Afet döneminde seçim konuşuyoruz ama…

Afet döneminde seçim konuşuyoruz ama…

Yarın sabah iki haftayı geride bırakacağımız felaketin acısı hâlâ çok taze. Etkilerinin silinmesi mümkün bile değil. Yaşanılan travmaların yanı sıra, depremin yıkıcı gücüne dair edindiğimiz acı tecrübe hayat boyu bizimle olacak.

Ancak yaşananların yıkıcı etkisini ülke geneline yaymak devletin vazifesine ters düşmektedir. Devlet, hayatın olağan akışına hızlıca dönmesini sağlamakla da mesuldür.

Hele ki bu yaşananları, siyasetin aracı olarak kullanmak, çeşitli kararlara bahane etmek, kabul edilebilir bile değildir.

Bu aşamada şimdiden belirtmeyi önemli bulduğum bir konu var:

7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, vali ve kaymakama 15 gün süre için olağanüstü yetkiler tanırken, 10 ilde ilan edilen olağanüstü hâl durumunun üç ay süreli olması orantılı değildir. Yine de bu sürenin dolmasıyla olağanüstü hâl derhal kaldırılmalıdır.

Önceki dönemde ne yazık ki yaşanmış olan bir yanlışın tekrarlanmaması adına vurguluyorum; olağanüstü hâl süresi uzatılarak, 10 ille de sınırlı olsa, seçim güvenliği açısından seçimlere OHAL altında girilmemelidir.

Bugün ne yaşarsak yaşayalım, eğitim devam etmeli diyerek eğitimin internet üzerinden gerçekleştirilmesine tepki gösteriyorsak, aynı tepkiyi anayasal hakların kullanılması engellenmek istendiğinde de göstermeliyiz.

Hepimiz duygusal bir dönemdeyiz, ancak olağan anayasal sistemin devamlılığı hepimiz için elzemdir.

Seçim tarihi

14 Mayıs''ta yapılmak istendiği söylenen seçimler için karar alıp, seçim takviminin belirlenmesi şu an pek mümkün değil.

Bu durumda elimizde yalnızca olağan seçim tarihi kalıyor. Yani, 18 Haziran.

Anayasa bu hususta oldukça açık: Meclis tarafından yasayla savaş kararı alınmadıkça seçimler ertelenemez. Üstelik öyle ki, tek başına savaş ilanı dahi seçimlerin ertelenmesi için bir gerekçe olamıyor. Söz konusu savaşın seçimlerin yapılmasına imkan vermemesi de gerekiyor.

Bu noktada Anayasa değişikliğiyle başka erteleme sebepleri getirilmesi elbet söz konusu olabilir ancak böyle durumda yapılacak anayasa değişikliğinin hesap vermekten kaçınmak için yapılacak kötü niyetli bir anayasa değişikliği olacağına şüphe yoktur.

YSK''nın 1976''daki Denizli''deki muhtarlık seçimlerini erteleme kararını örnek gösterenler için de 22 Ağustos''ta yapılacak seçimler için 19 Ağustos''ta yaşanan depremde, YSK''nın zaten yalnızca ilgili bölgede gerçekleşecek yerel seçimi ertelediğini hatırlatmak gerekir.

YSK''nın görevi seçimleri yönetmek ve denetlemektir, seçimleri ileri bir tarihe erteleme yetkisi bulunmamaktadır.

2017 Anayasa değişikliği ile yerel seçimlerle genel seçimlerin birlikte yapılmasını sağlayan hükmün kaldırıldığını da Meclis seçimleriyle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aynı gün yapılmasını zorunlu kılan hükmün getirildiğini de bu noktada hatırlatırım.

Mevcut durumda, serbest seçimlerin yapılma ihtimalinin ortadan kalkması gibi bir vaziyet de söz konusu değil. Gerekli hazırlıkları tamamlayarak seçimlerin afet bölgelerini de kapsayacak şekilde pek ala gerçekleştirilebilir.

Deprem bölgesinde seçim

Şu dönemde seçimleri konuşmak hiçbirimizin istediği bir şey değil ancak böyle bir durumda seçimlerin önemi vatandaş için daha da büyüktür.

Çünkü seçimler, seçmene hesap sorma veya hatta memnuniyetini dile getirme imkanı sağlar.

Böyle afet dönemlerinde bu açıdan önemi daha da artar.

Afetten etkilenen insanların söyleyeceklerini, memnuniyetsizliklerini veya memnuniyetlerini ifade edebilecekleri tek yerdir sandıktır.

Depremden etkilenen illerde seçim hazırlıkları yapmak elbette özel bir çalışmayı gerektirir.

Ancak önümüzde daha dört ay gibi uzun bir süre var.

Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü''nden YSK seçmen kütüklerini isteyerek, vefat edenlerin seçmen kütüğünden düşürülmesi sonrası ilana çıkarılmasıyla siyasi partiler tarafından da kütüklerin kontrolü imkanı doğacak ve seçmen listeleri belirlenmiş olacaktır.

Seçimlerin propaganda süreci belki bu olayda yoğunlaşacak ancak hukuk devletinde ülkenin gündemi üzerinden seçim tarihi belirlenemeyeceğinden hüzünlü bir süreçte de olsa, propaganda faaliyetleri sürecek ve seçmen belki de daha fazla hesap sorma imkanı bulacaktır.

Seçim günü de oyun gizliliğini sağlayacak yerleşkelerin yapılması temeldir. Bu sağlandıktan sonra seçimlerin yapılmaması için bir sebep yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları