Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Avcı’dan intikamın perde arkası ve İslâm’da kul hakkı!

Neymiş efendim evinde kaleşnikof silahı çıkmışmış!
Çıkar...
Adam Güneydoğu’da istihbarat şube müdürüydü.
PKK evimi basar korkusuyla yasal izinle yani ruhsatını alarak böyle bir silah aldı!
Evde bulunan silah o silah!
Sorarım size bunu manşete çekmek ahlaki midir?
Neymiş efendim evinde sahte pasaport ve kimlikler bulunmuşmuş!
Bulunur!
Adam Emniyet mensubu!
Dünya’da bütün Emniyet mensupları ve istihbaratçılar seyahatleri bu tür kimliklerle yaparlar yani isimlerini gizlerler.
APO’yu Kenya’dan getiren Ekip bile böyle yapmıştı.
Bu yaygın uygulama bilinmesine rağmen sahte kimlikler diye olaya gizem katıp manşetler atmak vicdana sığıyor mu?
Efendim sevgilisi varmış!
Sana ne kardeşim, sevgilinin Devrimci Karargah soruşturmasıyla ne alakası var!
O da manşetlerde!
Amaç belli, yaptıkları itibarsızlaştırma operasyonudur!
Var olan hukuki suçlamaya ilaveten imaj harekatı yapılıyor!
Peki bunun sebebi sadece Hanefi Avcı’ya duyulan kin yani malum kitabı yazması mıdır?
Onun da payı var ama asıl olan başka şeydir!
Avcı’ya manşetler atılıp hücum edilerek, öyle yapana biz de böyle yaparız deniliyor ve korku salınıyor!
Kimlere mi?
Müstakbel Hanefi Avcı adaylarına?
Evet başka Hanefi Avcı’lar çıkmasın, onun yazdığına benzer kitapları yazmasın, ifşaatlarda bulunmasın diye sopa gösteriyorlar!
Öyle ya Hanefi Avcı’nın kitabının 500 bin sattığını gören sır ve ilişki sahibi pek çok isim kaleme sarılabilir, işte bunun yolunu kesiyorlar!
Bir başka husus kul hakkı olayıdır!
Benim öğrendiğim ve iman ettiğim İslâm’da kul hakkı en temel unsur!
Oysa o manşetleri atanların böyle bir kaygısı yok!
Sorsan İslâm onlardan sorulur, kendilerini İslâm’ın Dünya’daki distribütorü gibi görürler ama yaptıkları ortada!
Yahu mübarek dinimizde bırakın bir müslümanın, kafirin bile kul hakkı varken ve Cenab-ı Hak, sakın kul hakkı ile karşıma gelmeyin buyururken Hanefi Avcı gibi müminliği tescilli birine bu yapılanın öbür alemde hesabı sorulmaz mı?
Evet, bu soru izaha muhtaçtır, kul hakkını faiz misali elediler yani yok saymaya mı başladılar ya da bu manşet atanlara bu konuda özel bir muafiyet mi var?
Bülent Arınç’ın ölüm var ölüm sözü aklıma geldi birden!
Anladım bugün için deryalara hakimsiniz ve balıklardan artık korkmuyorsunuz ama peki ya Halık?


AÇIK UYARI
Baykal, ya Önder Sav ya ben dedi!
1) CHP Genel Merkezinde yapılan ve iki saati aşan görüşme, asla nezaket ziyareti değil açık bir uyarı ve ültimatom randevusuydu.
2) Baykal, çok iyi tanıdığı Önder Sav’ı Kılıçdaroğlu’na anlatarak onun son örgüt tasfiyelerini gündeme getirdi ve parti gurubundaki rahatsızlıkları iletti.
3) Tüzüğün uygulanmasını ve güçlü Genel Sekreterliğin rafa kaldırılmasını talep etti.
4) Genel Başkanın herkesi kucaklayan yeni bir ekip kurmasını önerdi. Bu yapılamazsa CHP’den kopmaların olabileceğini ima etti!
5) Tayyip Erdoğan’ın yörüngesine girme görüntülerini vermesinin doğru olmayacağını anlattı.
6) CHP’ye yeni seçmen kazandırayım derken var olan seçmenin ürkütülmemesinin gereğine dikkat çekti.
7) PKK ve türban bağlamında söylem ve eylemlerinde dikkatlı olmasını önerdi.


UYARIYORUM
Türk Ocağı PKK’lılarla toplantıda!
Türk Ocağı’na, İstanbul Başkanları Cezmi Bayram’ın, BDP’lilerle niçin sarmaş-dolaş olup beraber toplantılar yaptığını sormuştum.... Cezmi Bayram açıklama gönderdi ve özetle şunları söyledi:  “Ekopolitik Derneğinin organizasyonunda toplantıların yapıldığı doğrudur. Bu toplantılar çerçevesinde Hakkari’ye gittiğim de doğrudur. Toplantılara sizin yazdığınız BDP’li isimlerin yanı sıra Musa Serdar Çelebi, Vedat Bilgin ve Avni Özgürel gibi isimler de katılmaktadır. Bu derneğin peşin hiçbir ideolojik yönü yoktur” .... Açıklamanın özeti bu.. Tam bu noktada soralım BDP kurmay heyetinin destek olduğu bir yapının yani Ekopolitik Derneğinin siyasi bir amacının olmadığı nasıl söylenebilir? Bu derneğin kurucusu ABD vatandaşı Vamık Volkan’dır ve AKP paralelinde olduğu internet sitesinin içeriğinden bellidir. Dolayısı ile Türk Ocağı gibi misyonu belli bir yapının bu gibi oluşumlara dahil olması, ancak onlara meşruiyet kazandırma yani dolgu malzemesi olmakla izah edilebilir... İsimlerin bağımsız olarak katılması ayrı, Türk Ocağı’nın kurumsal olarak orada bulunması ayrı şeydir. Türk Ocağı AKP’ye yaranma adına misyonunu inkar eder haldedir herkesi uyarıyorum!

 

***

 

EKOPOLİTİK'TEN CEVAP VE DÜZELTME 

Yeniçağ Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar'ın, 1 Ekim 2010 tarihli yazısında, Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği (EKOPOLİTİK) hakkında asılsız isnat ve yorumlara yer verilmiştir. Prof. Vamık Volkan Ekopolitik'in kurucusu değil, pek çok danışmanından sadece bir tanesidir. Bu projenin müellifi de Ekopolitik'tir. Ekopolitik sitesinde siyasî; sosyal, ekonomik, kültürel ve daha pek çok alanda ulusal ve uluslararası camiada yayınlanan araştırma ve analizleri, kendi bünyesinde yer alan danışman ve araştırmacıların çalışmalarını, kurum olarak yapılan araştırma ve çalışmaların sonuçlarını yayımlamaktadır. Böylesine geniş bir yelpazede yayın yapan sitemizi, AKP'ye angaje göstermek abesle iştigaldir. Bahse konu bu içeriğin yayın mecrası, bir internet sitesi olması dolayısı ile herkese açıktır. Netice itibariyle isteyen, sitede yer alan makaleleri takip ederek bu iddianın geçersizliğini görecektir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği Başkanı
A.Tarık Çelenk

***


NOT: TRT Müdürü suskun ama AKP yöneticisi Ayşe Böhürler açıklama gönderdi, işte açıklamanın özeti:  “Doğrudur ben AKP MKYK üyesiyim ve TRT’ye 17 bölümlük şehir belgeseli yaptım ama o programın bölüm maliyeti 10 bin dolar olmasına rağmen ben onu sadece bölüm başı 3 bin liraya TRT’ye verdim.Hadise budur..” (Bölüm başı maliyet 10 bin dolar iken 3 bin liraya TRT’ye vermek nasıl şey anlamadım. SÖ)

Yazarın Diğer Yazıları