Tarım arazileri sanayiye kurban edildi. Köylüler yerlerinden mi edilecek?

Tarım arazileri sanayiye kurban edildi. Köylüler yerlerinden mi edilecek?
Bilecik’in Gölpazarı ve Söğüt ilçelerindeki sanayileşme faaliyetleri nedeni ile tarım arazileri yok olma tehdidi ile karşı karşıya.

Serhat KAYA - BİLECİK / YENİÇAĞ

Bilecik’in Gölpazarı ilçesi Beşevler, Aktaş ve Kurşunlu köylerinin tarım arazilerinin bulunduğu alana kurulmak istenen Gıda İhtisas OSB nedeni ile köylüler ayağa kalktı. OSB’nin ÇED raporu kapsamında geçtiğimiz ay Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünce yapılmak istenen halkı bilgilendirme toplantısına köylüler katılmayarak yaptıkları 70 araçlık traktör konvoyu ile kurulmak istenen OSB’yi protesto ettiler.  

Yapılamayan toplantı sonrası görüştüğümüz Aktaş Muhtarı Selami Uğural “Biz  verimli tarım arazilerimize OSB yapılmak istenmesine karşıyız. Biz OSB’nin 2 km daha yukarıda tarım arazisi olmayan aynı zamanda da hazine arazisi olan araziye yapılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz.. Devlet bizim OSB olmasını istediğimiz yerde sadece bir yer düzleme çalışması yaparak araziyi sanayi kurulumuna uygun hale getirebilir.” dedi.

Uğural ayrıca Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Bilecik ziyareti sırasında OSB yapılmak istenen alana geldiğini belirterek “Tarım Bakanın geldiği gün OSB yapılmak istenen yerin 1000 dönümünün tamamında ayçiçeği ekiliydi. Tarım Bakanına bu alana OSB yapılmak istendiğini ancak burasının tarım arazisi olması nedeni ile köy sakinleri olarak OSB yerinin kantarın üst kısmına alınması talebimizi ilettim. Bunun üzerine Tarım Bakanı dönemin valisi Bilal Şentürk’e OSB’nin yerinin kantarın üst kısmına alınması yönünde talimat vermesine rağmen halen tarım arazisi olan alanda ısrar ediliyor.” İfadelerini kullandı.

Kurşunlu köyü sakinlerinden Bedriye Engin ise “2016 yılında Resmi Gazetede bu alanlar 2. derece tarım arazisi olarak yayınlandı. Ben 1. derece tarım arazisi olarak biliyordum. Şu anda ise 3. dereceye çekmişler. Neden çekmişler, çünkü 3. derece tarım arazilerine sanayi yapılabiliyormuş.” dedi.
Engin konuşmasının devamında “Biz 8 yıldır burada eko turizm yapıyoruz. İnsanlar o ayçiçek tarlalarında fotoğraf çektirip köyümüzü ziyarete geliyor. İnsanlar arabalardan, gürültüden, pis kokudan kaçarak buraya geliyor. OSB buraya yapıldığında insanlar o kaçtıkları şeyi burada karşılarında bulmuş olacaklar. ” ifadelerine yer verdi.

Engin konuşmasının sonunda “Beşevler Köyü sakinlerinden arkadaşımız Nahide Oğuz bana bir avuç altın verseniz bir avuç toprakla değişmem diyor. Diğer bir komşum ben bu topraklarda tereyağı yaptım, ayçiçek yetiştirdim, hayvanlarıma yem yetiştirdim bu sayede çocuklarımı büyüttüm, okuttum diyor. Bu topraklar gelir kaynağı buraların. Sen diğer tarafa gelir kaynağı yapacağım derken buradakinin ekmeğini alamazsın.” dedi.

Engin ve Uğural ayrıca istihdam yaratma algısı altında buralarda tarımdan geçimini sağlayan insanların ekmeğinden olacağını ve köylerini terk etmek zorunda kalacaklarını belirttiler.
Söğüt İlçesi Küre köyü sınırlarına kurulması planlanan çimento fabrikası için ise yine ÇED raporu kapsamında yapılmak istenen halkı bilgilendirme toplantısı köy halkının protestosu nedeni ile yapılamadı. Halkı bilgilendirme toplanıtı sonrası konu Bilecik İl Genel Meclisinin de gündemine girdi.
Bilecik İl Genel Meclisi Aralık ayı ilk toplantısının sonunda İYİ Parti Söğüt İl Genel Meclis Üyesi Necdet Yıldız’ın kurulacak fabrika hakkında İl Özel İdaresi tarafından yapılan çalışmalar hakkında Meclis Başkanı Osman Yılmaz’dan bilgi talep etmesi üzerine konu bir sonraki toplantıda gündem maddesi olarak meclise geldi.

Meclis''e Özel İdare yetkililerince bilgi verilmesi esnasında Meclis başkanı Osman Yılmaz’ın “Sosyal medyada çıktı, köyde toplantı yapıldı, bu olay olalı 1  ay oluyor, biz daha bugün duyuyoruz.” şeklindeki ifadesi ise dikkat çekti.

Madde üzerindeki görüşmeler sırasında ise İYİ Parti Söğüt İl Genel Meclis Üyesi Necdet Yıldız söz olarak “Tarım ürünleri olarak tam merkezde bir yer. Fabrikanın olduğu yerin kuzeyi Kızıldamlar ve Yenköy, güneyi Kurtköy, Dömez, Kepen Dereboyu ve Söğüt arazisi. Rüzgar nereden eserse essin tarım arazilerine zarar verecektir. Bunların göz önünde bulundurulması gerekir. Ona göre ÇED raporunda belirtilmesi gerektiğine inanıyorum. Buraya Çimento fabrikası kurulması Söğüt’ün tarımının resmen bitirilmesine sebep olacaktır.” şeklinde konuştu. İdarenin bilgilendirmesi ve yapılan görüşmelerin ardından çimento fabrikası kurulması konusu detaylı olarak incelenmek üzere oy birliği ile Çevre, Tarım ve İmar Komisyonlarına sevk edildi.

Bilecik’te tarım arazileri ile ilgili yaşanan bu iki gelişme akıllara "Bilecik’te tarım arazileri sanayiye kurban mı ediliyor" sorusunu getirdi.

İlgili Haberler