"Büyük reformist ve karizmatik lider Mustafa Kemal Atatürk…"

Bu tanımlama Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed tarafından yapıldı.

Ancak Başbakan Ahmed yerine, çevirmeni dinleyenler nitelemenin Erdoğan için yapıldığını zannetti; çünkü çevirmen Mustafa Kemal Atatürk''ün ismini sansürledi.

Bu yapılan basit bir çevirmen hatası mıydı? Elbette hayır. Gayet başarılı bir şekilde yapılan eş zamanlı bir tercümede yalnızca bu kısmın, üstelik dil bilgisi bile gerektirmeyen, özel isim içeren kısmın yanlış tercüme edilmesini ve hatta reformist ve karizmatik lider ifadelerinin sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan için zikredilmiş gibi çevrilmesini basit bir hata olarak yorumlamak fazla optimist bir tutum olur.

Bu çeviri krizi, apaçık ki iktidarın oluşturduğu Atatürk karşıtı iklimin bir yansımasıdır.

İktidarın, Atatürk''ün adını hafızalardan silmek istediğini, reformlarıyla hatta kurduğu kurumlarla bile mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz ki bunu, son olarak Türk Hava Kurumu''na karşı düşmanlıklarında bir kez daha gördük.

Ancak iktidar ne kadar unutturmaya, izlerini silmeye çalışırsa çalışsın, tekerrür eden tarih bir kere daha onun varlığına şükrettirdi.

Afganistan''ın "keşke"si

Şu günlerde Afganistan''da yaşananlar, Atatürk''ün hikmetini, kıymetini bir defa daha gözlerimizin önüne serdi.

Üstelik yalnızca biz değil; o topraklarda yaşamış olanlar da andı Atatürk''ü.

Ancak bizim gibi, "iyi ki"lerle değil, "keşke"lerle…

Afgan gazeteci Nazira Karimi, "Keşke Atatürk''ü daha çok dinleselerdi, onun yolundan gitseydi. O zaman bunları yaşamazdık." diyerek, bugünün Türkiye''sinde hâlâ Atatürk''le derdi olanlara önemli bir mesaj verdi.

Gerçekten de Atatürk''ü örnek alan, Türkiye Cumhuriyeti''ndeki reformları model olarak benimseyen Afgan Kralı Emir Emanullah Han, zamanında Atatürk''ün önerilerini dikkate alarak planlı ve ihtiyatlı bir şekilde hareket etseydi, ülkesinde arzu ettiği değişimi gerçekleştirebilir ve Afganistan''ı bugün çağdaş dünyanın bir parçası haline getirebilirdi.

Öte yandan Emanullah Han''ın eğitimde, kılık kıyafette yaptığı reformlar, köleliğe ve çok eşliliğe getirdiği yasaklar, din ile devlet işlerini ayıran atılımlarına rağmen, başarılı olamaması, Atatürk''ün ne denli büyük bir şeyi başardığının da adeta kanıtı oldu.

Türkiye''nin "iyi ki"si

"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerini, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir" diyen Atatürk''ün fikirlerinin ve reformlarının ne kadar önemli ve haklı olduğunun göstergesi, bugün Orta Doğu''da yaşananlardır.

Türk insanında ulusal bilincin oluşmasını sağlayan, Cumhuriyeti kurarak reformlarını gerçekleştiren Atatürk, bu milletin başına gelen en güzel şeydir.

Bugün, onun mücadelesini Taliban''la eş değer görecek kadar zıvanadan çıkanlar, Taliban yönetimini makul olarak yorumlayanlar, bugünkü hürriyetlerini dahi, Atatürk''ün kurduğu Cumhuriyete borçlu olduklarını unutmamalıdırlar.

Adı da sansürlense, park, stadyum veya caddelerden ve hatta havaalanlarından ismi de silinse, madalyalardan resmi, parklardan büstü de kaldırılsa, fikirlerinin haklılığı ile var olmayı düstur edinmiş bu büyük lideri, bu milletin gönlünden koparmanız mümkün olmayacak; siz onun bahşettiği değerleri tahrip ettikçe, haklılığı ve kıymeti daha iyi anlaşılacak.