ilân edince “TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği” başlatılıyor ve bu kutlamalara, değişik ülkelerden çocuklar geliyor. Böylece 23 Nisan dünya bayramı oluyor.
19 Mayıs’a asıl neden öfkeliler?
Sürgünün 81. yılı... Bir meselemiz de Kırım olmalı
Uyanık Siyonistler, uyuşuk Müslümanlar
‘Türk Dünyası Şamanizmi’
Rusya-Ukrayna savaşı İstanbul’da biter mi?
Yine aynı: ‘PKK’lılar dediklerini yaptıracaklardır’
Ankara PKK’ya kanar mı?
Hangi dil bayramı! Hangi Türkçe?!
Öcalan, Diyarbakır’da MHP’nin mitingine katılır mı?!
‘Moskof’la İttifak’









