Banka CEO'ları kara yasta!

Cuma günü Sözcü gazetesinde bir köşe yazısında, BDDK'nın bankalara bir yazı göndererek yapmaları gerekenleri anlattığı belirtildi.

Kıyamet koptu. BDDK, bankalara nasıl yazılı talimat verir.

BDD bankalara bal gibi talimat verir.

Bu işi Berat Albayrak veya AKP meselesi yapmamak lazım.

BDDK, Türkiye'deki bankaların çalışma esasını belirleyip denetleyen kurumdur.

Bankalar özellikle yabancı kontrolüne girdikten sonra adeta kendi egemenliklerini ilan ettiler.

Geçmiş yıllarda "aman bankalardaki istikrar bozulmasın" gibi saçma sapan söylemlerle meydanı boş buldular.

Bankalar adeta kendi krallıklarını oluşturdu.

Şimdi BDDK, görevini yapınca hemen saldırıya geçiyorlar ve kendilerine yazılan yazıyı basına sızdırıyorlar.

BDDK bu konuda kesinlikle doğru olanı yapmaktadır.

Bu kurumu yıpratmaya da kimsenin hakkı yok.

Bu kurum çalışanları özellikle son 4 ayda Türkiye'nin yaşadığı çalkantılı dönemde en büyük gayreti sarf edendir.

Bazı yabancı bankalar, şimdi hesaplarına gelmediği için BDDK'ya karşı bir yıpratma operasyonu içindeler.

Bu konuyu doğru yerden okumak lazım.

Kâr transferi

Yabancı bankalar Türkiye'yi soydu soğana çevirdi. Elbette kâr transferi konusunda tedbir almak zorundadır.

Türkiye'de bir Telekom gerçeği var. Milyarlarca dolar kâr payı adı altında başka ülkelere transfer yapılmadı mı? Bugün BDDK daha güçlü bir bankacılık sistemi için bu paranın transferden çok sermayeye ilave edilmesini istiyor.

Bunu BDDK geçmiş yıllarda da yaptı.

Bu doğru bir yönetim şeklidir.

Yönetici primleri

BDDK'nın son dönemde el attığı bir başka konu ise banka CEO ve yöneticilerinin her yıl bol kepçe aldığı primler.

BDDK yazısındaki "2018 yılı kârıyla ilişkilendirerek kâr payı, jestiyon, prim gibi adlarla çalışanlarına ödeyecekleri toplam tutarlar hakkında da kurumumuza ve genel kurullarında ortaklarına bilgi verilmesi gerekli görülmektedir" cümlesi eleştiriliyor.

Bu Avrupa bankacılık düzenleme ve denetleme otoriteleri tarafından yıllardır yapılmaktadır.

2008 global krizinden sonra dünyada şirket ve banka CEO'larının aldığı maaş ve primler büyük tartışmalara neden olmuştu. Üst yönetim kadrolarının aldığı primler, 'bu kadar başarılıysalar şirketler neden battı?' sorgulamalarıyla yasal savunmalarında ortalığa dökülmüştü.

Amerika ve Avrupa'da CEO ve üst yönetimin maaş ve jestiyonlarında kısıtlayıcı düzenlemelere gidildi. ABD değilse bile Avrupa işi sıkı tuttu.

Şimdi Türkiye'deki düzenleme ve denetleme otoritesi BDDK harekete geçince olay oluyor.

Bugün bankacılık sektörü çalışanları köle gibi görülüyorsa bu bankaların CEO'larının, genel müdür yardımcılarının ve bölge müdürlerinin bu paradan pay almak için yaptıkları kırbaçlama politikalarındandır.

Yıl sonunda bu yöneticiler büyük paralar almakta ve kimse hesap sormamakta. Üstelik bankaların tamamına yakını da halka açık.

Yok öyle bir dünya. Halka açık olmasa bile sen bir yönetici olarak bu kadar parayı prim diye alıyorum diyemezsin.

Sonuç olarak BDDK düzenlemeleri bazen eksik olsa da uluslararası standartlarda yapılmaktadır.

Bu konuda reklam veren bankaları korumak yerine ülkemizin millî çıkarlarını koruyan ve denetleyen kurumu yıpratmamak çok daha önemlidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları