Milliyet''ten Gonca Kocabaş''ın haberine göre; Estonya’nın Kihnu adlı bu adası kadınlar tarafından yönetiliyor. Burası Estonya’nın 2000’den fazla adasının yedinci büyük adası konumunda bulunuyor.
Birçok Estonya adası el değmemiş doğasıyla bilinirken Kihnu adası kadın sakinleri ile öne çıkıyor. 19.yy’da Kihnu adasında yaşayan erkekler, balık tutmak ve avlanmak için adadan ayrılmaya ve evlerine neredeyse aylar sonra dönmeye başladı. Bu durum üzerine adada kadınlar devreye girdi ve Kihnu adasını yönetmeye başladılar. 400 kadın adanın tüm yönetiminden sorumlu ve her işi kendileri yapıyor.
Kadınlar günlük işlerin yanında hem adayı hem de evlerini yönetiyorlar. Adada yaşayan çocuklar da okullarında kendi dillerini ve bölgeye özgü enstrüman çalmayı öğreniyorlar.
Fakat adada işsizlik gibi ciddi bir sorun var. Bu nedenle de gerçekleşen göç sorunlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Baltık denizinde yer alan bu küçük ada, tarihini ve kültürünü festivaller ile tanıtmayı ve daha fazla insanın burası hakkında bilgisi olmasını istiyor.
Kihnu adasında kadınlar traktör tamirinden, kilise işlerine kadar her şeyi kendileri üstleniyorlar. Kadınların kıyafetleri onların evli olup olmadıklarını gösteren semboller taşıyor.
Örneğin, kadın eteğinin üzerinde bir önlük taşıyorsa o zaman o kadının evli olduğu anlaşılıyor. Kihnu’da net bir hiyerarşi var. Öncelik çocuklarda sonra topluluk ve en son da erkekler.
Kihnu kadınları anakarada yaşayan insanlardan farklı bir zihniyete sahip olduklarını şöyle anlatıyorlar:
“Kihnu kadınları, başta çocuklar olmak üzere aile için her zaman en iyisini yapmak istiyor. Kadınlar her şeyi yapabilecek güce sahip. Buradaki kadınlar da bunu kanıtladı. Kadınlar erkeklerin yaptığı her işi yapabilir.”
Ada sakinleri adaya herkesin gelmesini de istemiyor. Burada yaşayan insanların yaşam tarzlarıyla ilgilenenlerin gelmesi gerektiğini savunuyorlar. Bu adada asfalt yok denecek kadar az. Ticari bir işletme vrya bir banka ATM’si yok. Yıl boyunca açık bir restoran veya kafe yok. Ada’ya ilk polis karakolu 2019''da kuruldu.