‘Bildiriler’le nereye varılır?
Aralarında AK Parti kurucusu ve eski bakanların da yer aldığı 19 kişi “Adalet Çağrısı” başlığıyla bir bildiri yayınladı.
Türkiye’de belli kesimin bildiri hazırlama merkezleri vardır. “Merkezler” dedimse de bir organize merkezden bahsedebiliriz. En ufak kıpırtıda ellerinde bir liste var, tek tek sorarlar mı, bilmiyorum, hemen bir “aykırı” bildiriyi duyuruverirler. Bildiriye göz atmaya gerek görmem. Birkaç belli isim, bildirinin mahiyetini ortaya koyuverir. Zaman yitirmemek için öncelikle son isme bakarım. Harf sıralamasında “Zülfü Livaneli” sondadır. O varsa mesele anlaşılmıştır, kapatayım, derim.
Bu “aykırı” bildirilerin bir aktiviteyi göstermediğini de söyleyemeyiz.
Genel olarak “Sağ” kanatta inkıyat, sorgusuz bağlılık esas olduğu için, “itiraz” anlamına gelecek bir bildiriden bahsedilemez.
Türk’e tavır alındığı, Türk adının silinmek istediği bir zamanda, 2013’te, “Türk” bildirisi yayınlanmıştı.
Bir hiç yüzünden hapse atılan Prof. Dr. Ümit Özdağ dün yargılanırken bu “Türk” bildirisi aklıma geldi. Bildiri yayınını organize eden isimlerden biri de Ümit Özdağ idi.
Bu bildiriye dair habere girebilirsiniz. “Hukuki Haber”den ön bilgileri aktaracağım. Önemli. Neden önemli?
2013’te de anayasa değişikliği tartışılıyordu ve Anayasa’dan Türk’ü çıkarmak için birileri alttan alta fikir işliyordu. Zaten sonra biz “Türk Adını Silme Planı” çalışmamızı önce dizi, sonra kitap olarak yayınlamıştık.
Şimdi de anayasa değişikliği tartışılıyor ve yine birileri “Türk”ü Anayasa’dan nasıl sileceklerinin hesabındalar.
Hukuki Haber’de, benim de imzamın olduğu o bildiri “300 isimden ‘Türk’ bildirisi” başlığı altında veriliyor. Haberin girişinde şu cümleler yer alıyor:
“Türkiye’nin tanınan siyasetçi, akademisyen, bürokrat ve iş adamları, Anayasa'dan Türk kelimesinin çıkarılmasına bir bildiri hazırlayarak tepki gösterdi.
İmralı süreci çerçevesinde “Akil İnsanlar” projesi tartışılırken, aralarında Tarihçi İlber Ortaylı, Abdullah Öcalan Davası Savcısı Talat Şalk, Emekli Org. Edip Başer, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Mümtaz Soysal, Yaşar Okuyan, Şükrü Sina Gürel’in yanı sıra çok sayıda akademisyen, siyasetçi, bürokrat ve iş adamının bulunduğu 300'e yakın isim “Türk milletine çağrı” başlıklı bir duyuru yaptı.
3 maddeden oluşan ve “Türk milletine çağrı” başlığını taşıyan bildiri, Ankara'daki Sürmeli Otel'de gerçekleştirilen bir toplantı ile duyuruldu. Bildirinin tertip komitesinde Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Prof. Dr. Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu yer aldı. “Aşağıda imzası bulunan bizler Türk Milleti'nin aklı selimine sesleniyor, tarihin bu dönemecinde Türk milleti adına hareket edenleri uyarıyoruz!” diye başlayan bildiriyi imzacılar adına İskender Öksüz okudu. Bildiride şunlar yer aldı:
1-Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz.
2-Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz.
3-Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayın Osmanlı ile devam eden Türk Milleti'nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk'ün kurduğu millî devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.”
Bu haberde “Âkil İnsanlar”dan da bahsediliyor. İktidar, halkın PKK’ya, Abdullah Öcalan’a karşı tavrını yumuşatmak için bizzat Abdullah Öcalan’ın talebiyle bölge bölge “âkil insanlar” organize etmiş, yurdun dört bir yanına salmış, yıkıcı bölücülere karşı halkı uyuşturmak istemişti. Halk tavrını kesin koyunca, âkiller ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
Tarihin utanç çukuruna ötelenen bu âkilleri sıralamak istemiyorum.
O dönemde MHP’nin grup başkan vekillerinden biri halkı PKK’ya ısındırmak için Âkiller’in yurt sathına gönderilmesine karşı Heyet-i Nasiha”yla kıyaslayan şu cümleyi kurmuştu:
“Hey’et-i Nasiha üyeleri, Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra yurdumuzu işgal eden kuvvetlerin haklılığını, Millî Mücadele’nin haksızlığını anlatmak için yollara düşmüşler ve vatanı kurtarmak isteyenlere karşı halkı kışkırtmışlardı.”
Âkilcileri, geçmişin “heyet-i nasiha” ile kıyaslayarak, yine bir dizi yazı yazmıştım.
***
Eski Ak Partililerinde imzasının da bulunduğu “Tüm yöneticileri hukukun üstünlüğü ilkesine uymaya çağırıyoruz” bildirisi üzerinde duracağız. Önemli.
‘Anayasa ve Milliyetçilik’
Yahudiler, Gagauzlar...
Bir PKK’yı görüyoruz ya diğerleri?
Etnisite adlı partiler faaliyet gösterebilirler mi?
‘Hukuk’ adres sorar mı?
İslâm ülkelerinin tercihleri kölelik mi?
‘Politik ruh hastalıkları’
Biz Türkler, biz Yahudiler!
Vuruşa vuruşa neyi halledecekler?
Asıl tehlike İsrail için mi İslâm ülkeleri için mi?









