Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Turgay BEŞYILDIZ

Turgay BEŞYILDIZ

Trabzonspor'da sular nasıl durulacak

Trabzonspor'da sular nasıl durulacak

Vay be! Trabzonspor yine farklı mağlup olsa da yine kulübü karıştırsak diye ne çok bekleyen varmış.
     Kimler mi? Vallahi bilmem isteyen üzerine alsın. İster içeriden, ister dışarıdan, İster Trabzon’dan, isterse şehir dışından.
     Trabzonspor Yıllar sonra şampiyon oldu mu? Oldu. Bu takım; bordo mavili camiaya geçen sezon mutluğun yıldızlı samanyolunu yaşattı mı? Yaşattı. Tribünlerde ve TV karşısında sizi defalarca ‘gollll’ diye havaya fırlattı mı? Fırlattı. Bu takım sahasında bugün itibarıyla 674 gündür mağlup olmuyor doğru mu? Doğru.
     Neymiş? Deplasmanda oynadığı 9 karşılaşmada aldığı 3 galibiyet ve 2 beraberliğin yanı sıra, yaşadığı 4 mağlubiyette tam 17 gol yemiş doğru mu? Doğru. Peki nedir problem? Bu takım 4 deplasmanda nasıl 17 gol yiyip farklı mağlubiyetler yaşar. Nasıl kötü oynar? Evet doğru. 
                                                                 *
      Bi sıkıntı mı var? Olabilir. Milletin ağzı çuval değil ki dikesin. Bilende bilmeyende konuşuyor. Bilende bilmeyende yazıyor. Nasıl olsa sosyal medya var. Yaz yaz dur. Doldur doldur boşalt. Duyduğunu yaz, hissettiğini yaz. Kızıyorsan, kıskanıyorsan aleyhine de yaz. 
Oh ne ala, mualla!
     Bu kadar basit mi bir çırpıda her şeyi silip atmak? Tabi ki değil. Peki ne olacak, nasıl düzelecek, Abdullah Avcı ve takım kadrosu ve de yönetimdeki bazı sorunlar?
    Bana göre; konunun maddi olduğunu asla düşünmüyorum. Bir şampiyonluk rehaveti var mı? Var. Peki Uğurcan kardeş gönül koymasın ama bu takımın kaptan gibi bir korkulan, saha içerisinde çekinilen, sözünü geçiren bir kaptanı var mı? Yok. Bu arada konumuz asla Uğurcan değil, onu da belirteyim.
    Bir defa futbol takımında; yıllardır bu konuda görüşüm aynı olan, saha içerisinde ipleri eline alan, takımın saygı duyulan ve yaşı ilerlemiş, tecrübeli ve genelde o şehrin çocuğu olan yerine göre sert, yerine göre sevecen papaz oyuncusudur! ve bu asla kaleci değildir. 
    Benim felsefemde bir takımın kaptanı asla bir kaleci olmamalı. 
    Çünkü; kalesinden ne saha içerisindeki takım arkadaşlarına, ne de saha kenarına, ne de yan hakemlere ne de orta hakeme etki yapabilir. Yapma şansı sıfır. Ne de sesini duyurabilir.
                                                                   *
     Antalya’dan 5-2, Adanademirspor’dan 3-2, V.Karagümrük’ten 4-1 ve en son Alanyaspor’dan 5-0 gibi yakışmayan ağır güdümlü mermi yemiş mağlubiyetlerle dönülmek, Trabzonspor gibi bir takıma yakışmaz.
     Bir defa yönetim kurulu bir araya gelecek. Üstelik de öyle 3-4 kişi bir araya gelmeyecek.  15 kişilik yönetim kurulu üyesi ile geniş çapta Trabzon’da tesislerde bir toplantı yapılması ve her türlü sorunun açık ve net olarak masaya yatırılması ve herkesin eteğindeki taşları; kalması gereken gizliliğin O, oda içerisinde kalacak şekilde dökmesi lazım.
