İktidarın PKK hayranları!..

AKP kurultayındaki şaşırtıcı sonuçlar; iktidarın taban kaymasına karşı, sadece laiklik karşıtlarına TSK'nın kapılarını açmak gibi kaygılar yaratmakla yetinmeyeceğini ortaya koydu...
Belli ki Ayasofya'nın açılması ve Andımız'a yönelik yasaklardan sonra Atatürk-Cumhuriyet ve laikliğe yönelik saldırılara sessiz kalan iktidar, kendi içinden çıkan partilerin özellikle tarikat-cemaat-şeyhlik kurumlarıyla, dinci feodal yapıların oylarını almaya yönelik ataklarını başka tehlikeli çabalarla da durdurmayı planlıyor!..
İşte iktidarın Çarşamba günü yapılan kurultayında ortaya çıkan MYK yapısı da, Türkiye'ye büyük sorunlar yaşatan "açılım" oyununun yeniden sahneye konulabileceği kuşkusunu ortaya çıkardı!..
Bu olay; Türkiye'de 1946'dan bu yana; bir yandan feodal ağaların, bir yandan tarikat ve cemaat üyeleriyle, Şeyh Said'in torunları benzeri unsurların siyasete çekilmesi alışkanlığının, ne yazık ki 21. yüzyılın başında dayatılan siyasette de etkinliğini koruduğunu gösterdi...
Bunu da en iyi konjonktürel değişimleri dikkatle izleyen AKP yapıyor, iktidarını korumak için ürkütücü çelişkileri de barındıran ataklardan hiç ama hiç kaçınmıyor!..
Peki; terörle mücadele gibi, son yıllarda ivme kazanan bir stratejiyi darbeleme pahasına, neden pervasızca davranıyor AKP?..
 

İktidar MYK'sında işaretler!..

Güneydoğu'da hem bölücülükten, hem de dincilikten nemalanan şeyh kökenli birçok aşiretin kolları neredeyse bütün partilerin içerisinde faaliyet gösteriyor...
Molla-maraba ve mürit-siyaset ikilemlerine hizmet eden rant yapısı da bir türlü kırılamıyor...
İşte, AKP'nin son kurultayında MYK'ya seçilen bazı isimlerin, geçmiş dönemde uygulanan ve Türkiye'de terörün palazlanmasına yol açan sözde "açılım" adı altındaki tezgahı yeniden gündeme getireceği kuşkusu da ortaya çıktı...
Kimler yok ki AKP'nin yeni MYK'sında;
Diyarbakır'da "açılım" için çabalayan Abdurrahman Kurt mu, yoksa "PKK terör örgütü değildir" açıklamalarıyla tepki çeken eski AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu mu?..
2013 yılında Ağrı'da yaptığı açıklamada, "Çözüm sürecini hayvanlar bile anlamış ama bazı insanlar anlamıyor" diyen
"AKİL İnsanlar Heyeti" Karadeniz Grubu üyesi ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu gibi isimler de unutulmamalı...
Peki; 2011 yılında sosyal medya hesabından, "PKK vurdukça, siz gerillalar, öldürdükçe ve öldükçe daha güzel bir yer oluyor Türkiye" şeklindeki bildiriyi paylaşan
Şeyh Sait'in torunu Abdurrahim Fırat'ın AKP MYK'sına alınmasına ne demeli?..

Erdoğan kime göz kırpıyor?..

Evet; devletin PKK'ya karşı etkili sonuçlar aldığı bir dönemde, acaba hangi kaygıyla yeni "açılım"ı başlatacağı şeklinde tehlikeli bir algıya yol açabildi AKP?..
Yani; Cumhur İttifakı'nın HDP'yi kapatma çağrılarının ardından Yargıtay harekete geçmişken, "açılım" destekçilerinin AKP'nin tepe noktasında görevlendirilmesi hangi sinsi plana hizmet ediyor?..
"Açılım" oyunu hendek çatışmalarıyla devletin yüzlerce güvenlik görevlisini şehit etmişken, terörün halen eylem için pusuda olduğu İçişleri Bakanı'nca defalarca duyurulmuşken; AKP'den ayrılanların kurduğu partilerin Güneydoğu'da gerici ve bölücülere taviz vererek taban genişletme çabasından mı kaygılanıyor iktidar?..
AKP; CHP'nin ilişkileri ve politikalarıyla HDP'ye yakın bir strateji geliştirmesinin önünü mü kesmeye çalışıyor, yoksa HDP'nin kapatılmasıyla ortaya çıkacak boşlukta, Kürt seçmene PKK savunucuları üzerinden göz mü kırpıyor?..

Tehlikeye açılan kapılar!..

Yeni yönetmeliğe göre, Harp Okulları'na alınacak öğrencilerde "irticai eylemlerde bulunmamak" koşulunun aranmayacağı kaygısı ortaya çıkmışken, AKP bir yandan da Güneydoğu'da ayrılıkçı stratejiler yürüten şeyh-molla-ağa üçgenindeki feodal-gerici güçleri çekecek yeni bir "açılım" peşinde mi acaba?..
Evet; bir yandan devletin en stratejik askerî kurumları FETÖ'den temizlenmemişken "TSK-laiklik" tartışması büyüyor, diğer yandan da Güneydoğu'yu kan deryasına çeviren "açılım" rezaletinin yeniden gündeme getirileceği kaygısı, yeni AKP yöneticilerinin kimliklerinde öne çıkıyor!..
Asıl mesele de, gericiliği-bölücülüğü pervasızlaştıracak bu tehlikeli gidişatı kimin durduracağı sorusu?..
Kim durduracak acaba?.. Oy uğruna Güneydoğu'da gericiliğe-bölücülüğe göz kırpan AKP'nin yavrusu partiler mi, yoksa HDP'liler küsmesin diye Andımız'la ilgili bile sert tepki vermeyen CHP mi?..
YARIN: Atatürk'e düşmanlık, gericiye-bölücüye taviz siyaseti ve AKP'nin tehlikeli atakları...