“Acımız çok büyük, daha fazla büyütmesek mi?” diyorum.

Turizm eski bakanlarından Sayın Bülent Akarcalı, Kartalkaya’da bulunan ve 78 vatandaşımızın ölümüne neden olan ‘Hotel Grand Kartal’ yangınıyla ilgili Odatv’ye konuşmuş.

Ve:

“Bir numaralı sorumlu sigorta şirketidir.” demiş

*

“İyi de bugüne kadar sigortalı olan yerlerde çıkan yangınlar sonrasında, sigorta şirketleri hakkında nasıl bir girişimde bulunuluyordu?

Bir girişimde bulunuluyor muydu?

Şirket, sigorta yaptığı iş yeri ile ilgili sigorta kalemlerinin dökümsel olarak listesini böyle durumlarda kamuoyuna açıklamak zorunda mıydı?” doğrusunu isterseniz kendi adıma bu konularda bir bilgim yok!

Ama Odatv’nin Sayın Akarcalı’ya:

“Odatv olarak, sigorta şirketine sorduğumuzda maalesef bir bilgi alamıyoruz.” sorusuna verdiği yanıt, benim bilgi eksikliğimi de tamamlayarak, bu soruya Sayın Akarcalı:

Böyle bir şey kabul edilemez. Sigorta şirketi yaptığı poliçeyi açıklamakla mükelleftir. Bir ürün satıyorsunuz, ama özelliklerini onun üzerine yazmıyorsunuz. Bunu kamuoyuna açıklamıyorlarsa şikâyet konusudur. Ben Bakan olsam bu şirketin lisansını doğrudan iptal ederim.” karşılığını veriyor ki konusunda uzman olan bir eski sayın bakan öyle diyorsa öyledir.

*

Hem olmayan bir bilgiyi neden kamuoyu ile paylaşsın ki?

O nedenle de Sayın Akarcalı’nın bu düşüncesine itibar etmek gerekir.

Gerekir de sigorta acentesinin açıklama sorumluluğu olduğu halde Odatv’nin sorusuna -yasal bir sıkıntı olmadığı, aksine açıklanabileceği belirtilmiş olsa da- neden karşılık vermemiş olduğu da düşündürücü.

*

Doğrusunu isterseniz bu oteli sigorta eden şirketin poliçe içeriği bu açıklamadan sonra daha bir ilgi çekici olmadı mı sizce de?

Mesela neleri karşılıyor bu poliçe?

Binanın kendisini…

Demirbaşları…

Otele gelen müşterilerin otel sorumluluk alanı içinde (Örneğin otele ait otoparklarda) bulunan araçları da kapsıyor mu?

Mesela diyorum.

*

Mesela yolcuların kendilerine ait özel eşyaları beyana tabi mi?

Hani aklıma geldi de sorayım dedim.

*

Dolayısıyla otele gelen misafirler konaklama süresince var sayalım ki otel sorumlularının ihmali var ve o ihmal sonucu, ön görülen zarar-ziyan sigorta kapsamı içine alınmış mıdır?

Alınmalı mıdır?

*

Hatta okurum olan, bir Turizm Acentesi sahibi Beyefendi bana:

“Esas sorulması gereken soru bunlar değil, daha başka bir soru olmalı” diye mesaj attı?

Neymiş o soru?

Okurumun benimle paylaştığı soru şu:

“Otelde konaklama için satışları yapan acenteler, müşterilerin konaklama sigortalarını satış esnasında yapmışlar mıdır?”

Birinci soru bu.

*

‘TÜRSAB’IN ZORUNLU KILDIĞI ikinci soruyu da keşke Sayın Akarcalı sormuş olsaydı.’ diyor arkadaşım.

O soru neydi?

“Seyahat acenteleri, müşterileriyle ilgili ‘Zorunlu Seyahat Sigortası’ yapmışlar mıdır” sorusu.

Bunun da yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz.

Turizm Acentesi sahibi arkadaşımın söylediğine göre; “Acenteler, -isminden de anlaşılacağı gibi- ‘Zorunlu Seyahat Sigortası’ yapmak zorundadırlar.” diyor.

Aksi halde yapmamışlarsa, ‘O acenteler disipline verilir ve acentenin kapatılma nedeni olabileceğini’ benimle paylaşıyor.

*

Sonuç itibariyle efendim, maalesef yetkili yetkisiz her birimiz hemen her konuda “Önce insan, önce insan güvenliği” diyoruz da nedense hep insanımızı ihmal ediyoruz.

Hayatlarını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyeceğimize göre, onlardan geride kalanların yaşamlarını bir şekilde sürdürebilmeleri için -ki asla kaybettiklerinin yerini hiçbir şekilde ve hiçbir şey tutamaz- umarım tazminatları kendilerine ödenir.

*

‘Hiç olmazsa geride kalanlar bir nebze de olsa mağdur edilmemiş olur’ diye düşünüyorum.

*

Acımız çok büyük.

Bu acıyı daha fazla büyütmesek mi!

Yazarın Diğer Yazıları