Barış Pınarı Harekâtı sırasında Suriye'de konuşlandığı üslerin yarısından fazlasını boşaltan ABD ordusu, bazı üslerine yeniden dönerken, askeri varlığını petrol sahalarının olduğu bölgelerde güçlendiriyor. ABD, Suriye'de 2011'de başlayan iç savaşa terör örgütü IŞİD'e yönelik hava saldırılarıyla Eylül 2014'te dahil oldu. Yükselen IŞİD tehdidi karşısında ABD ordusu, terör örgütü YPG/PKK'yı kara gücü olarak konumlandırdı. Terör örgütüne silah desteğinin yanı sıra havadan da destek sağlayan ABD güçleri, YPG/PKK'nın işgal ettiği bölgelerde üs ve askeri noktalar kurarak sahada varlık gösterdi. ABD, 2015'ten itibaren üs ve askeri noktalar kurma faaliyetine hız verdi. Söz konusu üs ve askeri noktalarda bulundurduğu özel birlikler ve ekipmanla YPG/PKK'ya IŞİD karşıtı operasyonlarında destek veren ABD, terör örgütüne de koruma sağladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın, geçen yıl "Suriye'deki askeri varlığını çekmek istediğini" açıklamasına rağmen Washington, bu ülkedeki askeri varlığını sürdürdü. Türkiye'nin 9 Ekim'de Suriye'de terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı öncesi ABD ordusunun kara güçleri, Suriye sahasında üs ve askeri nokta olarak kullandığı toplam 22 bölgede varlık gösteriyordu.
Buralarda 2 bin civarında askeri personel bulunduran ABD, Haseke ilinde 5, Deyrizor'da 4, Rakka'da 5, Ayn El Arap'da (Kobani) 5, Menbiç'te ise 3 bölgede konuşlandı.
Barış Pınarı Harekâtı devam ettiği sırada ABD güçleri Münbiç ilçesinden başlayarak, Ayn El Arap, Rakka, Haseke'deki üs ve askeri toplam 16 noktadan çekildi. Rakka, Menbiç ve Ayn El Arap'taki tüm üs ve askeri noktalarından çekilen ABD askerleri, petrol zengini Deyrizor'dan çekilmezken, Haseke'de petrol sahalarındaki üslerini de boşaltmadı. Harekâtın başlamasından birkaç gün önce, Türkiye sınırında bulunan 4 gözlem noktasını da boşaltan ABD, harekâtın durmasıyla eş zamanlı olarak, harekât sırasında boşaltılan askeri üs ve noktaların bazılarına geri döndü. ABD askerleri, Haseke ilinde terk ettiği tüm üs ve askeri noktaları ve Ayn El Arap'ın güneyinde M4 kara yolu üzerindeki Sırrin üssünde yeniden konuşlandı. Ancak Sırrin'deki durumun belirsiz olduğu, ABD askerlerinin büyük kısmının çekildiği, kalan kısmının da çekilmesinin beklendiği öğrenildi. Rakka'da, Cezre'deki üssüne tekrar yerleşen ABD, inşası kısa süre önce tamamlanan Şeker Fabrikası üssünün korunması için az sayıda asker gönderdi. Menbiç ilçesine ise hiç dönüş olmadı. 4 Kasım'da ABD'nin, Deyrizor'da iki yeni üs kurmak için çalışma başlattığı ortaya çıkmıştı. ABD bu bölgelere ayrıca 250-300 ek askeri personel, zırhlı araçlar, ağır silah ve mühimmat da sevk etmişti. ABD ordusu, Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'nın işgalindeki petrol sahalarında devriyelerini sürdürüyor.
Suriye'deki varlığını petrol sahalarına odaklayan ABD'nin askerleri, Barış Pınarı Harekâtı'nın durmasıyla eş zamanlı olarak, harekât sırasında boşaltılan askeri üs ve noktaların bazılarına geri döndü.
PENTAGON: “DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK”
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'den çekileceğini ilan etti, ancak Amerikan askeri bölgeden çekilmedi. İngiliz basını, Trump'ın, "petrol geliri" ile Suriye'de kalmaya ikna edildiğini yazdı. Pentagon da ABD'ni Suriye'deki misyonunun değişmediğini duyurdu. Yüzlerce Amerikan askeri, Türkiye sınırı da dahil olmak üzere Suriye'deki varlığını sürdürüyor. Amerikan askerleri, Trump'ın çekilme emrinden önceki görevlerine büyük ölçüde devam ediyor. İngiliz The Telegraph gazetesi ABD askerlerinin, Suriye'nin kuzeydoğusunda IŞİD'e karşı SDG ile işbirliğine yeniden başladığını yazdı. Pentagon'dan yapılan açıklamada da ABD Yönetimi'nin, ana unsurunu YPG'nin oluşturduğu SDG'yi silahlandırmaya devam edeceğini duyuruldu. Trump, askerlerin görevinin petrolü güvenci altına almak olduğunu söylese de Savunma Bakanlığı, bunun tali bir görev olduğunu belirtiyor. Amerikalı yetkililer, petrolün IŞİD'in eline geçmemesi için güvence altına alındığına vurgu yaparken, Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman, Suriye'de petrolden elde edilecek gelirin ABD'ye değil, SDG'ye gideceğini söyledi.
Pentagon, petrol sahalarında konuşlanan ABD askerinin, her türlü saldırıya karşı kendini savunacağını duyurdu.
