İtibardan tasarruf olmaz mı?
AKP iktidara geldiğinden bu yana sürekli “büyük devlet” vurgusu yapılıyor. Lüks uçaklar, lüks arabalar ve devasa devlet binaları iktidar mensuplarına tahsis edildi. Cuma namazına bile 90 araçlık konvoylarla gidildi.
O kadar büyük israflar yaşanıyor ki, bunun “itibardan tasarruf olmayacağı” ve büyük devlet olmanın esası olduğu söyleniyor.
Büyük devlet, zavallı vatandaş
Eğer gerçekten bunlarla büyük devlet olunuyorsa, peki biz bu büyük devletin vatandaşları neden böyle zavallı bir hayat yaşıyoruz?
Artık yurt dışına giderken 700 lira değil, 1000 lira ödeyeceğiz. Büyük ihtimalle yılbaşında bu rakam 1500 liraya çıkacak.
Daha önce uçak biletlerine de benzer bir ücret bindirilmişti ama onu unuttuk. Büyük devletin gariban vatandaşları olarak biz, Amerikalı’nın 1100 dolara aldığı telefonu Türk lirası karşılığı 2200 dolara alıyoruz. Üstelik kalanının büyük kısmını da vergi olarak ödüyoruz.
Avrupa’nın lüksü, bizim yükümüz
Avrupalı 20-30 bin avroya lüks arabaya binerken, biz aynı arabaya 200 bin avroya yakın para ödüyoruz. Buna benzer yüzlerce örnek var.
En son bu gariban halk, büyük devlete damga vergisini zamlı ödeyerek hayatını sürdürmeye çalışıyor. Vatandaşların büyük bölümü açlık sınırında yaşarken, büyük devlet olmanın anlamı nerede?
Servetin Paylaşımı: %2’ye Zenginlik, %98’e Seyircilik
Bankalardaki servetin %80’i sadece nüfusun %2’sinin elinde. Yani %2’si yiyor, %98’i seyrediyor. Eğer büyük devlet buysa, bu büyüklük kimin için?
Dolup taşan AVM’ler
Sürekli olarak “AVM’ler dolu, lokantalar tıklım tıklım. Bakın, bir lahmacuna 1000 lira ödüyorlar” deniliyor.
Peki, bunları kimler dolduruyor? 22 bin liralık asgari ücretli mi? Yoksa maaşına %12 zam gelen, ama kirası yasal sınırlar içinde %40 artan bankacı, öğretmen ya da memur mu?
Son Söz
Dedim ya… Büyük devletin zavallı vatandaşları olarak, bakalım daha ne kadar büyüklük ile gurur duyacağız.