     Başkan Ahmet Ağaoğlu yarın Trabzon’a gelecek. Herkes bir araya getirilecek ve ortak çözüm noktası bulunacak. Neden? Çünkü; şu anda bir istifa Trabzonspor’u daha karanlık bir tünele sokar.
    Takımın teknik adamı Abdullah Avcı’dan sözlü olarak bir raporun dinlenmesi, bazı yerli ve yabancı futbolcuların uyarılması, ardından da bir an önce bu takıma kaybettiği öz güveninin geri kazandırılması lazım.
   Şimdi dün geceden beri Abdullah Hoca istifa mı etti. istifa mı edecek. İstifa mı ediyor? gibi yoğun ve cahilce yapılan bilgi kirliliği ve kaosu ile cumartesi akşamı Akyazı’da oynanacak olan ilk yarının son maçı; Başakşehir karşılaşmasına  hazırlanmayı düşünüyorsanız bu büyük hata olur.
     Takım içerisinde maddi problem varsa ki olmadığını biliyorum. Varsa da bunun hafta sonuna kadar çözülmesi yoksa tüm takımın bir araya getirilerek başkan ve yöneticiler de dahil hatta eşleri de dahil, hep beraber bir yemekte bir araya gelmesi ve herkesin birbiriyle kucaklaştırılması lazım.
                                                                    *
    Yoksa kadro dışı bırakmak, para cezası kesmek, istifa etmek asla bir çözüm olmaz!
    İlle de bir karar çıkması ya da bir ya da iki kelle alınması gerekiyorsa, bunun iyi düşünülmesi gerekir. Ne karar alınacaksa bunun yarından tezi yok. Bugün Tam izinli iken son durum hakkında kulübün web sayfasından kamuoyuna bir açıklama yapılarak, herkesin Başakşehir maçına kilitlenmesi ve pazara kadar olan değil, gönlünü vermiş taraftarlarının da cumartesi akşamı takımına sahip çıkması istenmelidir. 
      Bu arada Asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın da masaya ağırlığını koyması gerekiyor. Abdullah Avcı’nın inanıyorsa oyuncularını karşısına alması ve onlarla savaşın ortasında; karşı cepheye yapılacak toplu bir hücumun kayda geçer konuşmasını yapması lazım. Hatta devre arasında gidecek ve gelecek olanlara bir de yanına futbolu ve futbolcu psikolojisini iyi bilen iyi bir yardımcı antrenörü eklemesi lazım. Kulübesi tereddütsüz çok zayıf diyebilirim.
     Bizim Doğu Karadeniz''de; özellikle Trabzon’da yeri geldi mi çok kullanılan kendine özgü bir kelime vardır ‘Ne godesbana kadınsın, Ne godesbana adamsın’ diye.  Her an lazım olabilecek bir şeyi, (iğneden, ipliğe) istersin, dağın başında evinin bir köşesinden bile bir kenardan bulur çıkarır getiren, olmadık malzemeden anında bir yemek yapıp önüne koyan, olmadık anda olmadık ev işlerini ve tamiratını yapan,  evcimen ve de hamarat olan iyi de temizlik yapan, düzgün ve temiz olan bizim buralardaki adamlara ama özellikle kadınlara: bu yörede ‘Godesbana‘ derler.
     Galatasaray’a, Giresunspor’a, Trabzonspor’a yenilen Jorge Jesus‘un istifası istenmiyor da, Abdulah Avcı’nın istifasını bu saatte isteyenler kim peki?
     Evet bordo mavili takım kötü oynuyor ama hep böyle oynayacak da değil. Hele bi durun kaybedilmiş çok şey yok. Truva prensi Paris’e kaçan Spartalı kralın eşi Helen uğruna, aradaki denizi geçip  gemileri kıyıda yakıp, Truva’ya saldırmanın kenti yıkıp yakmanın bir anlamı yok! 
   Hadi Abdullah Hoca; ilk yarının son maçına çıkmadan yap bakalım bir godesbanalık.

Yazarın Diğer Yazıları