Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Andı yasaklayanın hiç suçu yok mu?

Malum konu 5 teğmen ve onların disiplin amiri olan 3 subay disiplinsizlik gerekçesi ile ordudan atıldı...

Disiplinsizlik gerekçesi için bulunan bahane ise yakın zamana kadar tüm törenlerde okunan ama sonra yasaklanan geleneksel subay andını okumaları.

Bence bu noktada geleneksel olarak okunan eski ant niye, ne niyetle ve kim tarafından değiştirildi sorusunu da sormamız gerekiyor.

Bunlar elbetteki simgesel konular ve bu konularda yapılan her değişim ya da değişime direnç aslında bir duruşa işaret eder!

Bu noktada önce iki ant metnine ve her iki ant metni arasındaki farklara bakıp, bu noktaya odaklanalım ki kimin duruşu ne, kafasının arkasında ne var anlayabilelim derim.

Teğmenlerin resmi tören sonrası toplanıp, kılıç çatıp "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykırdıktan sonra tekrarladığı, başlarını belaya sokan “subaylık andı” olarak bilinen andın sözleri şöyle:

“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!”

Resmi törende edilen yemin metni ise şu şekilde:

“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.”

Resmi törende kullanılan bu yemin metni, 1961 tarihli İç Hizmet Kanunu’nda yer alan “resmi” bir metin. İç Hizmet Kanunun 37. maddesi “Silahlı Kuvvetlere katılan her asker ant içer. Ant sureti aşağıdadır” dedikten sonra bu metni veriyor.

Bu metin kanun gereği erler dahil olmak üzere, her askerin silahlı kuvvetlere katılırken içmesi gereken ant ve bu ant Harp Okulu birinci sınıfına başlarken zaten içiliyor.

Geleneksel olarak çok uzun zamandır Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarından mezun olan teğmenler, mezuniyet törenlerinde ve üstelik törenin resmi kısmında, “subaylık andı” olarak bilinen ilk andı içiyorlardı.

İki yemin metni arasındaki fark çok açık Subay andı olarak bilinen metinde:

Demokrasi, Laiklik ve Türk vurgusu çok daha yüksek ve bu kavramlara düşman olanlara yönelik kararlılık çok daha ciddi.

Birde elbette kılıç çatılıp topluca haykırılan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sözü var. Bu sözün bir çok mürtecinin tüylerini diken diken ettiği hepimizin malumu değil mi?

Ortada altı üstü resmi törenden sonra genç teğmenler tarafından topluca eski ant metninin okunması olayı var!

Ben böyle bir olayı bu kadar büyütüp, bunca köpürtmenin iyi niyetli olduğunu asla düşünmüyorum.

Böyle bir olaydan dolayı bu kadar gürültü koparmanın, genç askerleri ve tecrübeli komutanları bu kadar ağır bir yaptırım ile karşı karşıya bırakmanın arkasındaki düşünce subay andında dile getirilen bu kavramlardan duyulan nefret ve korku hissi olmalıdır.

Açıkça söylemek gerekirse bu tutum ve alınan bu karar Atatürk, Türklük, laiklik ve Demokrasi düşmanı tarikat ve cemaatlerin yönlendirdiği siyasi akıl tarafından ortaya konmuştur.

Benim hissiyatıma göre bunca yıl hükümran olduktan, iktidar koltuğunda oturduktan sonra bile genç subayların gönlünden Atatürk, Türklük, Laiklik ve Demokrasiyi silememiş olmanın verdiği öfke ve hırs bu tutumu ortaya çıkarmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları