Servis hizmetlerinin kaldırılmasından sonra sırada yemekhanelerin kapatılması mı var?
Büyükşehirlerden başlamak üzere servis hizmetlerinin kaldırılacağı en yetkili ağızlardan açıklanmış durumda. Son zamanlarda sıklıkla dile getirilen kamu personelinin kullandığı servis hizmetleri, kamuda tasarruf önlemleri içinde değerlendirildi. Buna göre toplu taşıma olan yerlerde servis hizmetlerinin kaldırılmasına karar verildi. Yerine çalışanlara aylık toplu taşıma kartı verilecek.
Hedefte enflasyonun düşürülmesi, ekonomik sıkıntının aşılması var. Ancak servis hizmetlerini kaldırmak ne kadar sonuç verecek? Ya da ne sonuç verecek?
Öncelikle servis hizmetlerinin çalışanların mesai düzenine uymalarını kolaylaştırdığını söylemek ile başlayalım. Kamu çalışanları, sabah ve akşam servis saatlerine riayet edebilmek için evden çıkış ve mesai sonu iş yerinden ayrılış saatlerine ayrı özen gösteriyorlardı. Yeni durumun büyükşehirlerde uygulamaya geçilmesi ile; kamu çalışanını sabah trafiğinde mesaiye geç kalmayla ya da gün sonunda trafiği hesaplayarak mesaisinde zorlanması ile karşı karşıya kalınabilecek. Memur mesaisini aksatınca, kamu hizmeti de aksayacak. Malum kamu hizmetlerinde meydana gelebilecek bir gecikme vatandaşa doğrudan yansımakta ve yakınmalara, şikâyetlere yol açmakta. Zaten servis hizmetleri hayata geçirilirken kamu hizmetinin aksamaması hedeflenmişti. Böylece idari işleyişin sürekliliği ve verimliliği sağlanmıştı.
Diğer yandan yeni verilecek toplu taşıma kartı, servis kullanabilecek iken hiç kullanmayan kamu çalışanına da verilmesi gerekecek. Nitekim servis kullanmaktan kendine göre nedenlerle imtina eden kamu çalışanları bu sefer toplu taşıma kartına istekli olabileceklerdir. Maliyetleri düşürelim derken maliyetlerin artması ile de karşılaşılabilir. Ayrıca servis hizmetinden yararlanamayacak bir kısım kamu çalışanı ise hem toplu taşıma kartını alabilir hem de özel araçları ile trafiğe çıkabilir. Malum servislerin yaptığı toplu taşıma öyle ya da böyle trafiği rahatlatıyordu. Bu sefer özel aracı ile büyükşehirlerde trafiğe çıkan çalışanlar, büyükşehirlerdeki trafik sorunu arttıracağı gibi kamu kurumlarında yaşanan ve çevrelerine taşan otopark sorununu da katlayacaktır. Ayrıca birçok çalışan, çift toplu taşıma aracı kullanarak işe gelmek zorunda kalacak. Bu çalışanlar için de işe gelip gitmek oldukça güçleşecektir. Servisçi esnafının durumu ise bir başka boyut. Sonuçta onlar da verdikleri hizmetinin sürekliliğine inanarak ticari hayatlarını şekillendirdiler. Yeni durumda özellikle kredili araçları zor günler bekleyecektir.
Sonuç; Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağız gibi. Attığımız taş kurbağayı ürkütecek mi? Alınan önlem ile yapılacak tasarruf arasında çok yönlü değerlendirme yapmakta yarar bulunmaktadır. Bu tür önlemlerin yekûnde sağladığı faydanın yaşadığımız soruna etkisi oldukça sınırlıdır. Sadece kamu da tasarruf yapıyormuş diye aylıklarına zam alamayacak kesimlerde bir teselli sağlar mı, bilinmez. Onun dışında bu önlemleri genelde istisnaları takip eder. Ve günü sonunda istisnalar; kaldırılan uygulamanın yerine bir ton mevzuat ve kitabına uydurma ile beraber gelip yerleşir.
Yemekhanelerin yerine de yemek kart mı gelecek?
Kamu kurumlarında kurulu bulunan yemekhaneler, personelin genelde öğle yemeği gereksinimini sağlamaktalar. Vardiyalı çalışma olan yerlerde, öğün yemekleri yemekhane hizmeti ile verilmektedir. Aynı servis hizmetlerinde olduğu gibi yemekhane hizmetleri de işletmenin işleyişinin sağlıklı olması için verilmeye başlanmıştır. Bu tür hizmetler ne kadar eleştirirseniz eleştirin işletme faaliyetinin pürüzsüz sağlanmasında etkilidir. Diğer türlü mesai arası yemek derdine düşen çalışan ister istemez çalışma saatlerine riayet edemeyebilecektir. Ayrıca birçok iş yeri bulunduğu muhit itibariyle çalışanların her gün öğle yemeğini yemesine ya da yemek kart benzeri bir uygulama ile nitelikli beslenmelerine olanak vermeyecektir. Yemekhanelerin kontrol altında kamu personeline sağlıklı ve diyetisyen kontrolü altında hizmet verdiklerini göz önünde bulundurmakta yarar bulunmaktadır. Önümüzdeki günler bize yemekhane hizmetlerinin de bir başka önlem paketi içinde kalıp kalmayacağını gösterecektir.
Özel sektör, kamu sektörünü izler
Kamu sektörünün izlediği stratejiler, özel sektör tarafından da dikkatle izlenmektedir. Diğer bir deyişle özel sektör kamu sektörünü izler. Durup düşünmemiz gereken konu; çalışanların konfor alanını bozarken neyle karşı karşıya kalacağımız olmalıdır. Yakın zamanda ülkemizde önemli bir sivil toplum hareketi oldu. Emeklilikte yaşa takılanlar, isteklerini hiçbir siyasal zemine angaje olmadan ancak her siyasal kesime ileterek sonuç aldılar. Ardından da milyonlar emekli oldu ve halen de oluyorlar. Önümüzdeki bir iki yıl içinde de yoğunlukla olacaklar. Peki hiç değerlendirdik mi, bunca çalışan neden emekli olmaya bu kadar istekli? Elbette herkes emekliliği için çalışır ama çalışma hayatı gibi bir sosyal ortamı kişi neden terk etmek ister? Bunda en önemli payı, çalışanların çalışma koşullarından memnun olmaması almaktadır.
Bu noktada; fiziki çalışma koşullarının, çalışanın ekonomik olanaklarının ve mobbing uygulamalarının irdelenmesinde büyük yarar bulunmaktadır. Yoksa, genç bir emekli ordusuna sahip olacağımız ve devamında emeklilerin her geçen gün yaş ortalamasının düşeceği açıktır. Bunların yanı sıra emekli sayısı ile çalışan sayısı arasındaki makasın her geçen gün daralması kaçınılmaz olacaktır.
Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com