Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de ABD’den  “açıklayın o gazetecileri” diye medet umuyor.. Anadolu’nun güzel lafıdır, “Ekmek yapmaya meramı olmayan karı, un elermiş!..”
ABD neyi açıklasın, mal meydanda.. Sen Cemiyet olarak, çağır muhteremleri de yaptıklarının hangi gazetecilik ahlakına uygun olduğunu sorgula!..
Malum zevat, ABD muhbirliğini yıllardır yürütürler, sağır sultanın haberi vardır da, “Cemiyetin” mi yok!!?
Biz eldeki (defalarca yayınlanmış) bilgileri tekrarlayalım..
Misal, Türkiye’nin önüne konan David Philips raporlarından başlayalım.. Şu ünlü “Ermeni ve Kürt” raporları..
Olayı, basında yer almış satırlarla yansıtalım..
Washington’da The Atlantic Council’de bir toplantıyı yapıldı.. Türkiye adına “gazeteci” olarak davet edilenlerden biri hariç hiçbiri  “aktif gazeteci” değil. Ya da o sırada değildi. İsimleri sayalım:
 Star Gazetesi’nden Nuh Yılmaz: SETA Vakfı’nda Başkan Danışmanı İbrahim Kalın’a Washington’dan rapor veriyor. George Mason Üniversitesi’nde Doktora yapıyor.
Sabah Gazetesi’nden Ömer Taşpınar: Aslen Brookings ve National Defense Üniversity’de görev yapıyor. Başbakan’ın oğlu bir yıl önce stajyeriydi.
Radikal ve Referans’tan Cengiz Çandar: Kuzey Irak ve Kürt meselesini en iyi bilen toplantıdaki “tek” kanaat önderi.
Aslı Aydıntaşbaş: O sıralarda bir gazetede yazmıyordu. Hatta aynı günlerde Rum Lobisinin desteklediği Wilson Center’da bir de konuşma yaptı. Davetiyelerde “Sabah Gazetesi Eski Ankara Büro Şefi” yazıyordu.
WikiLeaks’da, “bir gazeteciye” dayandırılarak, ABD’ye “Gül ve Erdoğan çekişiyor” bilgisi verildiği belirtiliyor..
Washington’daki toplantıda David Philips patentli toplantıya bakalım.. Philips Atlantic Council toplantısından bir ay önce Temsilciler Meclisi’ndeki bir oturumda “Türkiye Ermenistan’la kapıyı açma konusunda yalpalıyor. Gül başka konuşuyor..” diyor!.. Tesadüf işte!.. Konferansı, Kuzey Irak’ın “atmacası” Norveç’in finanse etmesi ne kadar ilginçse, hemen o sıralar Aslı A.T adlı kadının Türkiye’de bir gazeteye köşe yazmaya başlaması da o kadar ilginç!.. Çünkü bu kadın, K.Irak’ta petrol işi alan patronun gazetesine yazar yapılmıştı!..
David Philips, ekibini sayarken şu ismi de telaffuz ediyor.. Mike Amitay.. Şimdi bu Amitay Bey neyin nesi onu da Gazeteci Yılmaz Polat’ın satırlarından tanıyoruz.. Mike Amitay da 90’lı yıllarda Kongre’de çalıştı.
Amitay, siyah sakalları, aşırı kilosuyla kadınların hoşlanacağı bir tip değildi. Mariam Elahe esmer, zayıf, Amitay’ın ölçülerine göre sinema yıldızı gibi bir kadındı. Ermeni asıllıydı ve Türkiye’den nefret ediyordu. Türk düşmanlığı ortak noktaları oldu. Kara sakallı, Amitay aşkını pekiştirmek için kongrede Türkiye aleyhtarı toplantılar düzenlemeye başladı. Behram Salih ve Hoşyer Zebari en iyi arkadaşları oldu.
İlnur Çevik’in sahibi olduğu Turkish Daily News Gazetesi’nden İsmet İmset’i Washington’a davet etti. Kongrede İmset için CIA ve gizlilik içeren toplantıların dışında ilk kez kapalı bir oturum düzenlendi. İmset neler söylemedi ki..
Amitay, Türkiye’de kabul görüyor, “ekibi” ile rapor üzerine rapor hazırlıyor.. Kimse ona karışmıyor..
Gazeteciler Cemiyeti bir araştırıversin bakalım.. Gazeteci olarak Ermenistan’a giden, orada televizyona çıkıp, “Biz Türkiye’de yanlış yapmışız. Şimdi anlıyorum ki, Dağlık Karabağ yüzde yüz Ermeni toprağıdır ve siz bu toprakları vermemek için yeteri kadar kararlısınız” diyen Türk gazetecisi kimdir!..
Cemiyet Senato Başkanı Nail Bey, kendi çalıştığı mekana, sağına soluna bir bakınıversin bakalım bu hain kadın kimdir!!?