Asıl tehlike İsrail için mi İslâm ülkeleri için mi?

İsrail bugün ABD’yi, Batı ülkelerini arkalarına alıp kazandığını zannediyor ama, her zaman diken üstünde kalacak.

İsrail’de gördük... Kimler asıl İsrail için, Musevî geleceği için var? Başka ülkelerden ya idealistler ya çaresizler, fakir fukaralar Filistin’e göçtüler. İsrail’deki zengin Yahudilerle ABD’de, Batı ülkelerinde, diğer ülkelerde yaşayan Yahudileri karşılaştırın zenginlik oranını görün. Zenginler İsrail’de yoklar. Olanları da geçici. Başka ülkelerde vatandaşlıkları vardır, işleri vardır. Tehlike anında kaçıverirler.

İsrail’in akıl almaz Gazzeli katliamını başlatan 7 Ekim 2023’teki HAMAS militanların saldırısının hemen ardından İsrail’den kaçan Yahudilerin sayısını biliyor muyuz? 500 bin diyorlar. Belki daha fazladır.

Filistin’de, İsrail devletini zenginler ve idealistler kurdu. Zenginler dışarıdan destek verdi. 1948’den beri çatışma içindeler.

Hangi devlette sokakta omuzunda silahla dolayan sivil insanlar görürsünüz? İsrail’de Yahudiler sokakta silahlıdırlar, omuzlarında göstere göstere geçerler, bir yerde otururlar, içeceklerini içerler, yemeklerini yerler, sohbet ederler.

Elbette bu insanlar başta eğitiliyorlar. Nerede ne maksatla silahı kullanacaklar, biliyorlar.

İsrailliler, Filistinli farklı örgütlerin sayısız intihar saldırısına uğradılar, içeride silahlı çatışmaya girdiler.

Hayat sürekli tetikte beklemekle nereye kadar sürer?

İsrail tarafına, şartsız destek veren ABD ve diğer Batı ülkeleri önce bunu düşünmeliler.

Anın hesabı içinde değil, geleceğin hesabı içinde olunmalıdır.

Attığı adımların nelere yol açacağının hesabını yapamayan gel-git akıllı dangul dungul Donald Trump Evanjelistlerin kölesi. Hâliyle Siyonistlerin de kölesi. Elindeki silahın gücüyle dünyaya nizamat vermeye kalkıyor.

Bizdeki “eden bulur” sözü Amerikalılarda var mı, bilmiyorum. Bir gün onlar da belâya gireceklerdir. Hiç şüpheniz olmasın.

Ortadoğu’da iki, Kuzey Afrika’da bir ülkenin İsrail’e tavrı kesindi. Bu ülkeleri hemen tahmin etmişsinizdir. Ortadoğu’da Irak ve Suriye, Kuzey Afrika’da ise Libya. Üç ülke de darmadağın. Diktatörlükler yıkıldı. Kimse buna itiraz etmedi ama niçin yıkıldıkları akla geldi mi? Yıkan güçlerin ardında Siyonistlerin olmadığını söyleyebilir miyiz?

Bu ülkelerin halkları Siyonistlerin işgallerine ve pervasızlıklarına karşı son derece hassastılar ve bu diktatörler, İsrail’e kesin tavır alırlarsa halkı da arkalarında bulacaklarının farkındaydılar. Ama kendi zulümlerinin yüzünden halkın tercihlerini pek akıllarına getirmediler. Bu zaaftan istifade eden, genel tabiriyle “dış güçler”in alttan alta kışkırtmalarıyla halk, bahardır falandır diyerek ayaklandı ya da ABD doğrudan müdahale etti. Ortadoğu’daki müdahalelerin ardında mutlaka Siyonistler vardır.

***

İsrail, İran’ın rejimi ve halk üstündeki etkisini veya etkisizliğini, nasıl anlarsanız, hesap da ederek saldırdıkça saldırıyor.

Şunu hatırlatayım... İran’ın yarıya yakını Türk’tür. Dinî lider de cumhurbaşkanı da Türk. Yerine göre Türkçe konuşmayı da tercih ediyorlar.

Türk olmaları ayrı, İsrail’in artan saldırıları aslında bizi yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin güçlenmesini, Siyonistler hiçbir surette istemezler.

Hemen diplerindeki Suriye’yi, Irak’ı zayıflattılar... İran’ı da perişan edecekleri belli. Toparlanabilirler mi? Elbette toparlanacaklar ama kaç yıl sonra.

İsrail ayakta kalabilmek için, etrafını ya köleleştirecek ya zayıflatacak. Başka hiçbir yolu yok.

2000 yıl öne ben buradaydım. Devletimiz vardı. Bize saldırdılar, göçürttüler diyerek, yerleşik halkı yerlerinden eder, her defasında öldüre öldüre, diken üstünde bugünlere gelirsen, sana duyulan kinin boğuntusuyla devletinin yok olacağını hesap etmelisin.

Ama İsrail’in hiçbir hesabı yok. Tevrat’ta yazıyor. İlla biz buralara yerleşeceğiz. Dinî kitabımızda çizilen sınıra ulaşacağız. Kim bize karşı çıkarsa, ezilsin, yok olsun, diyemez.

Türkiye var gücüyle İsrail’in saldırılarının durması için çabalıyor. Nihayet diğer Arap ve İslâm ülkeleri de harekete geçti. Bir bildiri yayınladılar. İçlerinde Türkiye de var. İsrail’in saldırıları durdurmasını istediler.

Üstelik bu bildirinin yayınlanmasına öncülük eden de Mısır. (Allah bilir perde arkasında Türkiye vardır.)

Ortak açıklamaya imza atan ülkeler:

Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır, Moritanya.

Önce ABD’yi durdurmak gerek. İslâm ülkeleri ABD’yi ürkütecek, ellerinde ne imkân varsa kullanmalılar.