Becayiş mi yapılmak isteniyor?

Bu sefer şubatın başından itibaren esen ve kimi zaman sert…

Kimi zaman ılıman…

Kimi zaman bunaltıcı rüzgâr, bir zamanlar yok sayılanları…

Meclise dahi alınmasını istemeyen, iktidarın büyük ortağı, bu insanlarla şartlı anlaşma zemini oluşturdu.

*

Yanılıyor olabilirim, ancak Sayın Bahçeli’nin -pek de ortada böyle bir gündem yokken, pat diye- Terörist başını meclise DEM grubunda konuşmaya davet etmesi, hatta durumunun iyileştirilebileceğini dahi söylemesi, bir anda olacak bir şeymiş gibi görünmüyor.

*

Öyle veya böyle, sonuçta Sayın Bahçeli, böyle bir konuyu ortaya attı ve epey zamandır da konuşuyoruz.

*

Deniz dalgalandı…

Ortalık karıştı…

Sonra sular durulmaya başladı…

Millet biraz sakinlemiş, arkasından İmralı’yla görüşmelerin yapılması için ulaklar gönderilir oldu.

İçeride ve dışarıda konuşlanmış olan PKK ve uzantılarının silahlarını bırakmak ve terörist eylemlere son verilmek üzere, terörist başının mevcut halinin iyileştirilmesi de dahil olmak şartıyla, her yolun önünün açılacağı söylendi.

*

Ulaklar -bizim bildiğimiz- birkaç kez gidip geldiler.

İktidar, Öcalan’dan ‘Silah bırakma’ çağrısı istemiş, o çağrının yapıldığı kamuoyuna duyurulmuş, yapılan çağrının videoya alındığı söylenmiş olsa da o video henüz yayınlanmış değil.

*

Apo nasıl bir açıklama yaptı?

Kendi örgütüne nasıl bir çağrı yaptı?

Yapılan bu çağrı yalnızca PKK’yı mı kapsıyor, yoksa Suriye’de konuşlanmış diğer kollarını da kapsıyor mu, belli değil!

Daha doğrusu biz tam olarak bilmiyoruz.

Biz ancak ortada dolaşan söylentilerin dışında somut bir bilginin sahibi değiliz.

*

İleri sürülen o kadar çok iddia var ki bu iddialar da iktidarla DEM Parti arasında daha çok önceden başlayan bir pazarlık varmış gibi sanki!

Ve sonuçta, benim gibi milyonlarca insanın kafasını da allak-bullak etmiş olabileceğini düşünüyorum.

*

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu…

Böyle bir anlaşmanın içeriğini…

Eğer karşılıklı olarak talepler istenildiği gibi olmazsa, her şey yeniden ve daha bir karışık hale gelip-gelmeyeceğini kim biliyor, anlayamıyorum.

*

Evet, benim ülkemde terörün bitmesini istemeyen -bundan nemalanan çıkar gurupları hariç- bir Allah’ın kulunun olabileceğini sanmıyorum.

Ancak ne var ki dışarıya yansıtılan da bir şey yok.

*

“İşin içinde başka bir şey var mı acaba?” diyeceğim ya, benim aklıma sanki ‘Öcalan’ın durumunun iyileştirme hali bahane, DEM’in desteğiyle Anayasa’nın değiştirilerek, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığının ve bu sistemin devamını isteme şahane’ imiş gibi görünüyor.

Düşünce bu yönde sanki.

*

Bugün milletin durumu ortadayken, ‘Tek adam dönemi devam eder mi?” bilmem.

Sanki ortada milletin gözü önünde bir becayiş varmış, gibi ya, haydi hayırlısı!

Yazarın Diğer Yazıları