10 Mayıs 1932

Başbakan İs­met İnönü, resmi konuk olarak gittiği Rusya dönüşü, Bulgaristan’da Sofya Türkiye Büyükelçiliği konutunda mahsur kaldı.
Bulgar çetecileri elçilik konutunun etrafını kuşatmışlardı. Niyetleri İsmet Bey’in trene binmek üzere gara gitmesine izin vermemekti. Türk Dışişleri Bakanlığı’nda telaş başladı. Diplo­matik çözüm için sıkı bir diplomasi trafiği yaşandı.

Bulgaristan’a ihtar verildi ama umursanmadı. Başkenttekiler çareler düşün­dü, işin içinden çıkılamıyordu. Konu, Atatürk tarafından yakından takip ediliyordu. Köşk’e gelen Dışişleri heyetine, “Sizler ne dü­şünüyorsunuz?” diye sordu.

İsmet İnönü ablukadan kurtarıldıktan sonra Yavuz Zırhlısı''nda

“Bulgaristan’a ekonomik baskı uygulayalım” yanıtını aldı.

Gülümsedi, “Bana donanma komutanını bağlayın.”

Çok geçmeden komutanla irtibat sağlandı; emrini verdi:

“İsmet Bey’i almak için hemen Yavuz zırhlısı yola çıksın. Zırhlının komutanına gerekli talimatlar yazılı olarak iletilecek­tir.”

Yavuz yola çıktı, Varna’ya ulaştı, demir attı. Gemide, Gazi’nin özel doktoru Neşet Ömer İrdelp, İstanbul Belediye Başkanı Vali Muhittin Üstündağ, en yakın iki dostu Nuri Conker ve Kılıç Ali de bulunuyordu...

Yavuz, Varna kıyısında aslan gibi kükremeye başladı. 101 pare top atışı yapıldı. Top sesleri kentte paniğe yol açtı. Liman yakınındaki birçok evin camları kırıldı. Son top atışının ardın­dan geminin komutanı, Varna valisini aradı, talebini söyledi:

“Sayın Başbakan İsmet Paşa’yı almaya geldim!”

Talep vakit geçirilmeden anında yerine getirildi. İsmet Bey özel ve zırhlı bir trenle Sofya’dan hemen Varna’ya getirildi, ban­do eşliğindeki bir törenle Yavuz zırhlısına yolcu edildi. Gemi komutanı kırılan camların parasını ödedi, yola çıkıldı, Başba­kan İsmet Bey yurda döndü...

Kaynak:
Yaşar Gürsoy, Atatürk''ün Katilleri ve O Doktor
Afif Büyüktuğrul, Büyük Atamız ve Türk Denizciliği